42
aziz yıldırım gibi, mahmut uslu gibi, volkan demirel gibi, emre belözoğlu gibi ne ciğeri ne de kendisi beş para etmez adamların eseri olan ömür törpüsü. bu heriflerin ne kadar cibiliyetsiz, karaktersiz ve fırsatçı olduğu; bizim gibi güya her bokun en iyisini bilen, az buçuk tahsil görmüş, sözde kendini geliştirmiş insanların bu numaraları yutup her seferinde sinirden kendini sikecek kıvama gelmesini daha da bir trajik yapmaktadır. atıyorum kendi halinde sporunu yaparken sırf yaşına hürmetten selam verince "ne oldu oğlum tırstınız mı, yüz yıllık camia yok avrupa fatihi falan, ayıptır ayıp" diye laf atıp sen cevap verdiğinde küsen dallamalar olduğu sürece ne yazık ki sittin sene daha devam edecektir. aslında daha da yazardım hakkında da; bilemiyorum belki çok değerli, hürmete layık bir kadındı...
en yakın arkadaşlarımla oturup bir maç izleyememe, futbol muhabbeti yapamama, belki de günün birinde sırf ailesi ve kendisi fenerbahçeli olduğu için sevdiğin kızla evlenememe sebebidir. insana günün sonunda en çok kendinden nefret ettirir. öyle de boktandır. tamamen tesadüfi şekilde ortaya çıkan bir durum olan fenerbahçeli ya da galatasaraylılığın insanlar arasında bu kadar net uçurumlara sebep olması en az beni zamanında futbol muhabbetlerinden falan uzak tutmak için yırtınan babamın bile maç izlerken yumruğunu sıkar hale gelmesi kadar üzücüdür.
halbuki hayat ne güzel, kuşlar böcekler, kitaplar, resimler, şarkılar falan; di mi?...
en yakın arkadaşlarımla oturup bir maç izleyememe, futbol muhabbeti yapamama, belki de günün birinde sırf ailesi ve kendisi fenerbahçeli olduğu için sevdiğin kızla evlenememe sebebidir. insana günün sonunda en çok kendinden nefret ettirir. öyle de boktandır. tamamen tesadüfi şekilde ortaya çıkan bir durum olan fenerbahçeli ya da galatasaraylılığın insanlar arasında bu kadar net uçurumlara sebep olması en az beni zamanında futbol muhabbetlerinden falan uzak tutmak için yırtınan babamın bile maç izlerken yumruğunu sıkar hale gelmesi kadar üzücüdür.
halbuki hayat ne güzel, kuşlar böcekler, kitaplar, resimler, şarkılar falan; di mi?...