392
(bkz: 1408)
korku değil gerilim sevenler için ideal bir film. keza oyuncu kadrosu da bir hayli iyi. filmin konusuna gelince geçmişi acılarla dolu john cusack abimiz hayaletli denilen otellerde bir gece kalarak hikayeler yazan bir yazardır. tabi gittiği otellerde hayalet falan yoktur. kendisi de inanmamaktadır hayaletlere. türk spor gazetelerinin transfer haberleri gibi malum kaynaktan uydurur. ancak hayatı kendisine gelen bir kart ile değişir. samuel l. jackson abimizin müdürlüğünü yaptığı bir otelin, 1408 numaralı, yıllardır kapalı ve pek çok insanın intihar ettiği odasında kalmaya başlar. tabi samuel abi matrix'teki gibi ona iki seçenek sunar. kırmızı hapı al ve siktir git buradan. yok ben maviyi içip hayatımı sikmek istiyorum dersen hadi git kal bir gece demektedir. romancı arkadaşın karısını da mary mccormack oynamaktadır. filmin her saniyesi heyecanlı. sonuna kadar götürüyor insanı. acaba şimdi ne olacak diye heyecanla bekliyorsun. benim en beğendiğim gerilim filmiydi. bir de gece yolculuğunda zifiri karanlık içinde antalya'da bir otelde kalmaya giderken izlediğim için midir bilmiyorum. stephan king'in ölümsüz eseri 1408'den uyarlanan filmin, izlerken karşılaşacağınız şarkısı ise şudur:
https://www.youtube.com/watch?v=__VQX2Xn7tI
önemli uyarı: bu filmin iki tane farklı sonu var. film bittikten sonra izlemediğiniz diğer finali bulup izleyin.
(bkz: the others)
bir diğer favori gerilim filmim olan bu filmde nicole kidman ablamız güzel ve çocuklarına düşkün bir anne rolünü oynuyor. sisin ortasında bir şatoda küçük kızı ve oğlu ile yaşayan kadın çocuklarını gün ışığından korumak zorundadır. eve gelen üç hizmetli ile ailenin hayatı değişir. hayaletler görünmeye başlar vs. vs... ağır derecede spoiler içerir dikkat: filmin sonundaki teyzeyi ve hareketlerini görünce korku bir anda komediye döndü ama neyse.
(bkz: frankenstein)
1994 yapımı olan film robert de niro abinin memati baş'a benzediği filmdir. yahu senin suratına ne olmuş? böyle tövbe estağfurullah bir şey olmuş? nerede godfather'daki surat nerede goodfellas'taki surat nerede frankenstein'daki surat? her neyse filmin konusu malum. doktor frankenstein ölüyü diriltip iyi kalpli bir canavar yapıyor. bu süreci ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatıyor film. deneyin öncesi ve sonrasında doktorun hayatının mahvoluşu vs. hatırlayabildiğim kadarıyla hep gangster olmak istemiştim. pardon o burada değildi. hatırlayabildiğim kadarıyla frankenstein dolaylı yoldan doktorun sevdiklerini kaybetmesine neden oluyor ve bu süreçteki psikolojiyi anlatıyor. çok bir şey beklemeyin ama robert de niro hatrına izleyin derim.
(bkz: ouija)
yakında gösterime girecek filmin sadece fragmanını izledim ve çekici geldi. klasikleşmiş ruh çağırma seramonileri gibi görünüyor ancak tahta olayı merakımı çekti. doğru düzgün oy almamış ama en azından vakit geçirir iki tane taş kız görürsünüz filmde. bence tahta olayı filmi çekici kılmış.
http://www.youtube.com/watch?v=_T1Jj1inE8M
korku değil gerilim sevenler için ideal bir film. keza oyuncu kadrosu da bir hayli iyi. filmin konusuna gelince geçmişi acılarla dolu john cusack abimiz hayaletli denilen otellerde bir gece kalarak hikayeler yazan bir yazardır. tabi gittiği otellerde hayalet falan yoktur. kendisi de inanmamaktadır hayaletlere. türk spor gazetelerinin transfer haberleri gibi malum kaynaktan uydurur. ancak hayatı kendisine gelen bir kart ile değişir. samuel l. jackson abimizin müdürlüğünü yaptığı bir otelin, 1408 numaralı, yıllardır kapalı ve pek çok insanın intihar ettiği odasında kalmaya başlar. tabi samuel abi matrix'teki gibi ona iki seçenek sunar. kırmızı hapı al ve siktir git buradan. yok ben maviyi içip hayatımı sikmek istiyorum dersen hadi git kal bir gece demektedir. romancı arkadaşın karısını da mary mccormack oynamaktadır. filmin her saniyesi heyecanlı. sonuna kadar götürüyor insanı. acaba şimdi ne olacak diye heyecanla bekliyorsun. benim en beğendiğim gerilim filmiydi. bir de gece yolculuğunda zifiri karanlık içinde antalya'da bir otelde kalmaya giderken izlediğim için midir bilmiyorum. stephan king'in ölümsüz eseri 1408'den uyarlanan filmin, izlerken karşılaşacağınız şarkısı ise şudur:
https://www.youtube.com/watch?v=__VQX2Xn7tI
önemli uyarı: bu filmin iki tane farklı sonu var. film bittikten sonra izlemediğiniz diğer finali bulup izleyin.
(bkz: the others)
bir diğer favori gerilim filmim olan bu filmde nicole kidman ablamız güzel ve çocuklarına düşkün bir anne rolünü oynuyor. sisin ortasında bir şatoda küçük kızı ve oğlu ile yaşayan kadın çocuklarını gün ışığından korumak zorundadır. eve gelen üç hizmetli ile ailenin hayatı değişir. hayaletler görünmeye başlar vs. vs... ağır derecede spoiler içerir dikkat: filmin sonundaki teyzeyi ve hareketlerini görünce korku bir anda komediye döndü ama neyse.
(bkz: frankenstein)
1994 yapımı olan film robert de niro abinin memati baş'a benzediği filmdir. yahu senin suratına ne olmuş? böyle tövbe estağfurullah bir şey olmuş? nerede godfather'daki surat nerede goodfellas'taki surat nerede frankenstein'daki surat? her neyse filmin konusu malum. doktor frankenstein ölüyü diriltip iyi kalpli bir canavar yapıyor. bu süreci ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatıyor film. deneyin öncesi ve sonrasında doktorun hayatının mahvoluşu vs. hatırlayabildiğim kadarıyla hep gangster olmak istemiştim. pardon o burada değildi. hatırlayabildiğim kadarıyla frankenstein dolaylı yoldan doktorun sevdiklerini kaybetmesine neden oluyor ve bu süreçteki psikolojiyi anlatıyor. çok bir şey beklemeyin ama robert de niro hatrına izleyin derim.
(bkz: ouija)
yakında gösterime girecek filmin sadece fragmanını izledim ve çekici geldi. klasikleşmiş ruh çağırma seramonileri gibi görünüyor ancak tahta olayı merakımı çekti. doğru düzgün oy almamış ama en azından vakit geçirir iki tane taş kız görürsünüz filmde. bence tahta olayı filmi çekici kılmış.
http://www.youtube.com/watch?v=_T1Jj1inE8M