3524
aziz’in galatasaray kompleksi o kadar derin ki, tek yaptığı, galatasaray’ı takip ve taklit etmektir. öyle ki, örneğin galatasaray'ın lisesi var diye kıytırıktan fenerbahçe kolejleri açtı. oysa, galatasaray futbol takımı, galatasaray lisesi'nin öğrencileri tarafından kuruldu. sanki eğitim kurumları, bir futbol takımının olmazsa olmazıymış gibi, kompleksi yüzünden galatasaray’a özgü olan bir konuya da el attı. şimdi de, galatasaray üniversitesi var diye kalktı, fenerbahçe üniversitesi kurmaya yelteniyor. galatasaray, eğitim kurumlarıyla, gelenekleriyle ve kültürüyle köklü bir camia, ulu bir çınardır; oysa aziz, eğitim anlamında herhangi bir geleneği ve kültürü olmayan köksüz bir camiadan, anca makilik tarzı bodur ağaç topluluğu oluşturacabileceğinin bile farkında değil.
aziz’in galatasaray’ı taklit ettiği konular o kadar çok ki, hepsi, ayrı bir makale konusu olur. bunlardan biri de kadın basketbol takımıyla ilgili olandır. galatasaray kadın basketbol takımı, türkiye kadınlar basketbol ligi'nde 9 kez üst üste şampiyon olduğu yıllarda, fenerbahçe’nin bu branşta esamesi okunmuyordu. galatasaray kompleksi içini kemiren aziz ne yaptı? tuttu, galatasaray kadın basketbol takımın kilit isimlerini toptan transfer etti ve her zaman yaptığı gibi davranarak yani galatasaray’a zarar vererek var olma yolunu seçti. bu bayan basketbolculardan biri de, benim de şahsen tanıdığım serap köz’dür. serap köz, yıllar önce basketbolcu olan bir arkadaşımın kız arkadaşıydı. kendisi izmir’de yaşıyordu ve bir süre sonra galatasaray’a transfer oldu. üstte belirttiğim gibi, aziz onu da fenerbahçe’ye transfer etti ve serap köz, daha sonra fenerbahçe kadın basketbol takımın kaptanı oldu. bu operasyondan sonra da tabii ki roller değişti ve bu sefer fenerbahçe kadın basketbol takımı üst üste şampiyonluklar almaya başladı. burada sinir bozucu bir başka konu da, amatör branşlarda esamesi bile okunmayan fenerbahçe’nin sonradan görme, ezik, namert ve pişkin taraftarı amatör branşlarla övünmeye ve galatasaraylılara, “siz sadece futbolda varsınız, biz ise her branşta varız” diye goygoyculuk yapmaya başlamasıydı. oysa türkiye’ye basketbolu bile getiren galatasaray’dır ki, bendeniz orta yaşlı bir galatasaraylı olarak her zaman fenerbahçelilerle, “siz sadece futbol kulübüsünüz, biz ise spor kulübüyüz” diye alay ederdim. buna ilaveten, galatasaray erkek ve kadın voleybol takımlarının üst üste şampiyon olurken, fenerbahçe’nin bu branşlarda şampiyonluğunun bulunmaması da bir diğer hatırlatmamız gereken konudur. kısaca; dünkü ezikler bugün ezikliklerini goygoyculukla ve yaygarayla bastırabileceklerini sanıyorlar.
aziz’in galatasaray kompleksine örnek bir diğer konu da, önceleri hiç avrupa hayali olmayan aziz’in ve fenerbahçe’nin, galatasaray avrupa fatihi olduktan sonra, avrupa’dan bahseder olmasıdır. galatasaraylılar olarak, biz avrupa’daki başarılarımızla övünürken, fenerbahçeliler, “bize türkiye liginde şampiyonluk yeter” diye kendilerini avuturlardı. şimdi ise avrupa demelerinin nedeni de, yine galatasaray kompleksi ve galatasaray’ın avrupa zaferlerinin altında ezilmeleridir. yoksa, avrupa’da başarı, samimi olarak umurlarında bile olmazdı.
aziz’in ve fenerbahçe’nin, galatasaray’ı taklit ettiği başka bir konu da yerli teknik direktör meselesidir. tarihi boyunca bir kez bile yerli teknik direktör ile çalışmamış fenarbahçe, aziz’in fesatlığından ve galatasaray komleksinden dolayı, aykut kocaman’dan bir fatih terim yaratacağını sandı. şimdi de ersun yanal aynı kompleksin ek uygulamasıdır. ancak taklitçilikle başarı yüzeysel ve geçici olmaya mahkumdur.
özetle; aziz’in galatasaray kompleksi çok derindir. ve bu komplekse dair verilebilecek daha pekçok örnek vardır. şimdilik bu kadar örnek sanırım yeterli. gerektikçe ve yeri geldikçe yeni örnekler veririz.
aziz’in galatasaray’ı taklit ettiği konular o kadar çok ki, hepsi, ayrı bir makale konusu olur. bunlardan biri de kadın basketbol takımıyla ilgili olandır. galatasaray kadın basketbol takımı, türkiye kadınlar basketbol ligi'nde 9 kez üst üste şampiyon olduğu yıllarda, fenerbahçe’nin bu branşta esamesi okunmuyordu. galatasaray kompleksi içini kemiren aziz ne yaptı? tuttu, galatasaray kadın basketbol takımın kilit isimlerini toptan transfer etti ve her zaman yaptığı gibi davranarak yani galatasaray’a zarar vererek var olma yolunu seçti. bu bayan basketbolculardan biri de, benim de şahsen tanıdığım serap köz’dür. serap köz, yıllar önce basketbolcu olan bir arkadaşımın kız arkadaşıydı. kendisi izmir’de yaşıyordu ve bir süre sonra galatasaray’a transfer oldu. üstte belirttiğim gibi, aziz onu da fenerbahçe’ye transfer etti ve serap köz, daha sonra fenerbahçe kadın basketbol takımın kaptanı oldu. bu operasyondan sonra da tabii ki roller değişti ve bu sefer fenerbahçe kadın basketbol takımı üst üste şampiyonluklar almaya başladı. burada sinir bozucu bir başka konu da, amatör branşlarda esamesi bile okunmayan fenerbahçe’nin sonradan görme, ezik, namert ve pişkin taraftarı amatör branşlarla övünmeye ve galatasaraylılara, “siz sadece futbolda varsınız, biz ise her branşta varız” diye goygoyculuk yapmaya başlamasıydı. oysa türkiye’ye basketbolu bile getiren galatasaray’dır ki, bendeniz orta yaşlı bir galatasaraylı olarak her zaman fenerbahçelilerle, “siz sadece futbol kulübüsünüz, biz ise spor kulübüyüz” diye alay ederdim. buna ilaveten, galatasaray erkek ve kadın voleybol takımlarının üst üste şampiyon olurken, fenerbahçe’nin bu branşlarda şampiyonluğunun bulunmaması da bir diğer hatırlatmamız gereken konudur. kısaca; dünkü ezikler bugün ezikliklerini goygoyculukla ve yaygarayla bastırabileceklerini sanıyorlar.
aziz’in galatasaray kompleksine örnek bir diğer konu da, önceleri hiç avrupa hayali olmayan aziz’in ve fenerbahçe’nin, galatasaray avrupa fatihi olduktan sonra, avrupa’dan bahseder olmasıdır. galatasaraylılar olarak, biz avrupa’daki başarılarımızla övünürken, fenerbahçeliler, “bize türkiye liginde şampiyonluk yeter” diye kendilerini avuturlardı. şimdi ise avrupa demelerinin nedeni de, yine galatasaray kompleksi ve galatasaray’ın avrupa zaferlerinin altında ezilmeleridir. yoksa, avrupa’da başarı, samimi olarak umurlarında bile olmazdı.
aziz’in ve fenerbahçe’nin, galatasaray’ı taklit ettiği başka bir konu da yerli teknik direktör meselesidir. tarihi boyunca bir kez bile yerli teknik direktör ile çalışmamış fenarbahçe, aziz’in fesatlığından ve galatasaray komleksinden dolayı, aykut kocaman’dan bir fatih terim yaratacağını sandı. şimdi de ersun yanal aynı kompleksin ek uygulamasıdır. ancak taklitçilikle başarı yüzeysel ve geçici olmaya mahkumdur.
özetle; aziz’in galatasaray kompleksi çok derindir. ve bu komplekse dair verilebilecek daha pekçok örnek vardır. şimdilik bu kadar örnek sanırım yeterli. gerektikçe ve yeri geldikçe yeni örnekler veririz.