63
bu ülkede, deniz gezmiş, yusuf aslan, hüseyin inan, erdal eren gibi isimler başta olmak üzere, binlerce gencecik insan haksız yere idam edildi. bu cezayı hak eden caniler, katiller ise imralı'da, bilumum hapishanelerde o pis nefeslerini alıp vermeye devam ediyorlar. ve ben bu durumu hazmedemiyorum.
idam konusunda net bir tavrım yoktur aslında. çünkü bu ülkede idam, birçok genç insanın haksız yere ölmesine neden oldu. ama bu imralı'daki bebek katilini, kadınlarımız ve çocuklarımızı sokak ortasında öldüren canileri gördükçe isyan ediyor insan. çaresiz kalıyor. birkaç sene sonra haberlerde bu katillerin serbest kaldığını görmekten korkuyorum. türkiye'de adalet ve yargı sistemine güvenmiyorum çünkü. hele ki bu hükümet ülkeyi yönetirken, hiç güvenmiyorum. ufacık çocuklarının önünde eşini 17 yerinden bıçaklayan sözde bir erkeği! utanmadan serbest bırakabilen hakimlerin olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
idam konusunun an itibariyle türkiye'de konuşulduğunu, ama şu an uygulanmasının zor olduğunu, hatta zordan bile öte olduğunu pek tabi biliyoruz. ama dediğim gibi, bu çaresizlik delirtiyor adamı. bu malum insan müsveddelerinin, nefes alması zoruma gidiyor. verdikleri ifadelerde, nerdeyse özgecan'ı suçlamalarını duydukça çıldırıyorum.
özgecan aslan'ın ailesi ne yapsın söyleyin?
bir anne düşünün ki; "keşke kızımı kurşunlayıp öldürselerdi" diyor! demek zorunda kalıyor. bu annenin acısını hangi ceza dindirecek söyleyin? bu vahim olaydan sonra büyük bir metanet örneği gösterse de, o babanın içindeki yangınları kim söndürecek söyleyin? maalesef bu soruların net bir cevabı yok!
ateş düştüğü yeri yakacak yine, hatta kül edecek. o meşhur kelime "zaman" yaraları bir nebze olsun saracak belki, ama bu anneler ve babalar ağır yaralı olarak yaşamaya devam edecekler. bu şerefsiz katiller yüzünden, belki de küçük hayallerle bezelenmiş hayatlarında, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak çünkü.
özgecan aslan olayının ayrıntılarını öğrendikten sonra, bir süre kız arkadaşımla konuşmaktan, görüşmekten nerdeyse imtina ettim. bu şerefsiz katiller yüzünden, resmen erkekliğimden utandım. ve eminim bu konuda yalnız da değilim. bu elem olay bizleri bu denli üzmüşken, kim bilir özgecan'ın sevenlerini, arkadaşlarını, tanıyanlarını ne denli kahretmiştir.
son sözlerim de, kadın cinayetleri üzerinden sırf hükümete yaranacağım diye utanmadan, sıkılmadan ulu önder mustafa kemal atatürk'ü karalamaya çalışan mahluklara gelsin. ne yaparsanız yapın, biz! ve bizler gibiler oldukça, mustafa kemal atatürk'ün izlerini bu ülkeden silemeyeceksiniz! 100 yıl daha iktidar olsanız bile silemeyeceksiniz! bütün önemli milli günleri itibarsızlaştırmaya çalışsanız bile bunu başaramayacaksınız!
mustafa kemal atatürk'ün, o meşhur sözleriyle entry'me son veriyorum.
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
mekanın cennet olsun #özgecanaslan
(bkz: unutursak kalbimiz kurusun)
http://www.enikonu.com/...i-e1424094348162.jpg
www.enikonu.com/wp-content/uploads/2015/02/ozgecan-aslan-cinayetinde-son-dakika-gelismeleri-e1424094558557.jpg
idam konusunda net bir tavrım yoktur aslında. çünkü bu ülkede idam, birçok genç insanın haksız yere ölmesine neden oldu. ama bu imralı'daki bebek katilini, kadınlarımız ve çocuklarımızı sokak ortasında öldüren canileri gördükçe isyan ediyor insan. çaresiz kalıyor. birkaç sene sonra haberlerde bu katillerin serbest kaldığını görmekten korkuyorum. türkiye'de adalet ve yargı sistemine güvenmiyorum çünkü. hele ki bu hükümet ülkeyi yönetirken, hiç güvenmiyorum. ufacık çocuklarının önünde eşini 17 yerinden bıçaklayan sözde bir erkeği! utanmadan serbest bırakabilen hakimlerin olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
idam konusunun an itibariyle türkiye'de konuşulduğunu, ama şu an uygulanmasının zor olduğunu, hatta zordan bile öte olduğunu pek tabi biliyoruz. ama dediğim gibi, bu çaresizlik delirtiyor adamı. bu malum insan müsveddelerinin, nefes alması zoruma gidiyor. verdikleri ifadelerde, nerdeyse özgecan'ı suçlamalarını duydukça çıldırıyorum.
özgecan aslan'ın ailesi ne yapsın söyleyin?
bir anne düşünün ki; "keşke kızımı kurşunlayıp öldürselerdi" diyor! demek zorunda kalıyor. bu annenin acısını hangi ceza dindirecek söyleyin? bu vahim olaydan sonra büyük bir metanet örneği gösterse de, o babanın içindeki yangınları kim söndürecek söyleyin? maalesef bu soruların net bir cevabı yok!
ateş düştüğü yeri yakacak yine, hatta kül edecek. o meşhur kelime "zaman" yaraları bir nebze olsun saracak belki, ama bu anneler ve babalar ağır yaralı olarak yaşamaya devam edecekler. bu şerefsiz katiller yüzünden, belki de küçük hayallerle bezelenmiş hayatlarında, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak çünkü.
özgecan aslan olayının ayrıntılarını öğrendikten sonra, bir süre kız arkadaşımla konuşmaktan, görüşmekten nerdeyse imtina ettim. bu şerefsiz katiller yüzünden, resmen erkekliğimden utandım. ve eminim bu konuda yalnız da değilim. bu elem olay bizleri bu denli üzmüşken, kim bilir özgecan'ın sevenlerini, arkadaşlarını, tanıyanlarını ne denli kahretmiştir.
son sözlerim de, kadın cinayetleri üzerinden sırf hükümete yaranacağım diye utanmadan, sıkılmadan ulu önder mustafa kemal atatürk'ü karalamaya çalışan mahluklara gelsin. ne yaparsanız yapın, biz! ve bizler gibiler oldukça, mustafa kemal atatürk'ün izlerini bu ülkeden silemeyeceksiniz! 100 yıl daha iktidar olsanız bile silemeyeceksiniz! bütün önemli milli günleri itibarsızlaştırmaya çalışsanız bile bunu başaramayacaksınız!
mustafa kemal atatürk'ün, o meşhur sözleriyle entry'me son veriyorum.
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
mekanın cennet olsun #özgecanaslan
(bkz: unutursak kalbimiz kurusun)
http://www.enikonu.com/...i-e1424094348162.jpg
www.enikonu.com/wp-content/uploads/2015/02/ozgecan-aslan-cinayetinde-son-dakika-gelismeleri-e1424094558557.jpg