1535
kendisiyle ilgili bir şey var, hamza hamzaoğlu geldiğinden beri buna dikkat ediyorum ve bu bana naçizane bir fikir verdi.
rakip fark etmiyor, her maç verimsiz. bu verimsizlik bazı şeyler düşündürüyor bana:
- eğer bu adam diyarbakır bşb'ye karşı verimli olup da örneğin bursaspor vb takımlara karşı verimli olamasa derim ki yeteneği bu kadar. alex her maç verimsiz. bunun da iki sebebi olabilir:
a) kötü futbolcu, teknik yetersizliği var:
kötü futbolcu olmadığı, yetenek eksikliği olmadığı bindirmelerine, adam geçişine ve top kontrolü ve top sürmesine bakılarak bile anlaşılabilir. tekniği gayet yeterli.
b) ütopik düşünüyor, en doğru hareketi değil de her zaman en güzel hareketi düşünüyor. yani merdivenleri teker teker çıkma değil, üçer üçer çıkma peşinde ama bacakları kısa kalıyor:
benim naçizane fikrim budur. ince görmeye çalışıyor. bindirmelerini hep ince görerek ya da spektaküler şekilde tamamlamaya çalışıyor. dar açıdan sol iç/üst kullanarak -ümit karanın manisaya attığı goldeki gibi- kaleye vurmalar, arka direkte herkesin unuttuğu adama top atmaya çalışmalar, kale önündeki forvetleri pas geçip ceza sahasına arkadan giren oyuncuya yerden top çıkarmaya çalışmalar, hepsi ince görmeye çalışmasından kaynaklı. sıkıntı şu ki, bu takımda ne kendini unutturup arka direğe sızacak ne de geriden, kendini rakipten kurtararak gelip boşta kalacak oyuncu yok. olmayan bir şey üzerinden oyun karakterini kuruyor alex ve bundan kurtulması gerektiği kanaatindeyim.
bu tabii hala takıma tam uyum sağlayamamasıyla ilgili de olabilir zira henüz ilk 11de oynamaya yeni yeni başladı. her maç daha özgüvenli oynamasının sebebi bu. şans ki bruma da telles de özgüvenle oynayan adamlar. ikisi de böyle böyle kendilerini gösteriyorlar.
rakip fark etmiyor, her maç verimsiz. bu verimsizlik bazı şeyler düşündürüyor bana:
- eğer bu adam diyarbakır bşb'ye karşı verimli olup da örneğin bursaspor vb takımlara karşı verimli olamasa derim ki yeteneği bu kadar. alex her maç verimsiz. bunun da iki sebebi olabilir:
a) kötü futbolcu, teknik yetersizliği var:
kötü futbolcu olmadığı, yetenek eksikliği olmadığı bindirmelerine, adam geçişine ve top kontrolü ve top sürmesine bakılarak bile anlaşılabilir. tekniği gayet yeterli.
b) ütopik düşünüyor, en doğru hareketi değil de her zaman en güzel hareketi düşünüyor. yani merdivenleri teker teker çıkma değil, üçer üçer çıkma peşinde ama bacakları kısa kalıyor:
benim naçizane fikrim budur. ince görmeye çalışıyor. bindirmelerini hep ince görerek ya da spektaküler şekilde tamamlamaya çalışıyor. dar açıdan sol iç/üst kullanarak -ümit karanın manisaya attığı goldeki gibi- kaleye vurmalar, arka direkte herkesin unuttuğu adama top atmaya çalışmalar, kale önündeki forvetleri pas geçip ceza sahasına arkadan giren oyuncuya yerden top çıkarmaya çalışmalar, hepsi ince görmeye çalışmasından kaynaklı. sıkıntı şu ki, bu takımda ne kendini unutturup arka direğe sızacak ne de geriden, kendini rakipten kurtararak gelip boşta kalacak oyuncu yok. olmayan bir şey üzerinden oyun karakterini kuruyor alex ve bundan kurtulması gerektiği kanaatindeyim.
bu tabii hala takıma tam uyum sağlayamamasıyla ilgili de olabilir zira henüz ilk 11de oynamaya yeni yeni başladı. her maç daha özgüvenli oynamasının sebebi bu. şans ki bruma da telles de özgüvenle oynayan adamlar. ikisi de böyle böyle kendilerini gösteriyorlar.