• 18
    öldürüldüğü haberini aldığımızda itü'nün gümüşsuyu'ndaki kampüsünde bir etkinlikteydik. hemen taksim meydanı'na koştuk, biz geldiğimizde çoktan toplanmıştı insanlar. agos'a yürüyüş başladı ve ben hayatımda böyle genç, böyle öfkeli ve öfkesinden yola sığamayan insanları ilk kez gördüm. slogan atarken gözlerimiz doluyor, kimimiz tamamlayamıyorduk sloganlarımızı. bunu daha sonra 2011'de metin lokumcu'da, 2013'te ethem'de, ali ismail'de ve diğer yoldaşlarımızı kaybederken yaşadım.

    hrant ilk değildi, son da olmadı. ama sahiplenilmesi türkiye tarihinde bir kırılma yarattı bence. o umutluydu;

    "türkiye’nin geleceği açısından çok umutluyum. türkiye’nin önünün açılacağını, demokrasimizin gelişeceğini düşünüyorum. türkiye dünyada doğu-batı zıtlaşmasını ortadan kaldıracak bir örnek olacak. kıraç, sığ tartışmaların ortadan kalkacağına inanıyorum. kültürel kimliklerin özgürce yaşanacağı, barış içinde bir toplum olacağız. belki hrant dink’in, başına gelen onca şeyden sonra bu kadar umutlu konuşması sizi şaşırtıyordur. ama ben geleceğe hep umutla bakıyorum. türkiye’nin gençlerinin demokratikleşme açısından büyük bir potansiyel taşıdığına inanıyorum çünkü. ancak tüm bu güzel şeyler olurken ben türkiye’de olur muyum işte onu bilemiyorum…“

    keşke olsaydı, keşke gezi'yi görebilseydi. unutmadık, unutmayacağız...
App Store'dan indirin Google Play'den alın