2030
hataları vardır ama kesinlikle suçlu değildir. yani şöyle ki, 2010-2011 sezonunda gheorghe hagi ne kadar "suçlu" ise kendisi de o kadar "suçlu"dur.
futboldan anlamayan ama futboldan anlayandan anladığını iddia edip 4. yıldız yolunda saçma sapan bir "fransız"ı başımıza musallat edip sonra da kaçıp giden bir ihtiyarın, bir de egosunu galatasaray'ın önüne koyup bin bir numara ile kendisini kovdurarak hükumetin adamı olmayı tercih etmiş paragöz bir her devrin adamının kendi elleriyle yükseltip yine kendi elleriyle yerin dibine batırdığı takımın pisliğini temizlemek için maddi bir beklentisi de olmadan gelmiş, elinden geleni yapmaya çalışan bir emekçidir, galatasaray'ın evladıdır.
babasının vefatı sonrası imza toplantısındaki duruşu ve hareketleri hala aklımda... elbette hatalarını dile getiririm, ki yapılmalı da ama daha fazlası olmaz; yamyamlıktır... tamam hamza hocayı da kovalım ligin sonuna çük gibi kalmış, hocasız bir şekilde girelim.
sonra da büyük başkan ünal aysal geri dön :(
geri dön de önce şu avrupai hayalperestliği bırak, bir de şu an hükumetin adamı olan egolu şahıs ile galatasaray aşkına tekrardan işbirliği yap. yoksa kulüp binasının gölgesinden bile geçme... sonra pisliği temizlemek hamza hoca gibi, gheorghe hagi gibi, hatta bülent korkmaz gibi değerlerimize kalıyor, galatasaray aşkına bir şeyler yapalım derlerken ne takım adam oluyor, ne de kendilerinin kıymeti kalıyor...
not: 2014 yazında sneijder'i eleştirdiğinde kendisine hakaret etmiş adamım. şu an ise ölümüne savunurum çünkü gelinen noktada büyük resme bakarsak kendisi gerçekten naif ve zavallı bir galatasaray emekçisidir. asıl "babalar" şu an kıçlarını yayıp tv'den maç takip etmektedirler.
futboldan anlamayan ama futboldan anlayandan anladığını iddia edip 4. yıldız yolunda saçma sapan bir "fransız"ı başımıza musallat edip sonra da kaçıp giden bir ihtiyarın, bir de egosunu galatasaray'ın önüne koyup bin bir numara ile kendisini kovdurarak hükumetin adamı olmayı tercih etmiş paragöz bir her devrin adamının kendi elleriyle yükseltip yine kendi elleriyle yerin dibine batırdığı takımın pisliğini temizlemek için maddi bir beklentisi de olmadan gelmiş, elinden geleni yapmaya çalışan bir emekçidir, galatasaray'ın evladıdır.
babasının vefatı sonrası imza toplantısındaki duruşu ve hareketleri hala aklımda... elbette hatalarını dile getiririm, ki yapılmalı da ama daha fazlası olmaz; yamyamlıktır... tamam hamza hocayı da kovalım ligin sonuna çük gibi kalmış, hocasız bir şekilde girelim.
sonra da büyük başkan ünal aysal geri dön :(
geri dön de önce şu avrupai hayalperestliği bırak, bir de şu an hükumetin adamı olan egolu şahıs ile galatasaray aşkına tekrardan işbirliği yap. yoksa kulüp binasının gölgesinden bile geçme... sonra pisliği temizlemek hamza hoca gibi, gheorghe hagi gibi, hatta bülent korkmaz gibi değerlerimize kalıyor, galatasaray aşkına bir şeyler yapalım derlerken ne takım adam oluyor, ne de kendilerinin kıymeti kalıyor...
not: 2014 yazında sneijder'i eleştirdiğinde kendisine hakaret etmiş adamım. şu an ise ölümüne savunurum çünkü gelinen noktada büyük resme bakarsak kendisi gerçekten naif ve zavallı bir galatasaray emekçisidir. asıl "babalar" şu an kıçlarını yayıp tv'den maç takip etmektedirler.