• 330
    dün tarihlerden 10 ağustos'tu malumunuz.
    10 ağustos 1920 tarihinin yıl dönümü.

    http://gss.gs/TRP

    eğer halife denen osmanlı padişahı hain namussuzun görevlendirdiği damat ferid'li heyetin imzalamaktan çekinmediği bu antlaşma kabul edilseydi, bugün haritamız yukarda gördüğünüz gibi olacaktı.

    yani, topraklarımızın büyük birçoğunluğu hıristiyanlarınkontrolünde olacaktı.

    ama bu cumhuriyetin kurulması, bu namussuzlara rağmen, bu topraklar üzerindeki kolonici hayalleri bulunan önemli dış düşmanlar ve hainlik ve namussuzlukta çığır açmış başta osmanlı hanedanı olmak üzere iç düşmanlarla savaşarak ve tüm olumsuzluklara rağmen kazanılarak başarılmıştır.

    gelin görün ki, bu cumhuriyetin evlatları olmaları gerekirken muhtemeldir ki hainlerin torunları olanlar, bu cumhuriyetin en önemli parçalarından birisi olan galatasaray'ın bugün itibariyle önemli bir sosyal medya ayağı olan galatasaray sözlük'te, hiç utanmadan sıkılmadan yalan söyleyerek "90 yıl önce bu topraklarda müslümanlara gavur adetleri dayatıldı" gibi iğrenç iftiraları yazabilmektedirler.

    günümüzde özellikle son 15-20 yılda somut olarak gözlemlenebilen yozlaşmanın uzantıları, hırsızlığa ceza verilmemesi ancak hırsıza hırsız demenin cezalandırılması, katile ceza verilmemesi ancak katile katil demenin cezalandırılması, namussuzun toplumdan dışlanmaması ancak namussuza namussuz diyenin cezalandırılması gibi şekillerde net olarak örneklendirilebilmektedir.

    arçelik'in bir reklamı var, ünlü bir belgeselci, uçağını kaçırmış, evinde belgesel çekiyor gibi yapıyor. belli ki sonra yayıncılara verecek ve o belgesel yayınlanacak.
    arçelik markasının ikonlarından çelik geliyor "alemsin" diyor.
    yani adam bildiğiniz yalan söylüyor, milleti dolandıracak, evinden çektiği belgeseli yutturacak orijinal diye; ama bizim insanımızın tepkisi "alemsin".

    burdan gelelim namus kavramına.
    namus kavramı, son derece göreceli bir kavram olduğundan, birisine namussuz demek hakaret değildir. bununla ilgili yargı kararları da mevcuttur.
    galatasaray sözlük'te daha önce de esasında hakaret olmayan ifadeleri içeren giriler silindi bir panikle; daha sonra anlattık hakaret olmadığını ve haklı da bulunduk.
    bu defa hiçbir şey söylenmeksizin "namussuz" ifadesini kullandığım için ceza aldım.
    canları sağolsun.

    bu sözlükte, türkiye cumhuriyeti'ne, kurucularına, kurtarıcılara sallayabilirsiniz özetle.
    yalan söyleyebilirsiniz.
    daha önce söylediğim gibi, namus göreceli bir kavramdır evet ancak büyük bir çoğunluk takdir edecektir ki yalan söylememek, namuslu olmanın ilk kurallarından birisidir.
    ben bu konuda takdiri diğer arkadaşlara bırakıyorum.
    burada yalan söylediğinizde anlaşıldığı üzere sadece giriniz siliniyor. onu da, kuvvetle muhtemeldir ki tepki göstermemiş olsak silmeyeceklerdi bile.
    buna karşılık, söylenenin yalan olduğunu, söyleyenin yalancı olduğunu ifade ettiğinizde ise ceza alıyorsunuz :)
    bir de üzerine "düşüncesini ifade eden insanlara namussuz diyemezsiniz" şeklinde yazılar yazan tipler de üşüşüyor.
    yalan söylemek düşünce özgürlüğü değildir.

    bu memleketi yukarda görebileceğiniz şekilden kurtarmış, her yerinde ezan okunabilmesine olanak sağlamış insanlar hakkında "gavur adetleri dayattılar" diye yazmak, yalan söylemektir ve benim nezdimde namussuzluktur.
    kusura bakmayın ama buna suskun kalmak bize terstir.

    işte yukarda türkiye cumhuriyeti'nin geldiği konumu anlatan bir küçük örnek gözlerinizin önüne serilmiştir.
    türkiye cumhuriyeti, yalan söylemenin meşru olduğu, yalancıya yalancı demeninse suç olduğu, yalancılığın "düşünce özgürlüğü" olarak lanse edildiği, yalancıya yalancı demeninse faşistlik olarak addedildiği bir ülke haline gelmiştir.

    türkiye cumhuriyeti, bir devrim ile kurulmuştur.
    bu devrim, dünyadaki tüm devrimlerle kıyaslandığında oransal olarak en az kan dökülen devrimlerden birisi olmuştur.
    galatasaray gibi oluşumlar sayesinde, bu devrimler, kendisine örnek olarak aldığı devrimlere bile kıyasla çok daha az kan dökülerek hayata geçebilmiştir.
    buralardan kan dökülmesinin övüldüğü, istenildiği gibi bir çıkarım da yapılmaya kalkışılmasın çünkü biliyorum, bunu deneyecek olanlar da mevcuttur mutlaka; bu söylediklerim yalnızca malumun ilamı olup, inanmayanlar başvursun, belgeleri de ibraz ederim gerekirse.
    ama anlaşılan o ki, bunun kıymetini anlayamamış yığınla hainin, namussuzun, çıkarcının, satılmışın tekrar yeşermesi engellenememiştir.
    ve bugün, sevr'in 94 yıl sonrasında, bu hastalıklı zihniyet, bu cumhuriyetin temellerinden çatırdaması için hesaplaşabilmek adına bir adım daha atmıştır.

    galatasaraylılığın gereği, başta doğru söylemek, yalanın karşısında durmayı gerektirir.
    bugün her şeyden de önemlidir bu görev.
    bunun da önünde kimse duramaz.

    galatasaray sözlük yöneticileri de bir zahmet burada yalan yanlış şeyler yazılmasına izin vermesinler.
    yok burada yalan yanlış şeyler yazılmasına izin verilecekse, yalancıya yalancı denildiğinde kimsenin zoruna gitmesin.

    türkiye cumhuriyeti, kimsenin oyuncağı, kişisel egolarını tatmin organı, kendisi ve çevresini ihya etme kurumu değildir.
    galatasaray sözlük de bu çıkarcıların, satılmışların, hainlerin propaganda organı değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın