6585
galatasaray'a geldigi yildan bugune futbol, organik bir sekilde degismeye devam etti. 2011-2015 arasi ne kadar kisa alanda cevik uzun kosucu varsa hepsi cok yuksek paralara transfer oldu. sadece reaksiyon hizi yuksek merkez orta saha oyunculari transfer yapabildi.
yakin zamani detaylandirirsak: elinde hiza dair hicbir sey olmayan italyan futbolu cokuse devam etti. pep, lahm'i dlp oynamaya merkeze cekti. futbola basladiginda henry tarzi bir kanat forvet gibi olan benzema'yi real madrid merkeze cekip oyun hizini yukseltti. barcelona ibrahimovic'i gonderip messi'yi oraya cekti. sonra da fabregas'i yerlestirmeye calissa da yavas kalinca onu da gonderdi. dortmund pas ve reaksiyon hizini maksimuma cektiginde real'i 4'ledi, pas istasyonlarini kaybedip hizi yavaslayinca kume dusmemeye oynamaya basladi. bayern pas hizina onem verdigi ve geriden saha gorusune deger verdigi icin kroos'u real'e gonderdi xabi alonso'yu real'den aldi. real de on oyuncularina dayali agirlik merkezine sahip oldugu icin xabi alonso yerine daha cok kosabilen ve daha seri kroos'u aldi. ingiltere'de gecen sene en hizli oyuncularla en hizli oynayan takim man city'ydi, sonra liverpool sonra da chelsea zaten siralama da boyle bitti. liverpool bu sene luis suarez ve sakatlikla sturrige kaybedip ustune bir de vasat oyuncu transferlerine devam edince kendisini imha etti. (dunyanin en tehlikeli seye vasat transferdir. takimi kotu transfer degil vasat transferlerin coklugu bitirir. bir ara detayli yazarim) lallana gibi teknik ama yavas futbolculari doldurunca liverpool hizini tamamen kaybetti. chelsea ise hizini bir sonraki seviyeye cikarmak icin pas hizi ve netligi yuksek fabregas'la, hucumda direkt skora gitmeye calisan, uzun kosucu diego costa'yi aldi. sampiyonlugun en buyuk adaylarindan oldu. manchester'in transferleri sureki takimin hizini arttirmaya yonelik oldu. rooney'nin hizini tamamen kaybetmesi, van persie'nin cevikligini ve hizini kaybetmesi ellerinincok gucsuzlestirmisti. seneye hizi yuksek bir sampiyonluk adayi man united bizi bekliyor desek yanilmayiz.
daha da uzatmadan sadete geleyim: futbol degisimini yasarken takimlar ve futbolcular buna uyum saglamaya calisiyor. galatasaray 2011 yilinda merkez oyuncuya ihtiyac duyuyordu, topu saga sola atip oyun temposunu ayarlayabilecek. selcuk bu nedenle geldigi gibi buyuk etki yapti. daha sonraki degisimlerle ise takim bunu daha hizli yapacak, uzun mesafeli oaslarla degil de daha orta ve kisa mesafeli paslasmalarla yapma ihtiyaci duymaya basladi. selcuk ise bu donemde oyun hizini iyice yavaslatti, paslari daha gec ayagindan cikartip topu saga sola oynamamaya basladi. defans arkasi toplarini sadece merkeze dogru atip oyun temposunu ayarlamayi tamamen birakti.
selcuk hala iyi ounamiyor. iyi mucadele etmeye basldi diyebiliriz sanirim. ancak 2015 galatasaray'in istedigi seyi karsilamaktan cok uzak. basaramaz mi? kesinlkle basarir. ancak hizini birak yukseltmeyi, belli bir oranda bile oynayamayan ve giderek yavaslayan birinden bahsediyoruz.
galatasaray futbol takiminda en yeteneksiz buldugum burak bile selcuk kadar korkutmuyor beni. cunku burak'in patlayicilik ozelligi kullanilabilir bir ozellikken selcuk'un hantal oyunu bize uzun vadede ve ozelikle avrupada hicbir sey katamaz hatta avrupa standardina cikamamizin en buyuk nedeni olr. cunku selcuk takimin makine dairesinde oynuyor, kalbinde, hizi icin en onemli yerinde.
bu saydigin seyleri takimin transferleri ve degisimiyle okursaniz aslinda selcuk'un takimi satmaktan ote takimla ayni degisimi gerceklestiremedigini de gorursunuz. belki burak'siz bir selcuk daha hizli oynayabilirdi bu da bir gercek. simdiki yukselisinin de burak'in maclarin buyuk bolumunu en ucta degil de daha geride oynamasiyla ve selcuk'un yaninda emre colak'in yardiminin gozle gorulur etkisinin de payi var. yoksa selcuk futbol olarak neredeyse ayni seyi oynuyor 2 yildir.
