20718
bu alandaki şiddetten bıktığımız için “futbol barıştır, dostluktur, kardeşliktir” söylemlerini çokça dinlemek zorunda kalıyoruz.
belki hepsinden fazlası “futbol aynı zamanda seyahattir” olabilir. hele böyle galatasaray ve beşiktaş’ın maçları birer gün arayla londra’ya denk gelirse ortaya “futbol bahane, seyahat şahane” durumu da ortaya çıkar.
hele benim gibi futbol delileri bir gün öncesinden manchester’e uzanıp orada city-roma maçını da bu listeye dahil eder. ancak salih’in sakatlığı nedeniyle kadroda olmayışı yüzünden bir hayalkırıklığı da yaşar. çünkü kaşla-göz arasında genç oyuncumuzla birkaç satır konuşmak hoş olurdu gibisinden de bir hesabı vardır. bu hesabın sadece maç izlemekle sınırlı kalmasının ardından londra’ya geldiğimizde kentin belli başlı meydanlarında sarı-kırmızı ve siyah-beyaz renklerin kendini göstermeye başladığına tanıklık ettik. hem iki takımımızın maçını izlemek hem de bayram tatilini londra’da erken başlatmak da onların hesapları arasında.
futbolun anavatanında milli takım düzeyinde büyük fiyaskolar yaşadık ve henüz onlara içerde-dışarda tek gol bile atamadık ama kulüp takımlarımız hiç yabana atılmayacak başarılar kazandı rakipleri karşısında. galatasaray’ın 1993 yılında manchester united’i 3-3 ve 0-0’lık sonuçlarla şampiyonlar ligi’nin dışında bırakması muhteşem bir işti.
sonrasında fenerbahçe 40 yıl aradan sonra (1996) m.united’ı old trafford’da yenen ilk yabancı takım oldu. beşiktaş da chelsea karşısında 2-0’lık bir galibiyet yaşadı (2003). siyah beyazlılar, ada’daki başarılarına 1-0’lık m.united galibiyeti (2009) de ekledi… kuşkusuz kulüp takımlarımız da rakipleri karşısında tatsız sonuçlarla karşılaştı ama bugün bunlardan sözetmenin zamanı değil.
buraya erken bayram yapmaya geldik!
gerçi takımlarımızın bir türlü hazır olamayışları yüzünden çektiğimiz sıkıntılar ve kaçınılmaz olarak bu maçlara dönük endişelerimiz var ama olsun! geçen yıl galatasaray’ın emirates kupasında arsenal’i burada 1-0 yenmiş olması, beşiktaş’ın güçlü rakibini iki maçta da elinden kaçırması, arsenal’in o günden bu yana güç kaybı içinde oluşu galatasaray’ı umutlandıran etkenler.
başkan aysal’ın görevi bırakma durumu nedeniyle sıkıntılı günler geçiren galatasaray, daha önce avrupa’da defalarca başardığı sıçramayı bir kez daha yineleyip taraftarına erken bir bayram mutluluğu yaşatmayı amaçlıyor. ligde kendini arar durumda olsa da sarı kırmızılı takımın avrupa’da her zaman farklı olduğu bilinen bir gerçek. mesut özil’in galatasaray’la ilgili övgü dolu sözleri de onları mutlu etmiş.
prandelli’nin sivasspor karşısındaki 3-5-2’si biraz tedirginlik oluşturdu ama geçen sezon juventus karşısındaki başarı g.saray adına en büyük güvenceyi oluşturur gibi. ligde henüz gerçek potansiyelini ortaya koyamayan galatasaray, burada alacağı iyi bir sonuçla sıçrama yapmayı amaçlıyor. bunun nasıl yapılacağını da hem kendisinin kazandığı özel maçla hem de beşiktaş’ın arsene wenger’i epeyce korkutmasıyla görmüş durumda.
perşembe akşamı sahne alacak olan beşiktaş ise daha büyük bir heyecan içinde. siyah beyazlılar, arsenal karşısında yapamadıklarını tottenham önünde başarma azminde. o maçlarda neyi yanlış ya da eksik yapmış olduklarını da iyi biliyorlar. dolayısıyla bunun oluşturduğu bir deneyimle maça çıkacaklar. daha önce chelsea ve m.united karşısında yaptıklarını tekrarlama azmi içindeler. bunu yapabilecek kapasiteleri olduğunu kendileri de gördüler.
galatasaraylı ve beşiktaşlı taraftarlar burada kaçınılmaz olarak tam bir birlik-beraberlik ortamı içinde. açıkçası büyük bir bölümü memleketteki gergin ortamdan bıkmış durumda. gerçek anlamda futbolseverliğin tadını çıkarmak için buldukları fırsatı en iyi biçimde değerlendirmeye çalışıyorlar. galatasaraylıların sloganlarına beşiktaşlılar, beşiktaşlılarınkine de sarı kırmızılılar katılıyor. londra’ya sadece maç kazanmaya değil aynı zamanda taraftarlık gösterisi de yapmaya gelmiş gibiler. oluşturdukları görünümler ingilizlerin de ilgisini çekiyor ve zaman zaman alkışlanıyorlar.
