öncesinde hiç konuşulmasını istemediğim maçtır. yok şu 11'le çıkarsak, şöyle sahaya dizilir, böyle oynarsak falan.
ne yazık ki bu sefer hepsi hikaye.
hayatımda ilk kez bir maçtan korkuyorum.
aslında korkmam da çok normal, çünkü bu korkuyu bana salan ne yazık ki ne rakip ne de yaşayacağımız deplasman atmosferi. beni korkutan bizden başkası değil. bir maç, bir arena düşünün; hocanızdan oyuncunuza herkes "bizim hedefimiz burası değil" açıklaması yapsın. oynadığınız biri içeride diğeri dışarıda iki maçta kalenizde 8 gol görün ve daha önce hiç olmadığı kadar sahada aciz görünün. ne yazık ki ne savunma yapabiliyoruz, ne de doğru dürüst hücum. rakip neredeyse bundesliga'nın dibinde, biz ise anamızın liginin tepesindeyiz, ancak oraya içimizde büyük bir korkuyla gidiyoruz.
hayatımın hiç bir döneminde hiç bir maç öncesi pesimist olmadım. en son almanya ziyaretimizde orada tribünde turdan emin, takımım arkasındaydım. çünkü biliyordum zihindekileri, biliyordum yüreklerdekini, orada çıkacak aslanlar gibi oynayacaktık. oynadık da.
bu sefer durum farklı, aradan geçen sadece 5 6 aylık süreçte
* kulüp olarak çok geriye gittik. daha doğrusu sürüklendik. ve bu sefer bana hocam, takımım umutsuzluğu verdi, korkuyu hissettirdi.
evet ilk kez korkuyorum. westfalen'de oynayacağımız maçtan korkuyorum.
ve tekrar söylüyorum korkumun sebebi, pesimist oluşumun sebebi ben değilim.