20812
“seçim ortada gözüküyor. her iki taraf da çalışmalarını yapıyor, listelerini hazırlıyor. bu seçimin diğer seçimlerden farklı olduğunu düşünüyorum. çünkü ara seçim. bir başkanın yönetim sürecini kendi isteği ile bıraktıktan sonra, oluşan bir seçim. dolayısıyla seçim kulislerine şunu söylemeye çalışıyorum. bu seçim birbirine belaltı vurmayan, birbirinin üstünden o daha kötü demeyip kendi programını ortaya koyan bir seçim olacağını ve bunu yapanın, strateji yapanın kazanacağını düşünüyorum. mektepli mektepsiz kavgasının olmayacağı, yapanların kaybedeceği, çünkü listelere baktığınız zaman her iki listede de aynı devreden kişiler var. iki arkadaş başka başka yerlerde. alp yalman'ın listesinde mehmet altıoklar benim sıra arkadaşımdır, takım arkadaşımdır. yediğimiz içtiğimiz aynı olan kişidir. onu öneren kişi benim. dolayısıyla burada bir çatışma yok; ama bunu çatışma üstüne getirmeye çalışanlar buradan menfaat sağlar mı? oynayanlar olursa onlar bunu kaybedecek”
“duygun yarsuvat benim abim. baba dostum, aile dostum. birçok kez beraber dernekte de görev yaptık. o yüzden duygun abiye hayır demem gibi bir şey sözkonusu değil. alp yalman başkanımın adaylığını, bu bir baskın seçimle girmek istemiyorum. ikinci bir alternatif olacağım olgusuyla aday olduğunu düşünüyorum. duygun abinin de son gün ‘evet’ tek adaylı seçim seçim değildir, ben de adayım dediği için olmuştur. son ana kadar alp yalman başkanım tarafından da sicil kurulumda görev alır mısınız? diye talep geldi. ancak bu talebin içinde ben takdir edersiniz ki, ben ve arkadaşlarım bir ekip çalışmasının sonucu, çünkü sicil kurulu ayrı bir ihtisas kurumudur. yönetime bağlıdır. dolayısıyla tüzüğü doğru bilip doğru uygulayan aynı zamanda da camiayı iyi tanıyan kişilerden oluşur. uzun süreçli bir plan üzerine bir kurul kurulmuş idi. benden sonra 2. başkanım bundan sonraki başkan adayı bile kendi kurulunun içinden çıkacak şekilde... bu padişahlık gibi birilerine devrolunacak gibi değil, olayı bilen farklı yönetimlerle alakası yok. sicil çok farklı bir olay. diğer insanların olduğu bir kurum. alp yalman başkanın isteğinde de başkanlık yapar mısın diye bir teklif gelince, ben takdir edersiniz ki kendi listemle kendi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ettim. o yüzden kendisine ‘hayır’ demiştim. duygun abi söyleyince de kendi arkadaşlarımla olduğu gibi kurulda olmayı tercih ettim”
“alp yalman başkanın üç yıllık taahhüdüyle gideceği, sonra herkesin çalışacağı bir ekip oluşturarak son anda çeşitli gruplardan birer kişi almak yerine, tam tersine birbirini bilen çalışma tarzlarını ve programı olan bir şekilde çıkabilen üyelerimize göre bir seçim olacak. galatasaray tarihinde alp yalman başkanın ikinci defa seçildiğindeki yönetim bana göre galatasaray tarihinin en güçlü yönetimidir. onun içinden faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın başkan oldu. iki tane belediye başkanı seçildi. ateş ünal ve mustafa sarıgül çıktı ama sonunu getiremedi. benim yaşadığım galatasaray tarihinin en kuvvetli yönetimi ünal aysal'ın ilk yönetimiydi. fakat sanıyorum ki; anlayış farkı güçlü yönetimi dağıttı. profesyonellik üst düzeydi. işleri profesyoneller yapacak olgusuyla, bizim yapıp profesyonellerin yapacağı olgusu çatıştı. bana göre şu andaki seçime gitme kararından sonra ünal başkanın ilk seçime gitmesinin kendince belki de hatalı olduğunu söylediğini düşünüyorum. başkanın kararıdır. bir şeyleri görmüştür, yoksa galatasaray başkanlığı yapan ve seven bir insanın zarar vermesi söz konusu değildir. başkanın tasarrufudur. bana göre ilk yönetimi bozması bu noktaya getiren bir nedendir”
serdar eder
“duygun yarsuvat benim abim. baba dostum, aile dostum. birçok kez beraber dernekte de görev yaptık. o yüzden duygun abiye hayır demem gibi bir şey sözkonusu değil. alp yalman başkanımın adaylığını, bu bir baskın seçimle girmek istemiyorum. ikinci bir alternatif olacağım olgusuyla aday olduğunu düşünüyorum. duygun abinin de son gün ‘evet’ tek adaylı seçim seçim değildir, ben de adayım dediği için olmuştur. son ana kadar alp yalman başkanım tarafından da sicil kurulumda görev alır mısınız? diye talep geldi. ancak bu talebin içinde ben takdir edersiniz ki, ben ve arkadaşlarım bir ekip çalışmasının sonucu, çünkü sicil kurulu ayrı bir ihtisas kurumudur. yönetime bağlıdır. dolayısıyla tüzüğü doğru bilip doğru uygulayan aynı zamanda da camiayı iyi tanıyan kişilerden oluşur. uzun süreçli bir plan üzerine bir kurul kurulmuş idi. benden sonra 2. başkanım bundan sonraki başkan adayı bile kendi kurulunun içinden çıkacak şekilde... bu padişahlık gibi birilerine devrolunacak gibi değil, olayı bilen farklı yönetimlerle alakası yok. sicil çok farklı bir olay. diğer insanların olduğu bir kurum. alp yalman başkanın isteğinde de başkanlık yapar mısın diye bir teklif gelince, ben takdir edersiniz ki kendi listemle kendi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ettim. o yüzden kendisine ‘hayır’ demiştim. duygun abi söyleyince de kendi arkadaşlarımla olduğu gibi kurulda olmayı tercih ettim”
“alp yalman başkanın üç yıllık taahhüdüyle gideceği, sonra herkesin çalışacağı bir ekip oluşturarak son anda çeşitli gruplardan birer kişi almak yerine, tam tersine birbirini bilen çalışma tarzlarını ve programı olan bir şekilde çıkabilen üyelerimize göre bir seçim olacak. galatasaray tarihinde alp yalman başkanın ikinci defa seçildiğindeki yönetim bana göre galatasaray tarihinin en güçlü yönetimidir. onun içinden faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın başkan oldu. iki tane belediye başkanı seçildi. ateş ünal ve mustafa sarıgül çıktı ama sonunu getiremedi. benim yaşadığım galatasaray tarihinin en kuvvetli yönetimi ünal aysal'ın ilk yönetimiydi. fakat sanıyorum ki; anlayış farkı güçlü yönetimi dağıttı. profesyonellik üst düzeydi. işleri profesyoneller yapacak olgusuyla, bizim yapıp profesyonellerin yapacağı olgusu çatıştı. bana göre şu andaki seçime gitme kararından sonra ünal başkanın ilk seçime gitmesinin kendince belki de hatalı olduğunu söylediğini düşünüyorum. başkanın kararıdır. bir şeyleri görmüştür, yoksa galatasaray başkanlığı yapan ve seven bir insanın zarar vermesi söz konusu değildir. başkanın tasarrufudur. bana göre ilk yönetimi bozması bu noktaya getiren bir nedendir”
serdar eder