29
son basın toplantısındaki sözleri
--- alıntı ---
"dün akşam hakem işleri müdürü burçin keskin bana gaziantepspor başkanı'nın açıklamalarını dinletti. çok şaşırdım, üzüldüm. inanın hala kendime gelemedim. bu başkan *, 5-6 hafta evvel kulüpler birliği toplantısı'nda mhk'nın başında bulunmamın güzel bir şey olduğunu söylemişti. çok mutlu olmuştum. bir dirsek olayından sonra aynı kişi çıkıp söylenmeyecek ifadeler kullanıyor. ne demek istediğini de anlamış değilim, türkçe'si çok güzel! 'bu başkan mhk için şüpheli' diyor. herhalde bu başkan geçmişten örnekler alarak kafasından hala o zihniyetin varlığını hissediyor. biz şüpheli bir mhk değiliz. bu bana çok dokundu"
"görevi birakiyorum"
kızıl'ın türkçe'yi doğru dürüst bilmediğini söyleyen alp, "bana, 'pişkin' diyor. bu arkadaş türkçe'yi doğru dürüst bilmiyor, arkasından 'dalga geçercesine' diyor. bu kelimeler ne allah aşkına? fedakarlıkla bu görevi yapıyoruz. ben koltuk sevdalısı değilim. bunlara birilerinin haddini bildirmesi gerekiyor. herkes bu görevi yapanlara saygılı olmalı. bu hafta konuşacak bir şey yok. iki tane ofsayt ve dirsek olayı var. bu toplantı benim son görevim. görevi bırakıyorum. haddini bilmeyenler çoğaldı. atıp tutmakla bu işler yürümez. gerçek anlamda görevini yapmaya çalışanların önü tıkanmak isteniyorsa ben de bu işi bırakıyorum"
"istifamdan kimsenin haberi yok"
- "benim fazla bir beklentim yok. türk futbolunun her kademesinde görev aldım. istifamdan hiç kimsenin haberi yok" dedi.
"bir birikim sonucu istifa ettim"
"bana 'şüpheli' kelimesini kullanıyor. ne oluyor kardeşim? sen bana nasıl şüpheli dersin? sen önce kendine bak. bu birikim sonucu nihai noktaya geldiği için çok düşündüm. ben kolay kolay pes etmem ama insanın bazı beklentileri olur. ne yapılması gerekiyorsa onu yaptım"
--- alıntı ---
--- alıntı ---
"dün akşam hakem işleri müdürü burçin keskin bana gaziantepspor başkanı'nın açıklamalarını dinletti. çok şaşırdım, üzüldüm. inanın hala kendime gelemedim. bu başkan *, 5-6 hafta evvel kulüpler birliği toplantısı'nda mhk'nın başında bulunmamın güzel bir şey olduğunu söylemişti. çok mutlu olmuştum. bir dirsek olayından sonra aynı kişi çıkıp söylenmeyecek ifadeler kullanıyor. ne demek istediğini de anlamış değilim, türkçe'si çok güzel! 'bu başkan mhk için şüpheli' diyor. herhalde bu başkan geçmişten örnekler alarak kafasından hala o zihniyetin varlığını hissediyor. biz şüpheli bir mhk değiliz. bu bana çok dokundu"
"görevi birakiyorum"
kızıl'ın türkçe'yi doğru dürüst bilmediğini söyleyen alp, "bana, 'pişkin' diyor. bu arkadaş türkçe'yi doğru dürüst bilmiyor, arkasından 'dalga geçercesine' diyor. bu kelimeler ne allah aşkına? fedakarlıkla bu görevi yapıyoruz. ben koltuk sevdalısı değilim. bunlara birilerinin haddini bildirmesi gerekiyor. herkes bu görevi yapanlara saygılı olmalı. bu hafta konuşacak bir şey yok. iki tane ofsayt ve dirsek olayı var. bu toplantı benim son görevim. görevi bırakıyorum. haddini bilmeyenler çoğaldı. atıp tutmakla bu işler yürümez. gerçek anlamda görevini yapmaya çalışanların önü tıkanmak isteniyorsa ben de bu işi bırakıyorum"
"istifamdan kimsenin haberi yok"
- "benim fazla bir beklentim yok. türk futbolunun her kademesinde görev aldım. istifamdan hiç kimsenin haberi yok" dedi.
"bir birikim sonucu istifa ettim"
"bana 'şüpheli' kelimesini kullanıyor. ne oluyor kardeşim? sen bana nasıl şüpheli dersin? sen önce kendine bak. bu birikim sonucu nihai noktaya geldiği için çok düşündüm. ben kolay kolay pes etmem ama insanın bazı beklentileri olur. ne yapılması gerekiyorsa onu yaptım"
--- alıntı ---