21870
galatasaray başkanı duygun yarsuvat’ın şike süreciyle ilgili yaptığı 'cemaat, aziz yıldırım'da para istedi verilmeyince şike süreci başladı' şeklinde ki sözlerinin sorulması üzerine
“yemin ediyorum müthiş bir şey, hiç bu konuya girmediğini ve girmekte istemediğim bir konu. işte hukuk bu hukukçular bunlar. bunu söyleyen hukukçu, kulüp başkanı. ne zaman söyledi bunu, ne zaman şike süreci oldu. 4 yıl geçti şimdi mi geldi aklına? gerçekse çok kolay. failleri belli. paraleller mi diyorlar ne diyorlar, yamuk mu? paralel mi, yamuklar var, kareler var, dikdörtgenler var. şike sürecini aşmak için söylemiyorum o zaman kolay nasılsa hapisteler bir kısmı alındı, sorarsın soruşturursun. bunu da çağırırsın içeriye, gel kardeşim sen bunu diyorsun. ispatla, ispatla yoksa seni atarım içeriye onu atarsın. onu at içeri, ortalığı bulandırıyorsa. fenerbahçe kulübü inkar mı etmiş? inkar etmiş, peki bu ne oluyor? bu kim oluyor? türkiye bu, hani algı operasyonu diyorlar ya, türkiye'de oyun oynanıyor herkese yutturuyorlar. ben haksızlığa uğramayı çok iyi biliyorum. öğrendim. ben çok duyumlar ve çokta gerçekler biliyorum ben söyleyemiyorum, çünkü delillendiremiyorum. bunları konuşarak, fenerbahçe küübü 'ben şike yapmadım' diyor. trabzonspor ve o günkü polis savcılarda diyor ki 'yaptın'. o zaman zaman şike yapmadığı için fenerbahçe’yi koruyalım. bir yanlışlık var. türkiye’de hep ortalık bulandırma hikayesi var. herkesin kirlenmesi isteniyor ve herkessin bu kirli surda beraber yaşaması isteniyor. ben o suyun içinde olmak istemiyorum. bana benim zenginliğim yeter. işte türkiye’de hukukçular bunlar. o hukukçudan bir tanesi ben orada tahkim kurulu'na gittiğimde yapılan haksızlığı, bu günkü cumhurbaşkanı da başbakan da biliyor. hukukçularda biliyor, hukuken de haksızlık gördüm, manen de haksızlık gördüm. ama olacak yaşayacağız. benim gibi belki hapishaneye girecek çok insan olacak. bunları yaşıyoruz, ama ben bunların olmaması gerektiğini söylüyorum. ben suçluyum o zaman, bunları söylemek suçtur demek ki. ben diyorum ki 'gücün hukuku olmasın' dediğim laf bu gün değil, bu iş olmadan ta o günlerden söyledim. bu gün çok kullanılıyor, yürüyüşler yapılıyor. o gün söylediğimde ben yalnızdım, bu gün binlerce insan bunu söylüyor. hukukun gücü olmalı, gücün hukuku değil. bu olduğu müddetçe işte böyle bir laf edersiniz, sonra bu elinizden alınır başka yere gider, sonda bunu düzeltemezsiniz, sonra toplum birbirine girer. şiddet niye oldu dersiniz. işte şiddeti biz öyle körüklüyoruz, ben körüklemiyorum, onu körükleyenler bu şekilde yapıyor. ona hesap sor, onun için buna diyecek bir laf yok. zaten veren yok, alan yok deniyor tekzip ettiğine göre, söyleyen o zaman içeri girmeli. biri suçlu yani burada. ortada bir ölü ve katil olduğu yerde, ölü gömülür, katilde hapse girer ve ceza alır. biz de böyle bir şey yoksa ona diyecek bir söz yok."
şenol güneş
“yemin ediyorum müthiş bir şey, hiç bu konuya girmediğini ve girmekte istemediğim bir konu. işte hukuk bu hukukçular bunlar. bunu söyleyen hukukçu, kulüp başkanı. ne zaman söyledi bunu, ne zaman şike süreci oldu. 4 yıl geçti şimdi mi geldi aklına? gerçekse çok kolay. failleri belli. paraleller mi diyorlar ne diyorlar, yamuk mu? paralel mi, yamuklar var, kareler var, dikdörtgenler var. şike sürecini aşmak için söylemiyorum o zaman kolay nasılsa hapisteler bir kısmı alındı, sorarsın soruşturursun. bunu da çağırırsın içeriye, gel kardeşim sen bunu diyorsun. ispatla, ispatla yoksa seni atarım içeriye onu atarsın. onu at içeri, ortalığı bulandırıyorsa. fenerbahçe kulübü inkar mı etmiş? inkar etmiş, peki bu ne oluyor? bu kim oluyor? türkiye bu, hani algı operasyonu diyorlar ya, türkiye'de oyun oynanıyor herkese yutturuyorlar. ben haksızlığa uğramayı çok iyi biliyorum. öğrendim. ben çok duyumlar ve çokta gerçekler biliyorum ben söyleyemiyorum, çünkü delillendiremiyorum. bunları konuşarak, fenerbahçe küübü 'ben şike yapmadım' diyor. trabzonspor ve o günkü polis savcılarda diyor ki 'yaptın'. o zaman zaman şike yapmadığı için fenerbahçe’yi koruyalım. bir yanlışlık var. türkiye’de hep ortalık bulandırma hikayesi var. herkesin kirlenmesi isteniyor ve herkessin bu kirli surda beraber yaşaması isteniyor. ben o suyun içinde olmak istemiyorum. bana benim zenginliğim yeter. işte türkiye’de hukukçular bunlar. o hukukçudan bir tanesi ben orada tahkim kurulu'na gittiğimde yapılan haksızlığı, bu günkü cumhurbaşkanı da başbakan da biliyor. hukukçularda biliyor, hukuken de haksızlık gördüm, manen de haksızlık gördüm. ama olacak yaşayacağız. benim gibi belki hapishaneye girecek çok insan olacak. bunları yaşıyoruz, ama ben bunların olmaması gerektiğini söylüyorum. ben suçluyum o zaman, bunları söylemek suçtur demek ki. ben diyorum ki 'gücün hukuku olmasın' dediğim laf bu gün değil, bu iş olmadan ta o günlerden söyledim. bu gün çok kullanılıyor, yürüyüşler yapılıyor. o gün söylediğimde ben yalnızdım, bu gün binlerce insan bunu söylüyor. hukukun gücü olmalı, gücün hukuku değil. bu olduğu müddetçe işte böyle bir laf edersiniz, sonra bu elinizden alınır başka yere gider, sonda bunu düzeltemezsiniz, sonra toplum birbirine girer. şiddet niye oldu dersiniz. işte şiddeti biz öyle körüklüyoruz, ben körüklemiyorum, onu körükleyenler bu şekilde yapıyor. ona hesap sor, onun için buna diyecek bir laf yok. zaten veren yok, alan yok deniyor tekzip ettiğine göre, söyleyen o zaman içeri girmeli. biri suçlu yani burada. ortada bir ölü ve katil olduğu yerde, ölü gömülür, katilde hapse girer ve ceza alır. biz de böyle bir şey yoksa ona diyecek bir söz yok."
şenol güneş