• 4
    allah'ın amerikalısı ne diyor? "i love this game" diyor. yani "bu oyunu seviyorum" diyor. önce basketbol sevgisi sonra takım. kimse kusura bakmasın, kenarda ısrarla mola almayan bir coach, pocius ve carter gibi amatörler, erceg ve micov gibi ruhsuzlar olduktan sonra insanın basketbol izleyeceği varsa da izlemez. ayaklar geri geri gider. bu sezonki işlere bakın. eurolig top16'da sonunculuk. playoff'a kalıp kalamayacağımızın belli olmadığı bir lig ortamı. normal zaten bunlar. baksanıza oyuncular ve coach taş kaynatıp içiyormuş. vah vah ne büyük trajedi. içine nane de koysunlar. ferahlık verir. biri dostoyevski edebiyatı mı demişti? başkan olsam sırf şu abartı dolu acıtasyona son vermek için şubeye para akışı sağlardım. ne arkadaş bu? yok arroyo eve ekmek götüremez, yok oyuncular taş kaynatıp içer. sırf şu yorumlara bakarak bile ülkede zerre kadar basketbol kültürü olmadığını söyleyebilirim. biraz basketbol konuşulsun. hep bir bahane, hep dış faktörler. niye salon dolmuyormuş? adam gibi basketbol oyna bak bakalım nasıl doluyor o salon.

    edit: taraftar maçlara gitmek için hem zaman hem para harcıyor. karşılığında basketbol adına bir şeyler görmek istemesi hakkı. basketbol maçına basketbol için gitmiyorsan, basketbolla alakan yoktur zaten. basketbolla alakası olmayan insanlar da ne kadar çok olursa olsun kuru kalabalıktır benim gözümde. kulübün kadrolu taraftarı mıyız biz? hepimizin hayatı, işi gücü var. beğenmediğim bir şeyi niye ısrarla izlemek isteyeyim? basketbolcular niye yüz bin eurolar kazanıyorlar bu işten? niye kulüpler bu kadar para harcıyor? madem olay basketbol değil, bunca olayın amacı ne peki?
App Store'dan indirin Google Play'den alın