resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 8073
    galatasaray efsaneleri arasına adını yazdırmış oyuncumuz. 92 doğumluyum hagi'nin oynadığı tüm avrupa maçlarını hatırlıyorum ama ligdeki maçları bölük pörçük. hep çevremden, babamdan duyduklarımla veya internetten videolarını elimden geldiğince izlememle kendisini biliyorum, nasıl büyük olduğunu görüyorum ve biliyorum. kendisi futbolu bıraktıktan sonra uzun seneler galatasaray taraftarı bağrına basıcak, sahada isyan eden, yaratıcı oyuncular aradı. melo gelmeden önce birçok star geldi, taraftar bu oyuncularla kendini bağdaştırdı ama futboldaki başarı istikrarının sağlanmaması sebebiyle bu sevda hep tek taraflı oldu ama 2011- sorası dönemde başarıda gelince taraftarla sahadaki oyuncuların ilişkiside tavan yapmaya başladı. teknolojide bu kadar ilerleyince her oyuncu ne yapar ne eder herşeyden haberimiz olmaya başladı. melonun kiralanma haberini ilk okuduğumda ne gerek var dedim, üzerinde bile durmadım(kendisini sadece dünya kupasından tanıyordum) ama büyükşehir maçında melo'nun performansını görünce kanım direk ısındı kendisine, farklı bişeyler var bu adamda demiştim babama hatta.

    samsunspor maçı ise hem onun hem benim için fazlasıyla önemliydi. bi önceki sene hem üniversite sınavım nedeniyle hemde takımın kötü performansı sebebiyle maçlara yeteri kadar ilgi göstermemiştim, ilk haftada başakşehir mağlubiyeti sebebiyle demoralize olmuş bir şekilde samsunspor maçını bekliyordum. maç başlar başlamaz kız arkadaşımla telefonda çok ciddi kavga etmeye başladık ve onla konuşmak için dışarı çıktım ve maç boyunca eve girmedim, dolayısıyla maçı izleyemedim. eve döndüğümde moralim çok bozuktu ama babam melo'yu duydun mu diyince salona melo'nun ne yaptığını görmeye girdim ve o gol ve yaptığı sevinçle tüm üzüntümü bi anlığına da olsa yoketti, dünyadan soyutlanmamı ve tebessüm etmemi sağladı. o anın da etkisiyle bu adamla aramda çok özel bir bağ oluştu. devamı zaten malum herkes yazmış. ayıcığa attığı gol, beşiktaş'a yaptıkları, süper final maç sonunda ağlaması, takımla birlikte yaptığı gol sevinçleri, hırsı, penaltı kurtarması, tosuna yaptığı hareket, tüpçüye yaptığı gider vb gibi sayısız efsane an. sizce de sadece 3.5 senede bize bunları yaşatan bir adam efsane sayılmaz mı? en azından efsane olma yolunda emin adımlarla ilerliyor denmez mi...

    kadıköy'de yaşatacağı olası galibiyetin ardından kendisini istanbul-brezilya arası taşımaya bile razıyım. sözün özü kendisi benim izlediğim en büyük yabancı galatasaraylı oyuncudur, yüreği sağolsun daha kendisiyle kazanılcak bir sürü kupa, kızdırılcak bir sürü kuş var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın