679
bugün dünya'da en sistemli oynayan takımlar hangileri? bence biri atletico madrid diğeri de almanya milli takımı. o sistemlerin yaratıcıları kimler? diego simeone ve joachim löw. işte o ikisinden biri de yazın bu takımın başına geçmiş olsaydı en fazla bu kadar futbol oynardık. fatih terim çok iyi geçen bir sezonun ardından bile grupta kendi sahasında braga'ya yenilip cluj'la berabere kalmadı mı? ama aynı sezonun devamında gidip schalke'yi eleyip real madrid'i de elinden kaçırdı. daha bu adam geleli 3 ay olmuş. yabancı sınırı, son gün yapılan transferler, takımın en yıldız kabul edilen yerlilerinin müthiş formsuz oluşu, federasyon'un kulübe anlamsız cezaları derken zaten yeterince kaotik bir ortama girmiş. kolay mı birden sistem oturtmak? elbette deneyecek yanılacak ta ki doğrularını oturtana kadar. bugün bruma olcan ilk onbir çıkıp da kazansaydık birden grubun favorisi mi olacaktık? biraz sabır allah aşkına, sürekli hücum oyuncusu alan real madrid yönetimi mentalitesiyle abanmayın klavyelerinize.
taktiksel eleştiriye gelirsek bana kalırsa da yanlışları var hocanın tabi ki. öncelikle üç orta sahalı yapımız türk milli takımı'nın üç orta sahasından farksız. ne oyunu kontrol altına alabiliyoruz, ne iki top çevirebiliyoruz. o zaman ne anlamı kaldı üç tane orta saha oyuncusu kullanmanın? onun yerine elimizdeki iki tane kalburüstü kanat oyuncusunu kullanmamız çok daha anlamlı, hele ki bu kanatlardan biri hem çok umut bağladığımız hem de şuan ki haliyle bile takımda en çok heyecan veren oyuncusu bruma diğeri ise geçen sene ligdeki en formda bir kaç oyuncudan biri olan olcan adın iken. selçuk'la burak'ı kesmek zor, empati yapan herhangi biri bunu anlayabilir. sonuçta yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz ve o takımın en çok kazanan, önceki senelerinde en çok oynamış, biri takım tarafından kaptan seçilmiş diğeri ise son 4 yılda tonla gol atmış iki yıldız yerli oyuncusunu takımdan kesiyorsunuz. ama yine de bu konuda radikal bir karar uygulaması şart, özellikle selçuk'un rehabilitasyon sürecinden geçirilmesi gerekiyor.
tüm bunların dışında, futbolu prandelli'den iyi biliyor değiliz. prandelli güzel bir adam, duygusal bir adam, babacan bir adam. inşallah şans da yanında gider, kısa sürede sistemini oturtup burada çok başarılı olur.
taktiksel eleştiriye gelirsek bana kalırsa da yanlışları var hocanın tabi ki. öncelikle üç orta sahalı yapımız türk milli takımı'nın üç orta sahasından farksız. ne oyunu kontrol altına alabiliyoruz, ne iki top çevirebiliyoruz. o zaman ne anlamı kaldı üç tane orta saha oyuncusu kullanmanın? onun yerine elimizdeki iki tane kalburüstü kanat oyuncusunu kullanmamız çok daha anlamlı, hele ki bu kanatlardan biri hem çok umut bağladığımız hem de şuan ki haliyle bile takımda en çok heyecan veren oyuncusu bruma diğeri ise geçen sene ligdeki en formda bir kaç oyuncudan biri olan olcan adın iken. selçuk'la burak'ı kesmek zor, empati yapan herhangi biri bunu anlayabilir. sonuçta yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz ve o takımın en çok kazanan, önceki senelerinde en çok oynamış, biri takım tarafından kaptan seçilmiş diğeri ise son 4 yılda tonla gol atmış iki yıldız yerli oyuncusunu takımdan kesiyorsunuz. ama yine de bu konuda radikal bir karar uygulaması şart, özellikle selçuk'un rehabilitasyon sürecinden geçirilmesi gerekiyor.
tüm bunların dışında, futbolu prandelli'den iyi biliyor değiliz. prandelli güzel bir adam, duygusal bir adam, babacan bir adam. inşallah şans da yanında gider, kısa sürede sistemini oturtup burada çok başarılı olur.