3738
tam tarihi hatırlamıyorum, geçen yıl kadir gecesi ya da başka bir kandil gecesi. bizim arkadaşlar bodrum'da bir mekanda oturuyorlar. locanın birinde emre oturuyor, önünde içkiler falan. bizim çocuklar 'twitter'dan emre'yi 'mention'layıp 'tweet' falan atacaklar aynı mekandayız diye. bir bakıyorlar emre bir kaç dakika önce 'tweet' atmış. kandiliz mübarek olsun diye. fotoğraf çekmeye kalkıyorlar, emre fark ediyor, güvenlikleri göndertip fotoğrafları sildirtiyor.
mesele emre'nin bir dinin kutsal gününde içki içmesi ya da eğlenmesi falan değil. emre, sporcu sağlını koruduğu sürece istediğini yapar. emre, 4-5 sezondur galatasaray takımıyla maçlara çıkıyor. bu süreçte kendisini hiç geliştirmedi, iyi oynadığı maç sayısı 10'u geçmez. tıpkı abisi sabri gibi. ama o da abisi gibi şimdiden milyonları kazandı. 3-5 'tweet' daha atar, 2 üçlü çektirir, bir de taraftarın sevmediği bir oyuncuya sahada atar yapar, olur sana galatasaray'ın çocuğu. alır iki kontrat daha, ömrünü kurtarır. böyle kolay yaşam varken, kim saatlerce ekstra çalışma yapacak, vücut geliştirecek, topa vurmasını öğrenecek vs vs...
aslında öncelikli sorun, (emre nezdinde bütün genç oyuncularımızda) ne fizik, ne teknik. öncelikli sorun mental. bunun oyuncunun kişisel sorunlarından, gelir düzeyindeki ani değişime, hem gelişmemiş hem de doğulu bir toplumda büyümekten, futbolun artık tamamen egemenliğine girdiği kapitalist ruha ve onun istediği protestan çalışma ahlakına kadar birçok boyutu var. müller 2014 dünya kupasında abd maçında attığı golü soranlara, yıllardır her gün ondan fazla saat antrenman yapıyorum, olsun o kadar demişti. siz müller'in yaşadığı başarıların yarısını yaşayan bir türkün günde 10 saat çalışabileceğini düşünebiliyor musunuz?
artık altyapılarda ciddi anlamda mental eğitimler verilmeli. sonrası içinse yolumuz daha uzun. adamlar gareth bale'ın kas yapısının daha doğru gelişmesi için futbol sahasında değil beyzbol sahasında antrenman yaptırıyorlar. biz de yabancı sınırıyla falan uğraşıyoruz işte.
mesele emre'nin bir dinin kutsal gününde içki içmesi ya da eğlenmesi falan değil. emre, sporcu sağlını koruduğu sürece istediğini yapar. emre, 4-5 sezondur galatasaray takımıyla maçlara çıkıyor. bu süreçte kendisini hiç geliştirmedi, iyi oynadığı maç sayısı 10'u geçmez. tıpkı abisi sabri gibi. ama o da abisi gibi şimdiden milyonları kazandı. 3-5 'tweet' daha atar, 2 üçlü çektirir, bir de taraftarın sevmediği bir oyuncuya sahada atar yapar, olur sana galatasaray'ın çocuğu. alır iki kontrat daha, ömrünü kurtarır. böyle kolay yaşam varken, kim saatlerce ekstra çalışma yapacak, vücut geliştirecek, topa vurmasını öğrenecek vs vs...
aslında öncelikli sorun, (emre nezdinde bütün genç oyuncularımızda) ne fizik, ne teknik. öncelikli sorun mental. bunun oyuncunun kişisel sorunlarından, gelir düzeyindeki ani değişime, hem gelişmemiş hem de doğulu bir toplumda büyümekten, futbolun artık tamamen egemenliğine girdiği kapitalist ruha ve onun istediği protestan çalışma ahlakına kadar birçok boyutu var. müller 2014 dünya kupasında abd maçında attığı golü soranlara, yıllardır her gün ondan fazla saat antrenman yapıyorum, olsun o kadar demişti. siz müller'in yaşadığı başarıların yarısını yaşayan bir türkün günde 10 saat çalışabileceğini düşünebiliyor musunuz?
artık altyapılarda ciddi anlamda mental eğitimler verilmeli. sonrası içinse yolumuz daha uzun. adamlar gareth bale'ın kas yapısının daha doğru gelişmesi için futbol sahasında değil beyzbol sahasında antrenman yaptırıyorlar. biz de yabancı sınırıyla falan uğraşıyoruz işte.