2663
15 ocak 1970 günü gümülcine'de doğup 1991-1995 yılları arasında galatasaray'da top koşturmuş, centilmenliği ve beyefendiliğiyle herkesin takdirini kazanmış isimdir.
teknik direktörlük yaşantısına 2008 yılında malatya ile başlayıp kısa sürede iyi bir çıkış yakalayarak milli takım yardımcılığına kadar gelmiştir ve belki de hayatta ki en üzüntülü gününde kendisini şampiyonluğa koşturacak teklifi almıştır. galatasaray'a ilk geldiğinde takım bir enkaz, taraftarlar ali kıran başkesen modu açık unutulmuş robotlar gibiydi. tabi ki her şeyi dört dörtlük yapmadı fakat birliği beraberliği sağladı, kendisi kadar ali dürüst ve abdürrahim albayrak'ın da katkısı yadsınamaz.
yeri geldi çok eleştirildi, yer geldi yeterliliği sorgulandı, yeri geldi kendi oyuncusundan trip yedi ama inandı "olacak" ibaresini hayatımıza taşıdı ve şimdi gönlümüz rahat bir şekilde "hamza hamzaoğlu" adına tezahürat yapabiliyoruz. bundan sonra ne olur? hocanın kendisini geliştirmesi şart, özellikle oyunu okuma ve oyuncu değişikliği yapma konusunda bir atılım yapması "bence" şart. hocanın bu sene her ortamda eleştirildiği bir diğer konu ise isim takıntısı, özellikle umut bulut konusunda ben dahil herkes isyan konumuna geldi, bu konuda da kendisine bir yenileme gerekebilir.
hocanın bu sene yapacağı transfer tercihleri de önemli, yabancı sınırı olmayan ilk senede kendi kadrosunu kurma özgürlüğü olması büyük şans, umuyorum ki aklında iyi bir iskelet vardır ve bu iskelete uygun kaliteli oyuncular alarak 4. sene üst üste katıldığımız cl gruplarında bu senenin kötü izlerini bir nebze olsun silebilir.
son olarak şampiyonluk kutlamasında bile önce rakiplerine saygısını kollayan, beyefendiliğinden hiç ödün vermeyen bir hocaya sahip olmak içinde bulunduğumuz bu pislik dolu ortamda çölde bulunan vaha gibi, yine umuyorum ki bu olgunluğuyla antrenörlük becerilerini de geliştirerek uzun bir süre başımızda başarıdan başarıya koşar.
yürüyedur.
teknik direktörlük yaşantısına 2008 yılında malatya ile başlayıp kısa sürede iyi bir çıkış yakalayarak milli takım yardımcılığına kadar gelmiştir ve belki de hayatta ki en üzüntülü gününde kendisini şampiyonluğa koşturacak teklifi almıştır. galatasaray'a ilk geldiğinde takım bir enkaz, taraftarlar ali kıran başkesen modu açık unutulmuş robotlar gibiydi. tabi ki her şeyi dört dörtlük yapmadı fakat birliği beraberliği sağladı, kendisi kadar ali dürüst ve abdürrahim albayrak'ın da katkısı yadsınamaz.
yeri geldi çok eleştirildi, yer geldi yeterliliği sorgulandı, yeri geldi kendi oyuncusundan trip yedi ama inandı "olacak" ibaresini hayatımıza taşıdı ve şimdi gönlümüz rahat bir şekilde "hamza hamzaoğlu" adına tezahürat yapabiliyoruz. bundan sonra ne olur? hocanın kendisini geliştirmesi şart, özellikle oyunu okuma ve oyuncu değişikliği yapma konusunda bir atılım yapması "bence" şart. hocanın bu sene her ortamda eleştirildiği bir diğer konu ise isim takıntısı, özellikle umut bulut konusunda ben dahil herkes isyan konumuna geldi, bu konuda da kendisine bir yenileme gerekebilir.
hocanın bu sene yapacağı transfer tercihleri de önemli, yabancı sınırı olmayan ilk senede kendi kadrosunu kurma özgürlüğü olması büyük şans, umuyorum ki aklında iyi bir iskelet vardır ve bu iskelete uygun kaliteli oyuncular alarak 4. sene üst üste katıldığımız cl gruplarında bu senenin kötü izlerini bir nebze olsun silebilir.
son olarak şampiyonluk kutlamasında bile önce rakiplerine saygısını kollayan, beyefendiliğinden hiç ödün vermeyen bir hocaya sahip olmak içinde bulunduğumuz bu pislik dolu ortamda çölde bulunan vaha gibi, yine umuyorum ki bu olgunluğuyla antrenörlük becerilerini de geliştirerek uzun bir süre başımızda başarıdan başarıya koşar.
yürüyedur.
