15
her ne kadar galatasaray taraftarını diğer klüp taraftarlarından ayırsam da, türkiye 'de spor adına bir klübün vizyon oluşturup bununla ilgili planlar yapması çok ama çok zor. şimdi bence uefa kupası falan işini bir geçelim. o bir şekilde katılırsak, kovalayacağımız bir kupa olmalı artık. bizim için mutlak hedef şampiyonlar ligi şampiyonluğu olamalıdır. bunun için de öncelikle, kupa finaline aşina takımlar kadar olmasa da, kafa kafa oynayacak kadar mali yönden rahatlamamız gerekiyor.
işte birinci sorun tam da burada başlıyor. yani bir başkan gelse ve gerçekten bu planı oluşturmak için tüm iyi niyetini ortaya koysa, bu altyapıyı oluşturacak ekibi getirse bile bir takım fedakarlıklar yapmak gerekecektir. buna bizim taraftarımızın sabredebilir mi? şüpheliyim. ülke olarak algılayamadığımız konu, bir planın aşamaları olduğu. işte daha 3 yıl önce batmakta olan beşiktaş 'ın taraftarı, son 16 'da elendi diye kalecilerine küfrediyor. bu bizim ülkemizde hastalık. gelen kişi başarıyı anında getirmeli.hemen. bunun için ne hatalar yaptığı önemli değil. bu başarıyı inşaa ederken nelere zarar verdiği önemli değil. maalesef böyle bir bakış açımız var. ben doğru kişileri seçerek, 3-4 yıl sabırla, bu takımın gelirlerini ciddi şekilde arttıracağını, genç transferlerden ve diğer kaynaklardan ciddi gelir elde edilebileceğini düşünüyorum.
maddi sorunların aşıldığını varsayarsak, şampiyonlar ligi finaline kadar gidebilecek bir takım rahatlıkla oluşturulabilir. şu anki kadromuzda bile şampiyonlar ligi finalinde sırıtmayacak sneijder, muslera ve melo gibi 3 adamımız var. yabancı sınırının kalkmasıyla getirilecek faydalı genç yabancılar ve bir kaçta türk takviyesiyle, bir kaç çeyrek final, bir yarı final derken kendinizi finalde bulursunuz. buraya kadar sanırım dortmund 'u örnek gösterebilirim veya atletico madrid.
ikinci sorun ise, şampiyonlar ligi finali. final, bu kupanın %50 'si. yani finale çıktığınızda işin yarısı bitmiş oluyor. bu noktada, gerçekten en üst seviye profesyonellik düzeyinde olan oyuncular lazım. çünkü rakibinizde muhtemelen o kupa finalinde bir çok kez oynamış, bir kaç kez de kazanmış adamlar cirit atıyor olacak. ancak bu, ciddi bir konsantrasyonla aşılabilecek bir durum. zira uefa kupası finalinde oynadığımız arsenal maçı, buna güzel bir örnek. daha büyük sorun ise teknik direktörünüz. şu an türkiye 'de çalışan ve gelmesi muhtemel teknik direktörler şampiyonlar ligi finalini kazanacak seviyede değiller. hafızanızı çok yormadan son 4-5 yılda finalde kaybeden teknik direktörleri düşünürseniz, ne demek istediğim daha rahat anlayabilirsiniz. yani bu final çok başka bir maç.
özet geçmek gerekirse, öncelikle galatasaray 'ın bu kupayı hedefine alması lazım. sonra bunu sağlayacak kadroyu oluşturmak için gereken mali yeterlilik sağlanmalı. daha sonra mükemmel ve süreklilik arz eden kadro mimarisi, son olarak da bu takıma finali kazandıracak bir teknik adam.
bir daha da kimsenin vizyonunda yarı final, uefa kupası falan duymayayım. ha olursa konvoyun en önünde olacağımı da belirtmek isterim.
işte birinci sorun tam da burada başlıyor. yani bir başkan gelse ve gerçekten bu planı oluşturmak için tüm iyi niyetini ortaya koysa, bu altyapıyı oluşturacak ekibi getirse bile bir takım fedakarlıklar yapmak gerekecektir. buna bizim taraftarımızın sabredebilir mi? şüpheliyim. ülke olarak algılayamadığımız konu, bir planın aşamaları olduğu. işte daha 3 yıl önce batmakta olan beşiktaş 'ın taraftarı, son 16 'da elendi diye kalecilerine küfrediyor. bu bizim ülkemizde hastalık. gelen kişi başarıyı anında getirmeli.hemen. bunun için ne hatalar yaptığı önemli değil. bu başarıyı inşaa ederken nelere zarar verdiği önemli değil. maalesef böyle bir bakış açımız var. ben doğru kişileri seçerek, 3-4 yıl sabırla, bu takımın gelirlerini ciddi şekilde arttıracağını, genç transferlerden ve diğer kaynaklardan ciddi gelir elde edilebileceğini düşünüyorum.
maddi sorunların aşıldığını varsayarsak, şampiyonlar ligi finaline kadar gidebilecek bir takım rahatlıkla oluşturulabilir. şu anki kadromuzda bile şampiyonlar ligi finalinde sırıtmayacak sneijder, muslera ve melo gibi 3 adamımız var. yabancı sınırının kalkmasıyla getirilecek faydalı genç yabancılar ve bir kaçta türk takviyesiyle, bir kaç çeyrek final, bir yarı final derken kendinizi finalde bulursunuz. buraya kadar sanırım dortmund 'u örnek gösterebilirim veya atletico madrid.
ikinci sorun ise, şampiyonlar ligi finali. final, bu kupanın %50 'si. yani finale çıktığınızda işin yarısı bitmiş oluyor. bu noktada, gerçekten en üst seviye profesyonellik düzeyinde olan oyuncular lazım. çünkü rakibinizde muhtemelen o kupa finalinde bir çok kez oynamış, bir kaç kez de kazanmış adamlar cirit atıyor olacak. ancak bu, ciddi bir konsantrasyonla aşılabilecek bir durum. zira uefa kupası finalinde oynadığımız arsenal maçı, buna güzel bir örnek. daha büyük sorun ise teknik direktörünüz. şu an türkiye 'de çalışan ve gelmesi muhtemel teknik direktörler şampiyonlar ligi finalini kazanacak seviyede değiller. hafızanızı çok yormadan son 4-5 yılda finalde kaybeden teknik direktörleri düşünürseniz, ne demek istediğim daha rahat anlayabilirsiniz. yani bu final çok başka bir maç.
özet geçmek gerekirse, öncelikle galatasaray 'ın bu kupayı hedefine alması lazım. sonra bunu sağlayacak kadroyu oluşturmak için gereken mali yeterlilik sağlanmalı. daha sonra mükemmel ve süreklilik arz eden kadro mimarisi, son olarak da bu takıma finali kazandıracak bir teknik adam.
bir daha da kimsenin vizyonunda yarı final, uefa kupası falan duymayayım. ha olursa konvoyun en önünde olacağımı da belirtmek isterim.