bunun maçta da böyle olmasını dileyerek o 90 dakikaları bekliyoruz.
ahmet çakır
belki hepsinden fazlası “futbol aynı zamanda seyahattir” olabilir. hele böyle galatasaray ve beşiktaş’ın maçları birer gün arayla londra’ya denk gelirse ortaya “futbol bahane, seyahat şahane” durumu da ortaya çıkar.
hele benim gibi futbol delileri bir gün öncesinden manchester’e uzanıp orada city-roma maçını da bu listeye dahil eder. ancak salih’in sakatlığı nedeniyle kadroda olmayışı yüzünden bir hayalkırıklığı da yaşar. çünkü kaşla-göz arasında genç oyuncumuzla birkaç satır konuşmak hoş olurdu gibisinden de bir hesabı vardır. bu hesabın sadece maç izlemekle sınırlı kalmasının ardından londra’ya geldiğimizde kentin belli başlı meydanlarında sarı-kırmızı ve siyah-beyaz renklerin kendini göstermeye başladığına tanıklık ettik. hem iki takımımızın maçını izlemek hem de bayram tatilini londra’da erken başlatmak da onların hesapları arasında.
futbolun anavatanında milli takım düzeyinde büyük fiyaskolar yaşadık ve henüz onlara içerde-dışarda tek gol bile atamadık ama kulüp takımlarımız hiç yabana atılmayacak başarılar kazandı rakipleri karşısında. galatasaray’ın 1993 yılında manchester united’i 3-3 ve 0-0’lık sonuçlarla şampiyonlar ligi’nin dışında bırakması muhteşem bir işti.
sonrasında fenerbahçe 40 yıl aradan sonra (1996) m.united’ı old trafford’da yenen ilk yabancı takım oldu. beşiktaş da chelsea karşısında 2-0’lık bir galibiyet yaşadı (2003). siyah beyazlılar, ada’daki başarılarına 1-0’lık m.united galibiyeti (2009) de ekledi… kuşkusuz kulüp takımlarımız da rakipleri karşısında tatsız sonuçlarla karşılaştı ama bugün bunlardan sözetmenin zamanı değil.
buraya erken bayram yapmaya geldik!
gerçi takımlarımızın bir türlü hazır olamayışları yüzünden çektiğimiz sıkıntılar ve kaçınılmaz olarak bu maçlara dönük endişelerimiz var ama olsun! geçen yıl galatasaray’ın emirates kupasında arsenal’i burada 1-0 yenmiş olması, beşiktaş’ın güçlü rakibini iki maçta da elinden kaçırması, arsenal’in o günden bu yana güç kaybı içinde oluşu galatasaray’ı umutlandıran etkenler.
başkan aysal’ın görevi bırakma durumu nedeniyle sıkıntılı günler geçiren galatasaray, daha önce avrupa’da defalarca başardığı sıçramayı bir kez daha yineleyip taraftarına erken bir bayram mutluluğu yaşatmayı amaçlıyor. ligde kendini arar durumda olsa da sarı kırmızılı takımın avrupa’da her zaman farklı olduğu bilinen bir gerçek. mesut özil’in galatasaray’la ilgili övgü dolu sözleri de onları mutlu etmiş.
prandelli’nin sivasspor karşısındaki 3-5-2’si biraz tedirginlik oluşturdu ama geçen sezon juventus karşısındaki başarı g.saray adına en büyük güvenceyi oluşturur gibi. ligde henüz gerçek potansiyelini ortaya koyamayan galatasaray, burada alacağı iyi bir sonuçla sıçrama yapmayı amaçlıyor. bunun nasıl yapılacağını da hem kendisinin kazandığı özel maçla hem de beşiktaş’ın arsene wenger’i epeyce korkutmasıyla görmüş durumda.
perşembe akşamı sahne alacak olan beşiktaş ise daha büyük bir heyecan içinde. siyah beyazlılar, arsenal karşısında yapamadıklarını tottenham önünde başarma azminde. o maçlarda neyi yanlış ya da eksik yapmış olduklarını da iyi biliyorlar. dolayısıyla bunun oluşturduğu bir deneyimle maça çıkacaklar. daha önce chelsea ve m.united karşısında yaptıklarını tekrarlama azmi içindeler. bunu yapabilecek kapasiteleri olduğunu kendileri de gördüler.
galatasaraylı ve beşiktaşlı taraftarlar burada kaçınılmaz olarak tam bir birlik-beraberlik ortamı içinde. açıkçası büyük bir bölümü memleketteki gergin ortamdan bıkmış durumda. gerçek anlamda futbolseverliğin tadını çıkarmak için buldukları fırsatı en iyi biçimde değerlendirmeye çalışıyorlar. galatasaraylıların sloganlarına beşiktaşlılar, beşiktaşlılarınkine de sarı kırmızılılar katılıyor. londra’ya sadece maç kazanmaya değil aynı zamanda taraftarlık gösterisi de yapmaya gelmiş gibiler. oluşturdukları görünümler ingilizlerin de ilgisini çekiyor ve zaman zaman alkışlanıyorlar.
bunun maçta da böyle olmasını dileyerek o 90 dakikaları bekliyoruz.
ahmet çakır
