239
arkadaş muhabbetlerinde hoca kim olsun diye sorulduğunda hep sneijder'i oynatabilecek kapasitede bir adam olsun derim. teknik direktör denen zat ilk önce insan idaresini bilecek bu da tecrübe ile sabit olan birşeydir. hamza'nın sözlükte dün de bahsettiğim gibi ömründe idare ettiği en büyük oyuncu kategori olarak ayırırsak b sınıfından gekas'tır. yanlış anlaşılmasın gekas'ın kalitesine laf etmiyorum ama sonuçta adam da benzeme değil. ama şino a sınıf da bir oyuncu değil world class tabirinin cuk oturduğu oyunculardan. -zaten şu çarpık, yavşak futbol ortamına bu yaşta böyle bir adamın gelmesi akla ziyan bi durum- hatta ileri gidip klasik 10 numara denen yerin bence son temsilcisi ki, şino bunun üstünde bile performans verdi bize. bakın hamza mamza gibi adamların oynatabileceği, verim alabileceği adamlar niasse gibi tıfıl, yeni yeni parlamaya çalışan adamlardır. hatta ileri gidip şenol hoca'nın bile şinoyu oynatabileceğine inanmıyorum. hamza'ya dönecek olursak futbolculuk ve hocalık kariyerinde şino sınıfında gördüğü bir adam var o kadar. o da galatasaray'da ki son sezonunda hagi'ydi.
hamza'nın şino için söyledikleri kendi öz düşüncesi midir yoksa birisi ona söyletmiş midir bilemeyiz ama tıpkı bünyamin gezer denen adamın gevrek gevrek gülerek hamza hocaya katılıyorum demesi gibi bu söylemlerin kendilerinin öz düşünceleri olduğunu kabul etmek zorundayız zira aksi bir kanıt yok elimizde. işte bu adamların oyun zekası, oyun yorumlamaları, bakış açıları türk futbolunun özetidir. birisi eski bir futbolcu ve genç kuşak teknik adamlardan diğeri ise eski bir hakem yeni yorumcu. türk futbolunun gelişmesi için yabancı oyuncu sayısı falan hep palavra. işin alt yapısında bitiyor iş hem de oyuncu olarak değil, kalifiye yetiştirici, yönlendirici, yönetici insanları yetiştirmediği sürece arada sırada bir arda turan çıkar. bir tane semih kaya gelir, potansiyeline rağmen o sıçramayı yapamaz belirli bir seviyede kalır. ya da aydın yılmaz gibi 17-18 yaşındayken yapması gereken vücudu 26 yaş civarında ayağı kırıldıktan sonra muhtemelen moda tabirle işsizlikten yapar.
hamza'nın şino için söyledikleri kendi öz düşüncesi midir yoksa birisi ona söyletmiş midir bilemeyiz ama tıpkı bünyamin gezer denen adamın gevrek gevrek gülerek hamza hocaya katılıyorum demesi gibi bu söylemlerin kendilerinin öz düşünceleri olduğunu kabul etmek zorundayız zira aksi bir kanıt yok elimizde. işte bu adamların oyun zekası, oyun yorumlamaları, bakış açıları türk futbolunun özetidir. birisi eski bir futbolcu ve genç kuşak teknik adamlardan diğeri ise eski bir hakem yeni yorumcu. türk futbolunun gelişmesi için yabancı oyuncu sayısı falan hep palavra. işin alt yapısında bitiyor iş hem de oyuncu olarak değil, kalifiye yetiştirici, yönlendirici, yönetici insanları yetiştirmediği sürece arada sırada bir arda turan çıkar. bir tane semih kaya gelir, potansiyeline rağmen o sıçramayı yapamaz belirli bir seviyede kalır. ya da aydın yılmaz gibi 17-18 yaşındayken yapması gereken vücudu 26 yaş civarında ayağı kırıldıktan sonra muhtemelen moda tabirle işsizlikten yapar.
