568
kendisi hakkındaki önceki entrym kullandığım bir kelime yüzünden silinmiş. tekrar açıklayayım o zaman:
dünya kupası sırasında galatasaray futbol takımının en önemli yıldızı wesley sneijder hakkında söyledikleri gerçek dışıdır. sneijder'in aldığı para ve gösterdiği performans anlamında somut verilerin gösterdiklerini çarpıtarak(!) açıklamalarda bulunmuştur. benim için bundan daha vahimi ise söylediklerinin kendi hür fikirleri ve hissiyatından çok aldığı komutlara dayanıyor oluşudur. kirli türk futbol dünyasındaki malum şahıslara yaranmaya çalışmıştır. bugün ise yine ortamına göre hareket ederek o keskin ithamlarını(!) yalayıp yutmaktadır. aynı kişi bugün milli takımdaki görevine devam ediyor olsaydı sneijder hakkındaki çarpık iddialarının arkasında duracaktı.
bunlar birçoğumuzun malumu. ne yazık ki vizyonu bu kadar kısıtlı, kendi hür iradesini yitirmiş, rüzgarın yönüne göre duruşunu değiştiren böyle bir şahısın galatasaray futbol takımına katabilecekleri konusunda fikir ayrılığına düşüyoruz. hele ki kendisinin gelişinin yerli oyuncuları şaha kaldıracağına inananları büyük hayal kırıklıkları bekliyor. bu yerli oyuncu-yerli teknik adam propagandasını o kadar uzun süredir yapıyorlar ki hepimiz inanır olmuşuz, ben buna üzülüyorum.
şayet şampiyon olduk, neye yarar? şu rezil türkiye ligi'nde şampiyon olup 4. yıldızı takmak galatasaray'a ne katar? ne zaman bu kadar sığ düşünür olduk? bir zamanlar derdimiz bu takımın bizleri avrupa'da nasıl temsil edeceği idi. rakip kim olursa olsun dişe diş mücadele etme isteğimizdi. bunlar evrensel futbolcularla, evrensel iş ahlakıyla, futbolun evrensel kurallarına sağlayacağımız uyumla mümkün olabilen şeyler. bu yerli propagandasının bir ayağı olarak hamza hamzaoğlu'nun takımın başına getirilmesi, bir yandan da milli takımın başına getirilmeden önce savunduğu bütün değerleri yalayıp yutan fatih terim'le ilişkilerin tekrardan iyileştirilmesi çabaları galatasaray'a hiçbir şey katmaz. bunlar sadece türkiye futbolundaki kirli süreçlerin bir dişlisi haline getirir bizi.
mentalitemiz böyle olduğu sürece, ikili ilişkilerin ve kulislerin sportif anlamda atılan adımları belirlediği bir ortamda ne galatasaray'ın ne de türkiye futbolunun kalkınması mümkün değil. yerel lig'de kazanılan şampiyonluklar da pek bir şey ifade etmemekte. galatasaray gitgide duruşunu kaybeden bir kulübe dönüşüyor, beni rahatsız eden budur. hamza hamzaoğlu umarım tez zamanda takımdan ayrılır, tez zamanda bu kabus dolu günler sona erer.
dünya kupası sırasında galatasaray futbol takımının en önemli yıldızı wesley sneijder hakkında söyledikleri gerçek dışıdır. sneijder'in aldığı para ve gösterdiği performans anlamında somut verilerin gösterdiklerini çarpıtarak(!) açıklamalarda bulunmuştur. benim için bundan daha vahimi ise söylediklerinin kendi hür fikirleri ve hissiyatından çok aldığı komutlara dayanıyor oluşudur. kirli türk futbol dünyasındaki malum şahıslara yaranmaya çalışmıştır. bugün ise yine ortamına göre hareket ederek o keskin ithamlarını(!) yalayıp yutmaktadır. aynı kişi bugün milli takımdaki görevine devam ediyor olsaydı sneijder hakkındaki çarpık iddialarının arkasında duracaktı.
bunlar birçoğumuzun malumu. ne yazık ki vizyonu bu kadar kısıtlı, kendi hür iradesini yitirmiş, rüzgarın yönüne göre duruşunu değiştiren böyle bir şahısın galatasaray futbol takımına katabilecekleri konusunda fikir ayrılığına düşüyoruz. hele ki kendisinin gelişinin yerli oyuncuları şaha kaldıracağına inananları büyük hayal kırıklıkları bekliyor. bu yerli oyuncu-yerli teknik adam propagandasını o kadar uzun süredir yapıyorlar ki hepimiz inanır olmuşuz, ben buna üzülüyorum.
şayet şampiyon olduk, neye yarar? şu rezil türkiye ligi'nde şampiyon olup 4. yıldızı takmak galatasaray'a ne katar? ne zaman bu kadar sığ düşünür olduk? bir zamanlar derdimiz bu takımın bizleri avrupa'da nasıl temsil edeceği idi. rakip kim olursa olsun dişe diş mücadele etme isteğimizdi. bunlar evrensel futbolcularla, evrensel iş ahlakıyla, futbolun evrensel kurallarına sağlayacağımız uyumla mümkün olabilen şeyler. bu yerli propagandasının bir ayağı olarak hamza hamzaoğlu'nun takımın başına getirilmesi, bir yandan da milli takımın başına getirilmeden önce savunduğu bütün değerleri yalayıp yutan fatih terim'le ilişkilerin tekrardan iyileştirilmesi çabaları galatasaray'a hiçbir şey katmaz. bunlar sadece türkiye futbolundaki kirli süreçlerin bir dişlisi haline getirir bizi.
mentalitemiz böyle olduğu sürece, ikili ilişkilerin ve kulislerin sportif anlamda atılan adımları belirlediği bir ortamda ne galatasaray'ın ne de türkiye futbolunun kalkınması mümkün değil. yerel lig'de kazanılan şampiyonluklar da pek bir şey ifade etmemekte. galatasaray gitgide duruşunu kaybeden bir kulübe dönüşüyor, beni rahatsız eden budur. hamza hamzaoğlu umarım tez zamanda takımdan ayrılır, tez zamanda bu kabus dolu günler sona erer.
