6142
şu takımda burak kadar yüklendiğimiz bir futbolcu daha yok, bunun sebebinin burak'ın yeteneksiz bir futbolcu olmasıyla veya formsuzluğuyla alakası olduğuna gram inanmıyorum. evet eleştirebiliriz, beğenmeyebiliriz bu hepimizin en doğal hakkı ancak kendi oyuncumuzu itin bir tarafına sokmakta, yerin dibine batırmakta üstümüze yok bunu kabul edelim. özellikle türk futbolcularımızın olaylara aşırı duygusal tepkiler vermesi ne kadar yanlışsa bazı taraftarlarımızın tribünde oyuncuya küfür kıyamet sövüp altı üstü oynadığımız bir hazırlık maçında ki performansı yüzünden ıslıklaması da bir o kadar yanlış. burak konusunda gazetecilerin, spor programı yorumcularının ne kadar hassas olduğu malumunuz! biz kendi oyuncumuza sahip çıkmayı bilmiyoruz arkadaş.
geçen sezona bakıyorsunuz evet burak kötü bir performans sergilemiş ama takımı en çok sahiplenenlerden, elinden geleni yapabildiğince ortaya koyan bir adamdı bana göre. buna rağmen birçoğumuz ilk fırsatta burak yılmaz'ı harcama yolunu tercih etti.
şimdi ikinci konuya geleyim, ki bu tepki fenerbahçe ya da başka bir rakip tribününden gelse ve burak kavga çıkarsa çok büyük yanlış derim savunmam da çünkü bu bir klasiktir, her taraftar rakip oyuncuya elinden gelen çirkefliği yapıyor bu bilinen bir gerçek ve oyuncularda buna kulaklarını kapatıp oyununa devam edebiliyor. ancak sen zaten bütün tribünlerden tepki alan, suratına çakmak yiyen, her statta küfürle ağırlanan bir oyuncuysan ve senin en çok güvendiğin kendi taraftarında sana aynı hakaretleri tepkileri reva görüyorsa burada kim olsa tepki gösterir. çünkü ister duygusal olun ister olmayın böyle bir durum sizi içten yıkar.
gelelim son konuya. stada gittiğimizde hepimiz "seni sevmeyen ölsün" tezahüratını avazımız çıktığınca bağırarak söyleyen insanlarız ve hissederek söylediğimize inanıyoruz ya. orada bir durup düşünmeli, ben o 14 senelik özlemi yaşamadım yaşayan bilir elbet ancak oyuncusunu ıslıklayan taraftarın o dönemde kayıtsız şartsız bu takıma bağlanan taraftarı anlayabildiğine inanmıyorum. evet bende zaman zaman burak'a, selçuk'a şuna buna küfür ediyorum çünkü insanız. ancak bunu toplu bir eylem haline getirerek kendi futbolcunu küstürmenin ne mantığı var? çuvaldızı burak'a batırıyorsak iğneyi de kendimize batırmayı bilmeliyiz.
hiçbir oyuncumuz dokunulmaz değil, hepsi eleştirilebilir. burak yılmaz'ı çok severim ancak gereksiz duygusallığı zaman zaman konsantrasyon eksiği sebebiyle yaşadığı formsuzluğu benim de canımı sıkıyor fakat eleştirirken can yakmaktan vazgeçmeliyiz artık. bu hatayı zaman zaman hepimiz yapıyoruz.
işin özü kardeşlerim "galatasaray tek, başka da yok." hepimiz bu takım için en iyisini istiyoruz bundan hiç şüphem yok, önemli olan oyuncu taraftar hepimizin bir olmayı becerebilmesi.
geçen sezona bakıyorsunuz evet burak kötü bir performans sergilemiş ama takımı en çok sahiplenenlerden, elinden geleni yapabildiğince ortaya koyan bir adamdı bana göre. buna rağmen birçoğumuz ilk fırsatta burak yılmaz'ı harcama yolunu tercih etti.
şimdi ikinci konuya geleyim, ki bu tepki fenerbahçe ya da başka bir rakip tribününden gelse ve burak kavga çıkarsa çok büyük yanlış derim savunmam da çünkü bu bir klasiktir, her taraftar rakip oyuncuya elinden gelen çirkefliği yapıyor bu bilinen bir gerçek ve oyuncularda buna kulaklarını kapatıp oyununa devam edebiliyor. ancak sen zaten bütün tribünlerden tepki alan, suratına çakmak yiyen, her statta küfürle ağırlanan bir oyuncuysan ve senin en çok güvendiğin kendi taraftarında sana aynı hakaretleri tepkileri reva görüyorsa burada kim olsa tepki gösterir. çünkü ister duygusal olun ister olmayın böyle bir durum sizi içten yıkar.
gelelim son konuya. stada gittiğimizde hepimiz "seni sevmeyen ölsün" tezahüratını avazımız çıktığınca bağırarak söyleyen insanlarız ve hissederek söylediğimize inanıyoruz ya. orada bir durup düşünmeli, ben o 14 senelik özlemi yaşamadım yaşayan bilir elbet ancak oyuncusunu ıslıklayan taraftarın o dönemde kayıtsız şartsız bu takıma bağlanan taraftarı anlayabildiğine inanmıyorum. evet bende zaman zaman burak'a, selçuk'a şuna buna küfür ediyorum çünkü insanız. ancak bunu toplu bir eylem haline getirerek kendi futbolcunu küstürmenin ne mantığı var? çuvaldızı burak'a batırıyorsak iğneyi de kendimize batırmayı bilmeliyiz.
hiçbir oyuncumuz dokunulmaz değil, hepsi eleştirilebilir. burak yılmaz'ı çok severim ancak gereksiz duygusallığı zaman zaman konsantrasyon eksiği sebebiyle yaşadığı formsuzluğu benim de canımı sıkıyor fakat eleştirirken can yakmaktan vazgeçmeliyiz artık. bu hatayı zaman zaman hepimiz yapıyoruz.
işin özü kardeşlerim "galatasaray tek, başka da yok." hepimiz bu takım için en iyisini istiyoruz bundan hiç şüphem yok, önemli olan oyuncu taraftar hepimizin bir olmayı becerebilmesi.