887
beni geçen ay izlandalı yapan takımdı, bu hafta da en kral çek ve letonya taraftarı yapacak takım.
milli takım meselesi hassas bir konu olduğu için "kişilere kızgınlığımız yüzünden kurumlara darılmayalım" diye düşünen arkadaşları anlayabiliyorum, saygıyla karşılıyorum ancak bence sıkıntı bu kadar basit değil. çünkü sıkıntı sadece kişiler değil.
türkiye'de her alanda olduğu gibi futbolu da nefret edilesi zihniyetler yönetiyor. yani futbolun tek sorunu aziz, demirören gibi şahıslar değil, onlar buzdağının en tepesindekiler, esas kokuşmuşluk o şahısları en tepede tutan, onlarsız yapamayan zihniyetlerde. türk futbolunun sorunu şike yapılması değil, şike dünyanın her ülkesinde yapılabilir ama şikeyi gayet doğal karşılayan hemen üstünü örtmeye çalışan zihniyet sorunun kaynağı burda. bir takım azıcık yükseldiğinde hemen onu aşağıya diğerlerinin seviyesine çeken, en çok sesi çıkana en büyük payı dağıtan, "aman ağzımızın tadı bozulmasın" diye her türlü pisliğe eyvallah diyen adamların takımı bu milli takım. her takımın, hocanın, yorumcunun lobisinin olduğu, kimsenin kendinden olmayana eyvallah demediği pis bir ortam sorunlu.
ben milli takımı desteklemiyorum çünkü bala göte gelecek 2-3 galibiyetten sonra yukarıda bahsettiğim zihniyetle paralel olarak bazı tiplerin çıkıp "önceki turnuvalara katılamamıştık ama 5+3 yerli kısıtı gelince bakın katılabiliyoruz ehehe" deyip pay çıkartacağına adım gibi eminim.
ilk katıldığımız büyük turnuva öncesi demirören'in fatih hocayla yapacağı ve "şike sürecini iyi yönetip türk futbolunu kurtardık, şimdi de meyvelerini topluyoruz" diyeceği günü şimdiden hayal edebiliyorum.
hayır kardeşim yanılıyorsun, demirören, gümüşdağ, terim, albayrak, orman, yıldırım, erdoğan, bahçeli, kılıçdaroğlu vs. vs. hiç kimse çıkıp böyle bir açıklama yapmaz diyeniniz var mı?
milli takım meselesi hassas bir konu olduğu için "kişilere kızgınlığımız yüzünden kurumlara darılmayalım" diye düşünen arkadaşları anlayabiliyorum, saygıyla karşılıyorum ancak bence sıkıntı bu kadar basit değil. çünkü sıkıntı sadece kişiler değil.
türkiye'de her alanda olduğu gibi futbolu da nefret edilesi zihniyetler yönetiyor. yani futbolun tek sorunu aziz, demirören gibi şahıslar değil, onlar buzdağının en tepesindekiler, esas kokuşmuşluk o şahısları en tepede tutan, onlarsız yapamayan zihniyetlerde. türk futbolunun sorunu şike yapılması değil, şike dünyanın her ülkesinde yapılabilir ama şikeyi gayet doğal karşılayan hemen üstünü örtmeye çalışan zihniyet sorunun kaynağı burda. bir takım azıcık yükseldiğinde hemen onu aşağıya diğerlerinin seviyesine çeken, en çok sesi çıkana en büyük payı dağıtan, "aman ağzımızın tadı bozulmasın" diye her türlü pisliğe eyvallah diyen adamların takımı bu milli takım. her takımın, hocanın, yorumcunun lobisinin olduğu, kimsenin kendinden olmayana eyvallah demediği pis bir ortam sorunlu.
ben milli takımı desteklemiyorum çünkü bala göte gelecek 2-3 galibiyetten sonra yukarıda bahsettiğim zihniyetle paralel olarak bazı tiplerin çıkıp "önceki turnuvalara katılamamıştık ama 5+3 yerli kısıtı gelince bakın katılabiliyoruz ehehe" deyip pay çıkartacağına adım gibi eminim.
ilk katıldığımız büyük turnuva öncesi demirören'in fatih hocayla yapacağı ve "şike sürecini iyi yönetip türk futbolunu kurtardık, şimdi de meyvelerini topluyoruz" diyeceği günü şimdiden hayal edebiliyorum.
hayır kardeşim yanılıyorsun, demirören, gümüşdağ, terim, albayrak, orman, yıldırım, erdoğan, bahçeli, kılıçdaroğlu vs. vs. hiç kimse çıkıp böyle bir açıklama yapmaz diyeniniz var mı?