5966
kendisini o kutsal formada görmek yeterince tiksindirici değilmiş gibi bir de koluna takılan pazubandına da katlanmak durumunda bırakıldığımız için galatasaray kulübü'ne dava açsak kazanabiliriz bence.
dün mustafa denizli, 4-0 kaybettiğimiz başakşehir maçı'nın ardından melo'nun yaptığı konuşma üzerine "melo kim oluyor da böyle konuşuyor. orada en son konuşacak adam, ondan önce selçuk var konuşacak." demiş ve sözlükte de tepki çekmiş.
mustafa denizli'ye karşı kayıtsız birisiyim bunu söyleyeyim önce. ne olumlu ne de olumsuz düşünüyorum.
ha, galatasaray'ımızın avrupa tarihindeki en büyük başarısındaki aslan payı nedeniyle olumlu; fb ve bjk'nin başındayken yaptıkları nedeniyle ise olumsuz görüşlerim var ve sonuçta kendisine kayıtsız kalıyorum.
gelelim söylediklerine. ben dün maçtan sonra oturup ruh hastası gibi prandelli'yi beklediğim için, sanıyorum bir saatten fazla bir süre maraton programını da takip etmek durumunda kaldım.
mustafa denizli, melo bu sözleri söylemeden bir on dakika kadar önce, selçuk ve burak ikilisinin formsuzlukları konuşulurken, konu "ne yapılmalı"ya geldiğinde "galatasaray'da yerinde oynamayan taşlar var" gibisinden bir söz söyledi. bunun üzerine şansal "peki ne yapılmalı? hoca ne yapmalı?" falan gibisinden bir şeyler söyledi. bunun üzerine tümer "ya o taşları yerinden oynatacak ya da kendi yerinden olacak" dedi, bunun üzerine mustafa denizli "aynen öyle" dedi.
daha sonra felipe melo açıklamalar yaptıktan sonra mustafa denizli "melo kim oluyor da böyle konuşuyor. orada en son konuşacak adam, ondan önce selçuk var konuşacak" dedi.
bilenler bilir; felipe melo'nun ayrı bir yeri vardır bende, birçoğunuzda olduğu gibi.
ama şöyle bir geri çekilip bakalım; orda konuşması gereken melo mu?
mustafa denizli'nin eleştirisinin hedefinin tam metine hakim olsanız selçuk inan olduğunu görebilirsiniz.
hani, takım kaptanı ya. hani, "kilit oyuncu" ya.
lan hiçbir şey için bile değilse 90 dakika oyunda kalmışsın.
cidden karaktersiz bu adam.
ve ben cidden bilerek kötü oynadığını düşünyorum artık.
bununla ilgili de yeterli veri var elimizde.
yarın menajerine twitter'lardan falan açıklama yaptırırsa da şaşırmam melo'yla veya mustafa denizli'yle ilgili.
fenalık geliyor artık sahada görmekten bunu.
hâlâ daha "galatasaray futbolcusu ıslıklanmaz" falan gibisinden gelip bu adamı savunacak olan varsa veya olursa ya fenerlidir ya da troll.
dua etsin benim gibi bir takım arkadaşı yok.
dün mustafa denizli, 4-0 kaybettiğimiz başakşehir maçı'nın ardından melo'nun yaptığı konuşma üzerine "melo kim oluyor da böyle konuşuyor. orada en son konuşacak adam, ondan önce selçuk var konuşacak." demiş ve sözlükte de tepki çekmiş.
mustafa denizli'ye karşı kayıtsız birisiyim bunu söyleyeyim önce. ne olumlu ne de olumsuz düşünüyorum.
ha, galatasaray'ımızın avrupa tarihindeki en büyük başarısındaki aslan payı nedeniyle olumlu; fb ve bjk'nin başındayken yaptıkları nedeniyle ise olumsuz görüşlerim var ve sonuçta kendisine kayıtsız kalıyorum.
gelelim söylediklerine. ben dün maçtan sonra oturup ruh hastası gibi prandelli'yi beklediğim için, sanıyorum bir saatten fazla bir süre maraton programını da takip etmek durumunda kaldım.
mustafa denizli, melo bu sözleri söylemeden bir on dakika kadar önce, selçuk ve burak ikilisinin formsuzlukları konuşulurken, konu "ne yapılmalı"ya geldiğinde "galatasaray'da yerinde oynamayan taşlar var" gibisinden bir söz söyledi. bunun üzerine şansal "peki ne yapılmalı? hoca ne yapmalı?" falan gibisinden bir şeyler söyledi. bunun üzerine tümer "ya o taşları yerinden oynatacak ya da kendi yerinden olacak" dedi, bunun üzerine mustafa denizli "aynen öyle" dedi.
daha sonra felipe melo açıklamalar yaptıktan sonra mustafa denizli "melo kim oluyor da böyle konuşuyor. orada en son konuşacak adam, ondan önce selçuk var konuşacak" dedi.
bilenler bilir; felipe melo'nun ayrı bir yeri vardır bende, birçoğunuzda olduğu gibi.
ama şöyle bir geri çekilip bakalım; orda konuşması gereken melo mu?
mustafa denizli'nin eleştirisinin hedefinin tam metine hakim olsanız selçuk inan olduğunu görebilirsiniz.
hani, takım kaptanı ya. hani, "kilit oyuncu" ya.
lan hiçbir şey için bile değilse 90 dakika oyunda kalmışsın.
cidden karaktersiz bu adam.
ve ben cidden bilerek kötü oynadığını düşünyorum artık.
bununla ilgili de yeterli veri var elimizde.
yarın menajerine twitter'lardan falan açıklama yaptırırsa da şaşırmam melo'yla veya mustafa denizli'yle ilgili.
fenalık geliyor artık sahada görmekten bunu.
hâlâ daha "galatasaray futbolcusu ıslıklanmaz" falan gibisinden gelip bu adamı savunacak olan varsa veya olursa ya fenerlidir ya da troll.
dua etsin benim gibi bir takım arkadaşı yok.
