Kariyer Sonu2362
euro 1996'dan beri futbolu takip ederim, galatasaray'da kendisinden daha kötü bir teknik direktör görmedim, inşallah bir daha da görmem. kendi dönemine ait en güzel günüm; ayrıldığı gün. ama gösterdiği performans beni hiç şaşırtmadı çünkü onu gelmeden önce tanıyordum. ben onun notunu 1 temmuz 2012 ispanya italya maçı'nda vermiştim ama işte galatasaray yönetimine akıl verenler, o maçı bile izlememiş kişiler maalesef. italya'da 1982 dünya kupası öncesinde totonero skandalı patlak verdi, italya milli takımı 1982 dünya kupasını aldı. 2006 dünya kupası'ndan önce temiz ayaklar operasyonu adı altında şike operasyonu patlak verdi, itallya milli takımı yine dünya kupasını aldı. çünkü italyanlar akdeniz insanı, sıcakkanlı. bu şike operasyonları gösterdi ki, bu gibi durumlar italyanlarda dış dünyaya karşı daha birlik beraberlik hissi oluşturuyor, daha bir kenetleniyorlar. bir nevi kurtuluş savaşı psikolojisi. işte tam da euro 2012'den önce kenetlenmek için ihtiyaç duydukları 28 mayıs 2012 italya şike soruşturması çıktı ortaya. o günlerde hiç kimse tarafından turnuvanın favorileri olarak gösterilmeyen italyanın, kupaya yakın olduğunu hissetmiştim. herkes almanya - ispanya ya da ispanya - hollanda hatta ispanya - portekiz finali beklerken, italya milli takımı bu sohbetlere dahil bile olamıyordu. ne mi oldu? italya mili takımı finale çıkana kadar turnuvanın en iyi futbolunu oynadı. nitekim ispanya bir kaza yaşayıp yarı finalde penaltılarla portekiz'e elenselerdi; kupanın sahibi kesinlikle italya olacaktı. bunun nedeni cesare prandelli mi? kesinlikle hayır. prandelli ne yaptı? 2011-2012 sezonu italya ligi şampiyonu juventus ilk on birindeki her italyanı, italya milli takımı 11'ine yazdı, boş kalan yerlere de hayatında tek başarılı sezon geçiren mario balotelli'yi, dünyanın en iyi orta sahalarından daniele de rossi'yi falan ekledi. kanaatimce ispanya milli takımı ile bereber, kalecisinden en uç hattına kadar şampiyonanın en dengeli, en güçlü takımıydı. sonra ne oldu, italya milli takımı finale çıktı. bunu prandelli mi yaptı? kesinlikle hayır. % 60 kenetlenme, %40 kadro kalitesi. neden mi çünkü prandelli aynı kadroyu iki sene sonra 2014 dünya kupası'nda guruptan bile çıkaramadı. çünkü %60 olan kenetlenme yoktu bu sefer.
gelelim asıl faciaya yani euro 2012 finali 1 temmuz 2012 ispanya italya maçı'na. fifa 2010 dünya kupası finalinden sonra geçen iki yıldaki en büyük maç, yani milyarlarca insanın izlediği avrupa şampiyonası final maçından bahsediyorum. karşılarında son yılların en dominant futbolunu oynayan katalan ağırlıklı kadro, kedinin fareyle onadığı gibi futbol oynayan kadro, ispanya milli futbol takımı var. nitekim ispanya ilk yarıyı 2-0 önde kapattı. 2-0 , 2-1, hatta 3-1 bitebilir, normaldir sonuçta karşılarında ispanya var ama bu maçın adı final, hem de son iki yılın en büyük maçı be adam. daha 57. dakikada tüm oyuncu değişiklik hakları bitirip, uzatmalarla beraber minimum 35 dakika bu risk ile nasıl oynayacaktın. belki şansın döndü maç 2-2 olsaydı, maç 120 dakika oynansaydı, 65 dakika oyuncu değiştirmeden nasıl oyunu tutacaktın. nasıl bir iq'un var senin? kaldı ki oyuncu değişiklikleri de çok adaletsizceydi, iyi oynamayanları değil ismi en küçük olanları çıkardı. sonra ne mi oldu, 57. dakikada oyuncu değişiklik hakkını bitirdikten sadece üç dakika sonra 60. dakikada, thiago motta sakatlandı ve yerine kimse giremediği için italya, rakibi karşında 2-0 yenik ve 10 kişi kaldı. insaflı ispanyollar kaleye pek gitmedi, ta ki son dakikalarda yüzsüz fernando torres ve juan mata oyuna girene kadar. ve sonunda 1960'dan beri organize edilen avrupa şampiyonalarının en farklı final skoru 4-0 rezaleti ortaya çıktı. italyanlar finale çıktıklarına pişman oldular. çok daha fazla da olabilirdi ki son yarım saat xavi ve iniesta kendi alarında paslaşmayı tercih ettiler. işte o gün galatasaray'a akıl verenler bu maçı bu gözle izleyebilselerdi; yurt dışında çalışmamış, en kötüsü de ingilizce dahi bilmeyen cesare prandelli'yi takıma getirmeden önce iki kere düşünürdüler.
gelelim asıl faciaya yani euro 2012 finali 1 temmuz 2012 ispanya italya maçı'na. fifa 2010 dünya kupası finalinden sonra geçen iki yıldaki en büyük maç, yani milyarlarca insanın izlediği avrupa şampiyonası final maçından bahsediyorum. karşılarında son yılların en dominant futbolunu oynayan katalan ağırlıklı kadro, kedinin fareyle onadığı gibi futbol oynayan kadro, ispanya milli futbol takımı var. nitekim ispanya ilk yarıyı 2-0 önde kapattı. 2-0 , 2-1, hatta 3-1 bitebilir, normaldir sonuçta karşılarında ispanya var ama bu maçın adı final, hem de son iki yılın en büyük maçı be adam. daha 57. dakikada tüm oyuncu değişiklik hakları bitirip, uzatmalarla beraber minimum 35 dakika bu risk ile nasıl oynayacaktın. belki şansın döndü maç 2-2 olsaydı, maç 120 dakika oynansaydı, 65 dakika oyuncu değiştirmeden nasıl oyunu tutacaktın. nasıl bir iq'un var senin? kaldı ki oyuncu değişiklikleri de çok adaletsizceydi, iyi oynamayanları değil ismi en küçük olanları çıkardı. sonra ne mi oldu, 57. dakikada oyuncu değişiklik hakkını bitirdikten sadece üç dakika sonra 60. dakikada, thiago motta sakatlandı ve yerine kimse giremediği için italya, rakibi karşında 2-0 yenik ve 10 kişi kaldı. insaflı ispanyollar kaleye pek gitmedi, ta ki son dakikalarda yüzsüz fernando torres ve juan mata oyuna girene kadar. ve sonunda 1960'dan beri organize edilen avrupa şampiyonalarının en farklı final skoru 4-0 rezaleti ortaya çıktı. italyanlar finale çıktıklarına pişman oldular. çok daha fazla da olabilirdi ki son yarım saat xavi ve iniesta kendi alarında paslaşmayı tercih ettiler. işte o gün galatasaray'a akıl verenler bu maçı bu gözle izleyebilselerdi; yurt dışında çalışmamış, en kötüsü de ingilizce dahi bilmeyen cesare prandelli'yi takıma getirmeden önce iki kere düşünürdüler.
