568
(bkz: the imitation game)
öncelikle şunu belirteyim: bir "a beautiful mind" değil. sherlock dizisinden tanıdığımız benedict cumberbatch, her ne kadar rolünün hakkını verse de bazı sahnelerde kendini oldukça kastığını gözlemledim. makyaj, kıyafetler, dekor bunların hepsi 2.dünya savaşı dönemini çok iyi yansıtıyor. filmin atmosferi kesinlikle seyirciyi filmin içine çekiyor. senaryonun gerçek bir hikayeden uyarlama olduğunu belirtmekte fayda var. günümüzde bilgisayarların temelini oluşturan "turing makinelerinin" mucidi olan alan turing'in hayatı detaylı bir şekilde anlatılmış. filmde 2.dünya savaşının seyrini değiştiren bir dahinin değerinin geç anlaşıldığını görmek çok üzücü. her yönüyle oldukça başarılı bir film. imdb'de filme 8,2 puan verilmiş. bence filmin puanı 7,5/10. bu filmi sevenler, amerika'da 2.dünya savaşı sırasında atom bombasının yapımının anlatıldığı manhattan dizisini de sevebilirler. manhattan, oppenheimer başkanlığında "manhattan" adlı gizli bir atom bombası projesinin, aynı alan turing'in enigma kıran makinası gibi 2.dünya savaşının seyrini nasıl değiştirdiğini anlatan çok güzel bir dizi.
(bkz: the hunger games: mockingjay - part 1)
tam anlamıyla rezalet bir film. filmin süresi 123 dakika. ne bir hareket, ne de bir olay örgüsü var. baştan sona kadar aha şimdi bir şeyler olacak diye bekledim ama sonuç büyük bir hüsran. nasılsa serinin diğer filmleri iyi gişe hasılatı yaptı, insanlar ne versek zaten yiyecek mantığıyla çekmişler bu filmi. her yönüyle ucuza ve basite kaçılmış. jennifer lawrence "the fapening" rezaletinden sonra iyice gözümden düşmüştü. bu filmle birlikte tam olarak dibe batmış diyebilirim. filmde böğürerek, anırarak, abartarak rol yapıyor. oyunculuk performansı tek kelimeyle berbattı. ek bilgi: liam hemsworth, jeniffer'in sete soğanlı bir yemek yiyerek geldiğinden, ağzını yıkamadan öpüşme sahnesinin çekildiğinden ve bunun çok iğrenç olduğundan bahsetmiş. sonuç olarak alaycıkuş, ironik bir şekilde seyirciyle resmen alay edip, dalga geçmiş. 3/10.
öncelikle şunu belirteyim: bir "a beautiful mind" değil. sherlock dizisinden tanıdığımız benedict cumberbatch, her ne kadar rolünün hakkını verse de bazı sahnelerde kendini oldukça kastığını gözlemledim. makyaj, kıyafetler, dekor bunların hepsi 2.dünya savaşı dönemini çok iyi yansıtıyor. filmin atmosferi kesinlikle seyirciyi filmin içine çekiyor. senaryonun gerçek bir hikayeden uyarlama olduğunu belirtmekte fayda var. günümüzde bilgisayarların temelini oluşturan "turing makinelerinin" mucidi olan alan turing'in hayatı detaylı bir şekilde anlatılmış. filmde 2.dünya savaşının seyrini değiştiren bir dahinin değerinin geç anlaşıldığını görmek çok üzücü. her yönüyle oldukça başarılı bir film. imdb'de filme 8,2 puan verilmiş. bence filmin puanı 7,5/10. bu filmi sevenler, amerika'da 2.dünya savaşı sırasında atom bombasının yapımının anlatıldığı manhattan dizisini de sevebilirler. manhattan, oppenheimer başkanlığında "manhattan" adlı gizli bir atom bombası projesinin, aynı alan turing'in enigma kıran makinası gibi 2.dünya savaşının seyrini nasıl değiştirdiğini anlatan çok güzel bir dizi.
(bkz: the hunger games: mockingjay - part 1)
tam anlamıyla rezalet bir film. filmin süresi 123 dakika. ne bir hareket, ne de bir olay örgüsü var. baştan sona kadar aha şimdi bir şeyler olacak diye bekledim ama sonuç büyük bir hüsran. nasılsa serinin diğer filmleri iyi gişe hasılatı yaptı, insanlar ne versek zaten yiyecek mantığıyla çekmişler bu filmi. her yönüyle ucuza ve basite kaçılmış. jennifer lawrence "the fapening" rezaletinden sonra iyice gözümden düşmüştü. bu filmle birlikte tam olarak dibe batmış diyebilirim. filmde böğürerek, anırarak, abartarak rol yapıyor. oyunculuk performansı tek kelimeyle berbattı. ek bilgi: liam hemsworth, jeniffer'in sete soğanlı bir yemek yiyerek geldiğinden, ağzını yıkamadan öpüşme sahnesinin çekildiğinden ve bunun çok iğrenç olduğundan bahsetmiş. sonuç olarak alaycıkuş, ironik bir şekilde seyirciyle resmen alay edip, dalga geçmiş. 3/10.