• 164
    galatasaray – mersin idman yurdu: 3-2

    yeniden maç yazılarına başladım. takımın gidişiyle ilgisi yok, en kötü zamanda da yazıyordum nitekim. şimdi azıcık zamanım var.

    maçlara, takıma genel bakmayı seviyorum. diziliş, o topçu şöyle bu topçu böyle gibi detaylara girmeyi sevmiyorum. belki bu işin profesyoneli olsam (para gelse yani) sevebilirim. tekliflere açığım. 0532-653….. hahahahaha
    galatasaray’ın önemli maçları bitmez, bu sezon. aynı memleketin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günler klişesi gibi, 30 yıldır bitmedi gökmen’in gazetesi. gökmen gazeteden ayrıldı, klişesi kaldı yadigar

    dün fenerbahçe’yi izledim erciyesspor karşısında. denk kuvvetlerin mücadelesini dandik ötesi bir penaltı ile fener kazandı. bu konuda çok makara yaptım twitterdaki captano hesabımda, meraklısı bakar. bu arada takımın ismi erciyesspor değil diyenlere de hesap numaramı verebilirim. tv’ler farklı mı çalışıyor sanıyorsunuz?
    galatasaraylı futbolcu maça çıkmadan önce rakiplerin maçlarını takip eder. haybeden penaltıyı görünce kendi maçına konsantre olması güçleşir. sen konsantre olabiliyor musun canım kardeşim? yoksa amk takım ne yapsa olmaz deyip maça gitmeyi (passoligin amk) ya da tvden izlemeyi bırakıyor musun? birakmazsan bu iş olur, şampiyonluk gelir.

    maça geçmem zor oluyor biliyorum, hep öyle oldu. mersin çok istekli, coşkulu ve istekli başladı. birkaç denemeden sonra golü de buldular. ben bir ara hanımla akşam kahvesi içmeye gittim, o ara 1-1 olmuş ve servet’in pozisyonunda penaltı çalmamış fırat. bilgisayarın başına geçtiğimde( ki şikeci dostlarına para vermemek için korsan linkten izliyorum) mersin penaltı atıyordu.

    şimdi karar verme zamanı. dünya standartlarında mı yoksa fenerbahçe standartlarında mı değerlendirme yapacağız. önemli.
    servet’in pozisyonu ve bizim yediğimiz penaltı dünya standartlarında %100 penaltı, sneijder’in barajdan seken topunda ele giden top penaltı değil. fenerbahçe standartlarında mevzu başka, hangi takımın lehine, aleyhine göre karar değişebiliyor. şöyle; yukarıda saydığım 3 pozisyondaki karar fener için hangisi iyiyse öyle olsun. maksimum fayda. ulan bilimde yeri yok böyle bir şeyin. optimum faydaya herkes fit olur ama utanmaz, pislik, şerefsiz olunca maksimumu da ister adam tabii.

    saha içine dönemiyoruz bir türlü küfür etmekten. hamza hocadan sonra galatasaray taratarı kadro açıklanınca arızaya geçmiyor. bu bile hamza hocanın doğru işler yaptığını gösteriyor.
    maçın ikinci yarısına geçince mersin’in kendi sahasına hapsolduğunu gördük. yalandan bir baskıyla değil, direk sonuca gitmek için arayan, isteyen bir takımdı galatasaray.
    2006’daki galatasaray da böyleydi. hakem, rakip falan dinlemeden rakibin üstüne giden, kapıyı açamasa da kapıyı kıran bir takımdı 2006 şampiyonu takım. bu sezonla çok benzerlik gösteriyor.
    hadi be oğlum, son maçtan önce işi bitirin. 48 yaşıma geldim amk, çok şey mi istiyorum? neyse, sen şampiyon olmasan da…….

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın