671
daha fazla maç beklemeyi düşünüyordum kendisi hakkında yazmak için ama sezar'ın hakkı sezar'a. daha ilk lig maçında oldukça ofansif bir kadro çıkararak zaten artı puanı kazanmıştı. takım da pozitif futbol oynamayı o kadar özlemiş ki istek ve arzu had safhadaydı.
saha içinde tüm oyuncuların çok yer değiştirdiği, daha esnek, tüm oyuncuların yeteneklerini en iyi sergileyebileceği şekilde oynattı takımı. cezalı melo'nun yerine yavaş dzemaili veya yekta'yı değil, takımın sneijder'le beraber kendi etrafında en çabuk dönebilen oyuncusu emre'yi oldukça kritik bir yerde, deep lying playmaker olarak oynattı. selçuk bu sefer her topun toplandığı değil, sadece gerektiği zamanlar topun hücuma aktarılması ve hatta sayıca da hücumun desteklenmesi rolünü aldı. etrafındaki alternatiflerin artmasıyla da eski günleri anımsatacak kadar hatasız ve ileriye oynadı. en çok içime sinmeyen konulardan biri bruma'nın oynatılmamasıydı, öyle ki buradaki bazı yazarlar bile bruma'dan ümidini kesmiş, futbol zekası yok diye eleştirmeye başlamışlardı. halbuki daha 20 yaşını yeni doldurmuş ve arada yarım sezonu ağır sakatlıkla boğuşarak geçirmiş bruma'nın futbol zekası sadece ve sadece oynayarak gelişecek, ve futbol zekasız hali bile galatasaray'a sahada her an ekstra katkı sağlıyor, dikine gidip tüm kontralarda takımı taşıyabiliyor. sağ kanatta hem içeri hem dışarı çalım atarak bana göre sol kanattakinden de daha etkili oynadı, keita'dan esintiler sundu. en önemli değişken tabi ki burak yılmaz'dı, yüzü dönük ve oldukça serbest bir rolde oynayıp iki gol atarak maçın yıldızı oldu. tek pasları, çalımları, koşuları çok başarılı ve tercihleri hep doğruydu. kendisinden ileride drogba gibi oynamasını beklemekten vazgeçmek hamza hoca'nın yaptığı en doğru rötüş oldu şüphesiz.
ayrıca savunmanın sadece savunma oyuncusuyla yapılmadığı, orta sahada dzemaili selçuk melo aynı anda oynarken rakiplere nice pozisyonlar verip selçuk-emre ikilisiyle çok daha az pozisyon vermemizle bir kez daha ispatlanmış oldu. hücumda o kadar istekli ve hareketliydik ki rakip takım da hücuma çıkarken çok ihtiyatlı davrandı.
sonuç olarak, kendi sahamızdaki akhisar maçı büyük ölçü değil ancak yapılmak istenenin görülmesi ve pratiği olarak oldukça başarılı bir sınavdı diyebiliriz. hamza hoca'yı tebrik ediyor ve bu şekilde devam etmesini diliyorum.
(bkz: 6 aralık 2014 galatasaray akhisar belediyespor maçı)
saha içinde tüm oyuncuların çok yer değiştirdiği, daha esnek, tüm oyuncuların yeteneklerini en iyi sergileyebileceği şekilde oynattı takımı. cezalı melo'nun yerine yavaş dzemaili veya yekta'yı değil, takımın sneijder'le beraber kendi etrafında en çabuk dönebilen oyuncusu emre'yi oldukça kritik bir yerde, deep lying playmaker olarak oynattı. selçuk bu sefer her topun toplandığı değil, sadece gerektiği zamanlar topun hücuma aktarılması ve hatta sayıca da hücumun desteklenmesi rolünü aldı. etrafındaki alternatiflerin artmasıyla da eski günleri anımsatacak kadar hatasız ve ileriye oynadı. en çok içime sinmeyen konulardan biri bruma'nın oynatılmamasıydı, öyle ki buradaki bazı yazarlar bile bruma'dan ümidini kesmiş, futbol zekası yok diye eleştirmeye başlamışlardı. halbuki daha 20 yaşını yeni doldurmuş ve arada yarım sezonu ağır sakatlıkla boğuşarak geçirmiş bruma'nın futbol zekası sadece ve sadece oynayarak gelişecek, ve futbol zekasız hali bile galatasaray'a sahada her an ekstra katkı sağlıyor, dikine gidip tüm kontralarda takımı taşıyabiliyor. sağ kanatta hem içeri hem dışarı çalım atarak bana göre sol kanattakinden de daha etkili oynadı, keita'dan esintiler sundu. en önemli değişken tabi ki burak yılmaz'dı, yüzü dönük ve oldukça serbest bir rolde oynayıp iki gol atarak maçın yıldızı oldu. tek pasları, çalımları, koşuları çok başarılı ve tercihleri hep doğruydu. kendisinden ileride drogba gibi oynamasını beklemekten vazgeçmek hamza hoca'nın yaptığı en doğru rötüş oldu şüphesiz.
ayrıca savunmanın sadece savunma oyuncusuyla yapılmadığı, orta sahada dzemaili selçuk melo aynı anda oynarken rakiplere nice pozisyonlar verip selçuk-emre ikilisiyle çok daha az pozisyon vermemizle bir kez daha ispatlanmış oldu. hücumda o kadar istekli ve hareketliydik ki rakip takım da hücuma çıkarken çok ihtiyatlı davrandı.
sonuç olarak, kendi sahamızdaki akhisar maçı büyük ölçü değil ancak yapılmak istenenin görülmesi ve pratiği olarak oldukça başarılı bir sınavdı diyebiliriz. hamza hoca'yı tebrik ediyor ve bu şekilde devam etmesini diliyorum.
(bkz: 6 aralık 2014 galatasaray akhisar belediyespor maçı)
