6820
elmander üzerinden elmander'in duruşunu, bakışını yansıtmadığı için değil; total futbolun günümüz futboluna entegre ettiği topla oynayan ve takımını oynatan forvet ihtiyacını karşılamadığı için eleştirilen forvet.
gol atabiliyor şeklinde savunulması, burak'ın modern forvetin yerine getirmesi gereken asgari sorumlulukları yerine getirmesi için çalışmasındansa "ben oldum." düşüncesini kazanıp yatmasına ve pas alamadığı -dolayısıyla içine edemediği- her atakta takım arkadaşlarının moralini, taraftarın ise sinirini bozacak şekilde çemkirmesine, triplere girmesine neden olur.
burak'ın morali ve motivasyonu hakkında daha önce şu şekilde görüşlerimi paylaşmıştım: (bkz: #1570089)
düşüncem hala aynı, burak'a her maç öncesi sneijder'den bile fazla destek çıkılmalı, istediğimiz tarzda bir iş yaptığında on yapmış gibi alkışlanmalı, düzgün bir pres bile yaptığında destek alkışı almalı, gereksiz yere yuhalanmamalı vs.
ancak tüm takımın gol atsın diye uğraştığı bir adamı onlarca %100 gol pozisyonunu harcadığı bir maçtan, sezondan sonra "ama en çok golü o atıyor." diye savunursanız burada söz konusu olan galatasaray'ın çıkarları olduğu için sizinle ters düşeriz.
elmander'in kaçırdığı pozisyon sayısı belki burak'tan fazladır, ancak istatistiklerle de sabit ki verim anlamında elmander'in oynadığı takım burak'ınkinden daha üstün. bunun nedeni ise ingiliz liginin vasat bir forvetinin bile oyun tarzından ötürü takıma ş. ligi gol krallığına oynamış bir futbolcudan daha faydalı olduğu.
özetle diyeceğim şudur ki burak şu an takımın en golcü santraforu. duygusal, motive edilmeden oynayamayan biri olduğundan gerekli desteği elbette vermeliyiz ama takımca hedefimiz burak'a gol attırmak değil, rakibi yenmek olmalıdır. bunun için de elmander ya da geçen gün beşiktaş'a gol atan kane kadar olmasa bile burak'ı oyunun bir parçası olması için yönlendirmeliyiz. iki golü penaltıdan*, bir golü anderlecht boş kalesi olan futbolcumuzu "ama 5 golü var ya!" diye gereksiz yere övmemeliyiz.
gol atabiliyor şeklinde savunulması, burak'ın modern forvetin yerine getirmesi gereken asgari sorumlulukları yerine getirmesi için çalışmasındansa "ben oldum." düşüncesini kazanıp yatmasına ve pas alamadığı -dolayısıyla içine edemediği- her atakta takım arkadaşlarının moralini, taraftarın ise sinirini bozacak şekilde çemkirmesine, triplere girmesine neden olur.
burak'ın morali ve motivasyonu hakkında daha önce şu şekilde görüşlerimi paylaşmıştım: (bkz: #1570089)
düşüncem hala aynı, burak'a her maç öncesi sneijder'den bile fazla destek çıkılmalı, istediğimiz tarzda bir iş yaptığında on yapmış gibi alkışlanmalı, düzgün bir pres bile yaptığında destek alkışı almalı, gereksiz yere yuhalanmamalı vs.
ancak tüm takımın gol atsın diye uğraştığı bir adamı onlarca %100 gol pozisyonunu harcadığı bir maçtan, sezondan sonra "ama en çok golü o atıyor." diye savunursanız burada söz konusu olan galatasaray'ın çıkarları olduğu için sizinle ters düşeriz.
elmander'in kaçırdığı pozisyon sayısı belki burak'tan fazladır, ancak istatistiklerle de sabit ki verim anlamında elmander'in oynadığı takım burak'ınkinden daha üstün. bunun nedeni ise ingiliz liginin vasat bir forvetinin bile oyun tarzından ötürü takıma ş. ligi gol krallığına oynamış bir futbolcudan daha faydalı olduğu.
özetle diyeceğim şudur ki burak şu an takımın en golcü santraforu. duygusal, motive edilmeden oynayamayan biri olduğundan gerekli desteği elbette vermeliyiz ama takımca hedefimiz burak'a gol attırmak değil, rakibi yenmek olmalıdır. bunun için de elmander ya da geçen gün beşiktaş'a gol atan kane kadar olmasa bile burak'ı oyunun bir parçası olması için yönlendirmeliyiz. iki golü penaltıdan*, bir golü anderlecht boş kalesi olan futbolcumuzu "ama 5 golü var ya!" diye gereksiz yere övmemeliyiz.
