259
dün akşam bir araştırma yapmıştım. kadıköy'deki yenilgiler/beraberlikler sonrası ne yapmışız diye. 13 maçın 11'ini kazanmışız, sadece 1 beraberlik ve 1 yenilgi almışız. yani genel anlamda kadıköy sonrası yolumuza kaldığımız yerden devam etmişiz. araştırmamı yapıp haberimin taslağını oluştururken içime bir kurt düştü nedense. sonra kendi kendimi telkin ettim biraz, öyle takıntılı bir adam değilimdir nitekim.
bugün üniversiteden bir arkadaşım için toplandık. kendisi askere gidiyor. 6 kişilik arkadaş grubumuzdan 4 kişi vardık, şansımıza grubun da 4 galatasaraylıyız. uğurlamadan önce maçı izlemek için nevizade'ye geldik. maçtan 1 saat önce yerimizi aldık. arkadaş askere gidiyor ama sadece maçı düşünüyoruz. enine boyuna 1 saat hem maçı hem de geçen haftaki fenerbahçemaçını tartıştık. içimdeki sıkıntı da tekrar hortlamaya başladı o ara. gerçi her maç öncesi benzer bir hissiyat oluşur, aşırı heyecan sanırım. ona bağladım biraz taa ki o değişikliğe kadar. allah inandırsın, yasin'in adını duyunca hocam napıyosun diye söylendik ve o ara inşallah korktuğum başıma gelmez dedim. hayatım boyunca pek tahminlerim tutmadığı için bu sözü söylememe rağmen skor dolayısıyla rahattım ancak bir yandan da ilk yarıdaki çok tehlikleli 3 başakşehiratağını düşünüyordum. aslında hiç konuşmuyoruz ama gerçekten çok ama çok tehlikeli 3 ataktı ve bu pozisyonların hepsi de golle sonuçlanabilirdi. neyse, olan oldu. moraller çöktü ama ben nedense inanılmaz bir üzüntü duymadım maça. içimden bir ses biz bu işi sonuna kadar götüreceğiz deyip duruyor. inşallah bu sefer dediğim olur zira kalbim temizdir.
bugün üniversiteden bir arkadaşım için toplandık. kendisi askere gidiyor. 6 kişilik arkadaş grubumuzdan 4 kişi vardık, şansımıza grubun da 4 galatasaraylıyız. uğurlamadan önce maçı izlemek için nevizade'ye geldik. maçtan 1 saat önce yerimizi aldık. arkadaş askere gidiyor ama sadece maçı düşünüyoruz. enine boyuna 1 saat hem maçı hem de geçen haftaki fenerbahçemaçını tartıştık. içimdeki sıkıntı da tekrar hortlamaya başladı o ara. gerçi her maç öncesi benzer bir hissiyat oluşur, aşırı heyecan sanırım. ona bağladım biraz taa ki o değişikliğe kadar. allah inandırsın, yasin'in adını duyunca hocam napıyosun diye söylendik ve o ara inşallah korktuğum başıma gelmez dedim. hayatım boyunca pek tahminlerim tutmadığı için bu sözü söylememe rağmen skor dolayısıyla rahattım ancak bir yandan da ilk yarıdaki çok tehlikleli 3 başakşehiratağını düşünüyordum. aslında hiç konuşmuyoruz ama gerçekten çok ama çok tehlikeli 3 ataktı ve bu pozisyonların hepsi de golle sonuçlanabilirdi. neyse, olan oldu. moraller çöktü ama ben nedense inanılmaz bir üzüntü duymadım maça. içimden bir ses biz bu işi sonuna kadar götüreceğiz deyip duruyor. inşallah bu sefer dediğim olur zira kalbim temizdir.