293
son günlerde malesef darbe üstüne darbe yemektedirler. iyi ki spor yazarı olmuyor burdaki yazarlardan. bir heyecanla kaleme aldıkları entryler zamanla yüzlerine çarpıyor ama yine de devam.
salih uçan roma' ya gidemez dendi, neredeyse kimse inanmıyordu fakat gitti. hatta roma satın alma opsiyonunu kullanırsa, türkiye' den yurtdışına giden en pahalı futbolcu olacak. demek ki neymiş, futbol gördüklerimizden ibaret değilmiş. kaçımız o çocukla idmana çıktık ki?
dirk kuyt dünya kupasında forma giyemiyordu ilk iki maçta. dalga konusu oldu, sonra o adam sol bek, sol açık, sağ açık her mevkide oynadı. iyi ki takımı sözlük yazarlarımız kurmuyor, yoksa her maç aynı kadro farklı taktik olurdu. esneklik katılmayan kadroyla da rakipler çok rahat sözlük yazarının takımını tahlil edip imha ederdi.
ünal aysal dik duruyor, işte başkan dendi, rte' nin cumhurbaşkanlığı konuşmasını tüpçüyle beraber izledi. eğer ekmeleddin ve bdpli cumhurbaşkanı adayının konuşmalarını dinlemeye gitmezse daima gözümde güneşe dönen ayçiçeği olarak kalacaktır. yavaş yavaş apolitiklikten menfaatkarlık için sessiz kalıp saman altında su yürütme mühendisliğine doğru geçmektedir.
demem o ki, çok izleyip az konuşalım. kesin hükümlü olmayalım, zamana bir bırakmayı öğrenelim. yoksa çok ağır oturur hadiseler içimize.
salih uçan roma' ya gidemez dendi, neredeyse kimse inanmıyordu fakat gitti. hatta roma satın alma opsiyonunu kullanırsa, türkiye' den yurtdışına giden en pahalı futbolcu olacak. demek ki neymiş, futbol gördüklerimizden ibaret değilmiş. kaçımız o çocukla idmana çıktık ki?
dirk kuyt dünya kupasında forma giyemiyordu ilk iki maçta. dalga konusu oldu, sonra o adam sol bek, sol açık, sağ açık her mevkide oynadı. iyi ki takımı sözlük yazarlarımız kurmuyor, yoksa her maç aynı kadro farklı taktik olurdu. esneklik katılmayan kadroyla da rakipler çok rahat sözlük yazarının takımını tahlil edip imha ederdi.
ünal aysal dik duruyor, işte başkan dendi, rte' nin cumhurbaşkanlığı konuşmasını tüpçüyle beraber izledi. eğer ekmeleddin ve bdpli cumhurbaşkanı adayının konuşmalarını dinlemeye gitmezse daima gözümde güneşe dönen ayçiçeği olarak kalacaktır. yavaş yavaş apolitiklikten menfaatkarlık için sessiz kalıp saman altında su yürütme mühendisliğine doğru geçmektedir.
demem o ki, çok izleyip az konuşalım. kesin hükümlü olmayalım, zamana bir bırakmayı öğrenelim. yoksa çok ağır oturur hadiseler içimize.
