249
galatasaray'ın vahim durumda olduğunu gösteren 4. maç. diğer üçü de bundan öncekilerdi. durumun vehameti babamın ettiği küfürlerden de anlaşılıyordu. kendisi klasik bir televizyondan maç izleyen taraftar. 2011-2012 sezonunda bile küfrederdi ama o küfürler sıradan herkesin ettiği küfürlerdi. her geçen hafta takım düştükçe küfürler değişmeye başladı. bu maçta akla hayale gelmeyecek fantastik küfürler duydum. bu zaten vehametin bir kanıtıydı ancak maç izleyen herkes bu vahim tabloyu da gördü. şampiyonlar liginde kendi evimizde grubun üç takımı içinden en zayıf takımına karşı oynuyoruz. pozisyona giremiyoruz. pozisyonlar veriyoruz. girdiğimiz ender pozisyonlarda forvet topu ıskalıyor, karşı karşıya gelip pas atıyor. zayıf(!) rakip istediği gibi oyunu kontrol ediyor, pas yapıp bizi eşşek gibi koşturuyor. organize olamıyoruz. kaleci genç ve tecrübesiz ama bir tane şutumuz yok. yanlış dizilim, formsuz oyuncular, zayıf yedek kulübesi vs. vs. galatasaray iyi yolda değil. 3 tane adamı çıkartsan takımdan 2010-2011 sezonuna dönecek. bu sezon oynadığımız 4 maçın hepsinde vasat performans gösterdik. tepki bile koyamıyoruz, geriye düştüğümüz maçta kenetlenerek, ısırarak kafalarına vura vura öne geçemiyoruz. penaltı bile atamıyoruz. yine başa döneceğiz ama fatih terim gittiğinden beri takım sürekli düşüyor. bu yol ayrımı konusunda da emeği geçen herkese tekrar en içten dileklerimi sunuyorum. prandelli'ye çok saygım var ve bekliyorum. elbet düzeltecek inanıyorum ama beğenmediğimiz mancini bile bizi bir yerlere getirdi. performanslara bakarsak terim > mancini > prandelli durumu oluşuyor. daha ligin başındayız ama sanki 50 maç yaptığımız sezonun son maçı gibi oynuyoruz.
son bir tanım yapalım: chedjou'nun fantastik işler yapıp 1 puanı kurtardığı maç.
son bir tanım yapalım: chedjou'nun fantastik işler yapıp 1 puanı kurtardığı maç.