33
26 yaşındayım, ilk defa 97/98 sezonunda babamla birlikte izlemeye başladığım maçlardan beri elimden geldiği kadar tüm galatasaray maçlarını izledim. 8. olduğumuz sezon arena'ya geçtikten sonraki maçlarımızda, işte aynen bu maç için şu an hissettiğim şeyi hissetmiştim. kalan yıllar boyunca her galatasaray maçına şansımız ne kadar az olursa o kadar çok umutla bakmışımdır.
bu maçtan bende korkuyorum evet, karşı takımın taraftarından, kalitesinden, gücünden falan değil, bizim takım olamayışımızdan korkuyorum sözlük. ruhsuzluğumuzdan, bıkmışlığımızdan, korkaklığımızdan korkuyorum. yine de, galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır diyelim be sözlük.
"tükenmez umudun
varsa sarı kırmızı formasında,
bir düşer bin kalkar
cimbombom zaferden zafere koşar,
şimdi sen yeniden
aslan gibi savaş galatasaray!"
bu maçtan bende korkuyorum evet, karşı takımın taraftarından, kalitesinden, gücünden falan değil, bizim takım olamayışımızdan korkuyorum sözlük. ruhsuzluğumuzdan, bıkmışlığımızdan, korkaklığımızdan korkuyorum. yine de, galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır diyelim be sözlük.
"tükenmez umudun
varsa sarı kırmızı formasında,
bir düşer bin kalkar
cimbombom zaferden zafere koşar,
şimdi sen yeniden
aslan gibi savaş galatasaray!"