yakin zamani detaylandirirsak: elinde hiza dair hicbir sey olmayan italyan futbolu cokuse devam etti. pep, lahm'i dlp oynamaya merkeze cekti. futbola basladiginda henry tarzi bir kanat forvet gibi olan benzema'yi real madrid merkeze cekip oyun hizini yukseltti. barcelona ibrahimovic'i gonderip messi'yi oraya cekti. sonra da fabregas'i yerlestirmeye calissa da yavas kalinca onu da gonderdi. dortmund pas ve reaksiyon hizini maksimuma cektiginde real'i 4'ledi, pas istasyonlarini kaybedip hizi yavaslayinca kume dusmemeye oynamaya basladi. bayern pas hizina onem verdigi ve geriden saha gorusune deger verdigi icin kroos'u real'e gonderdi xabi alonso'yu real'den aldi. real de on oyuncularina dayali agirlik merkezine sahip oldugu icin xabi alonso yerine daha cok kosabilen ve daha seri kroos'u aldi. ingiltere'de gecen sene en hizli oyuncularla en hizli oynayan takim man city'ydi, sonra liverpool sonra da chelsea zaten siralama da boyle bitti. liverpool bu sene luis suarez ve sakatlikla sturrige kaybedip ustune bir de vasat oyuncu transferlerine devam edince kendisini imha etti. (dunyanin en tehlikeli seye vasat transferdir. takimi kotu transfer degil vasat transferlerin coklugu bitirir. bir ara detayli yazarim) lallana gibi teknik ama yavas futbolculari doldurunca liverpool hizini tamamen kaybetti. chelsea ise hizini bir sonraki seviyeye cikarmak icin pas hizi ve netligi yuksek fabregas'la, hucumda direkt skora gitmeye calisan, uzun kosucu diego costa'yi aldi. sampiyonlugun en buyuk adaylarindan oldu. manchester'in transferleri sureki takimin hizini arttirmaya yonelik oldu. rooney'nin hizini tamamen kaybetmesi, van persie'nin cevikligini ve hizini kaybetmesi ellerinincok gucsuzlestirmisti. seneye hizi yuksek bir sampiyonluk adayi man united bizi bekliyor desek yanilmayiz.
daha da uzatmadan sadete geleyim: futbol degisimini yasarken takimlar ve futbolcular buna uyum saglamaya calisiyor. galatasaray 2011 yilinda merkez oyuncuya ihtiyac duyuyordu, topu saga sola atip oyun temposunu ayarlayabilecek. selcuk bu nedenle geldigi gibi buyuk etki yapti. daha sonraki degisimlerle ise takim bunu daha hizli yapacak, uzun mesafeli oaslarla degil de daha orta ve kisa mesafeli paslasmalarla yapma ihtiyaci duymaya basladi. selcuk ise bu donemde oyun hizini iyice yavaslatti, paslari daha gec ayagindan cikartip topu saga sola oynamamaya basladi. defans arkasi toplarini sadece merkeze dogru atip oyun temposunu ayarlamayi tamamen birakti.
selcuk hala iyi ounamiyor. iyi mucadele etmeye basldi diyebiliriz sanirim. ancak 2015 galatasaray'in istedigi seyi karsilamaktan cok uzak. basaramaz mi? kesinlkle basarir. ancak hizini birak yukseltmeyi, belli bir oranda bile oynayamayan ve giderek yavaslayan birinden bahsediyoruz.
galatasaray futbol takiminda en yeteneksiz buldugum burak bile selcuk kadar korkutmuyor beni. cunku burak'in patlayicilik ozelligi kullanilabilir bir ozellikken selcuk'un hantal oyunu bize uzun vadede ve ozelikle avrupada hicbir sey katamaz hatta avrupa standardina cikamamizin en buyuk nedeni olr. cunku selcuk takimin makine dairesinde oynuyor, kalbinde, hizi icin en onemli yerinde.
bu saydigin seyleri takimin transferleri ve degisimiyle okursaniz aslinda selcuk'un takimi satmaktan ote takimla ayni degisimi gerceklestiremedigini de gorursunuz. belki burak'siz bir selcuk daha hizli oynayabilirdi bu da bir gercek. simdiki yukselisinin de burak'in maclarin buyuk bolumunu en ucta degil de daha geride oynamasiyla ve selcuk'un yaninda emre colak'in yardiminin gozle gorulur etkisinin de payi var. yoksa selcuk futbol olarak neredeyse ayni seyi oynuyor 2 yildir.
