1815
sabredilmesi gerekendir.
çok merak edenler var. nedenlerini dilim döndüğünce, yazma yeteneğim kadar anlatmaya çalışayım hemen;
- devre arası ya da sezon ortasında teknik direktör değiştirip verim alınma çabasının artık zihinlerden kalkması gerekiyor. zira hem maddi anlamda bir şey kazandırmıyor hem de hazırlık süreci gelene kadar sezon bitiyor. ayrıca yeni yönetimin zaten sezon sonu değişeceği düşünülürse gelen başkan kendi hocasını getirecek. basit hesapla bir sene içerisinde 3 teknik direktör değiştirmiş olacağız. ne kadar mantıklı değilmi ?!
-takımdaki taktik ve yönetimsel yanlışlar kadar futbolcuların laubali ve isteksiz tavırları da göze çarpıyor. bu anlamda hoca yollamak bu adamların elini güçlendirmek demektir. ''bizim için siz önemlisiniz kötü oynasanız bile hesabı teknik direktöre çıkartırız'' demek olur. bundan sonra yapılacak bütün sistemler futbolcu odaklı olur. yanlış olur.
-prandelli gidene kadar geçen süre çöpe atılmış olur. bazen ''zararın neresinden dönersen kardır'' anlayışı hata yaptırabilir. zararın neresinden dönersen dön zarardasındır. burada amaç yeniden düzlüğe çıkmak olacaktır.
-bu dönemde yeni teknik direktör kim olacak sorusu sorulmalıdır. basında çıkan yılmaz vural, daum vs. haberlerini ibret ve dehşetle izliyorum. bu kişiler gelecekse prandelli ile 10 sene devam ederim şahsım adına.
-sorulması gereken en önemli soru ise şudur;
tarihinde 14 sene şampiyon olamamış bir dönem bulunan galatasaray'ın taraftarı ne zamandır bu kadar sonuç odaklı düşünmeye başladı. bazı dönemler takımlar duraklama dönemine girerler. o dönemde yapılması gereken şey ise takımın arkasında durmaktır. çok beğendiğimiz dortmund'un ikinci lig deneyimi yaşadığını unutmayalım. bir uefa kupası zaferi sonrası yıllardır kupa delisi olduk. biraz da kendimizi eleştirelim artık. yeniden takım, taraftar, yönetim güç birliği yapma zamanı geldi de geçiyor bile. adnan polat zamanı ligi kaçıncı bitirdiğimizi bile hatırlamak istemiyorum. ama ne oldu bir sene sonra her şey düzeldi. önemli olan bu kulübün tarihine bakıp destek olmaya devam etmek. bir şey yıkılırken yerine konması gereken şeyler düşünülür. prandelli istifa ettikten sonra çoğunluk ortak bir fikirde buluşamıyor. bu da ikinci bir etkili plan olmadığı anlamına geliyor. tamamen başı boş bir takım olmamak adına sabredilmesi gerekir.
tabi en çok da yönetimin samimi bir şekilde teknik direktöre yardımcı olması gerekir. çözümler üretmesi gerekir.
saygılar
çok merak edenler var. nedenlerini dilim döndüğünce, yazma yeteneğim kadar anlatmaya çalışayım hemen;
- devre arası ya da sezon ortasında teknik direktör değiştirip verim alınma çabasının artık zihinlerden kalkması gerekiyor. zira hem maddi anlamda bir şey kazandırmıyor hem de hazırlık süreci gelene kadar sezon bitiyor. ayrıca yeni yönetimin zaten sezon sonu değişeceği düşünülürse gelen başkan kendi hocasını getirecek. basit hesapla bir sene içerisinde 3 teknik direktör değiştirmiş olacağız. ne kadar mantıklı değilmi ?!
-takımdaki taktik ve yönetimsel yanlışlar kadar futbolcuların laubali ve isteksiz tavırları da göze çarpıyor. bu anlamda hoca yollamak bu adamların elini güçlendirmek demektir. ''bizim için siz önemlisiniz kötü oynasanız bile hesabı teknik direktöre çıkartırız'' demek olur. bundan sonra yapılacak bütün sistemler futbolcu odaklı olur. yanlış olur.
-prandelli gidene kadar geçen süre çöpe atılmış olur. bazen ''zararın neresinden dönersen kardır'' anlayışı hata yaptırabilir. zararın neresinden dönersen dön zarardasındır. burada amaç yeniden düzlüğe çıkmak olacaktır.
-bu dönemde yeni teknik direktör kim olacak sorusu sorulmalıdır. basında çıkan yılmaz vural, daum vs. haberlerini ibret ve dehşetle izliyorum. bu kişiler gelecekse prandelli ile 10 sene devam ederim şahsım adına.
-sorulması gereken en önemli soru ise şudur;
tarihinde 14 sene şampiyon olamamış bir dönem bulunan galatasaray'ın taraftarı ne zamandır bu kadar sonuç odaklı düşünmeye başladı. bazı dönemler takımlar duraklama dönemine girerler. o dönemde yapılması gereken şey ise takımın arkasında durmaktır. çok beğendiğimiz dortmund'un ikinci lig deneyimi yaşadığını unutmayalım. bir uefa kupası zaferi sonrası yıllardır kupa delisi olduk. biraz da kendimizi eleştirelim artık. yeniden takım, taraftar, yönetim güç birliği yapma zamanı geldi de geçiyor bile. adnan polat zamanı ligi kaçıncı bitirdiğimizi bile hatırlamak istemiyorum. ama ne oldu bir sene sonra her şey düzeldi. önemli olan bu kulübün tarihine bakıp destek olmaya devam etmek. bir şey yıkılırken yerine konması gereken şeyler düşünülür. prandelli istifa ettikten sonra çoğunluk ortak bir fikirde buluşamıyor. bu da ikinci bir etkili plan olmadığı anlamına geliyor. tamamen başı boş bir takım olmamak adına sabredilmesi gerekir.
tabi en çok da yönetimin samimi bir şekilde teknik direktöre yardımcı olması gerekir. çözümler üretmesi gerekir.
saygılar