13
36 numara sol ayagı ve incecik bacaklarına ragmen, toplara o kadar sert ve düzgün vuran baska bir insanoglu yokyur o dönemde. bilindiginin aksine kucuk ayaklı futbolcular toplara daha iyi vurur. kendisi ile yapılan bir roportajı copy paste edecegim;
-5-0’lık neuchatel maçı hâlâ akıllarda.
c.p: 1988-89 sezonunda şampiyon kulüpler kupası’nda ilk turda rapid wien’i eledik. ardından o unutulmaz neuchatel xamax maçlarını oynadık. sanki dün oynamış kadar iyi hatırlıyorum. neuchatel’de benim belgrad’dan arkadaşım admir simajiç oynuyordu. maçtan önce bizim otele ziyarete geldi. bir de kovaçeviç vardı. simajiç zor maç olacak dedi. bense turu kolay geçeriz dedim.
-ama kolay geçemediniz.
cp : maç başladı. çok basit bir gol yedik. bitime 12 dakika filan vardı, sahaya pkk’lılar girdi. oyun 20 dakika durdu ve hepimiz soğuduk. ardından 10 dakikada 2 gol birden yedik. sonra simajiç tekrar otele geldi ve kendilerinin de çok şaşırdığını ve böyle bir galibiyet beklemediklerini söyledi. maçtan sonra ben uçakta arkadaşlara, “eğer bunları elemezsek biz futbolu bilmiyoruz.” dedim.
-güvenceniz neydi?
cp : ali sami yen’deki rövanştan önce bir gazeteye röportaj verdim. hatta elimi de gösterip 5 atacağız dedim. o gazeteyi hâlâ saklıyorum. arkadaşlarım benimle uzun süre dalga geçtiler. zaten ben o zamanlar bizim futbolcuların güvensizliğine çok şaşırıyordum. gittim mustafa denizli’nin yanına, “ya hocam ben kimlerle oynuyorum. bunlarla maç kazanamayız.” dedim. ali sami yen’e neredeyse 50 bin kişi gelmiş. inanın gollerin nasıl geldiğini hiç hatırlamıyorum. yalnızca 4 tanesinin asistini ben yaptım, onu biliyorum.
-bir şeyi çok merak ediyorum. çok sıskaydınız. o şutlar o bacaklardan nasıl çıkıyordu?
cp: herkes bunu merak ediyor. benim iki ağabeyim vardı. onlar da futbolcuydu. ben onlarla birlikte idman yapardım ve sürekli şut çalışırdım. allah vergisi bir yetenektir bu. roberto carlos da topa çok iyi vuruyor; ama benim attığım frikikleri atamıyor!
-5-0’lık neuchatel maçı hâlâ akıllarda.
c.p: 1988-89 sezonunda şampiyon kulüpler kupası’nda ilk turda rapid wien’i eledik. ardından o unutulmaz neuchatel xamax maçlarını oynadık. sanki dün oynamış kadar iyi hatırlıyorum. neuchatel’de benim belgrad’dan arkadaşım admir simajiç oynuyordu. maçtan önce bizim otele ziyarete geldi. bir de kovaçeviç vardı. simajiç zor maç olacak dedi. bense turu kolay geçeriz dedim.
-ama kolay geçemediniz.
cp : maç başladı. çok basit bir gol yedik. bitime 12 dakika filan vardı, sahaya pkk’lılar girdi. oyun 20 dakika durdu ve hepimiz soğuduk. ardından 10 dakikada 2 gol birden yedik. sonra simajiç tekrar otele geldi ve kendilerinin de çok şaşırdığını ve böyle bir galibiyet beklemediklerini söyledi. maçtan sonra ben uçakta arkadaşlara, “eğer bunları elemezsek biz futbolu bilmiyoruz.” dedim.
-güvenceniz neydi?
cp : ali sami yen’deki rövanştan önce bir gazeteye röportaj verdim. hatta elimi de gösterip 5 atacağız dedim. o gazeteyi hâlâ saklıyorum. arkadaşlarım benimle uzun süre dalga geçtiler. zaten ben o zamanlar bizim futbolcuların güvensizliğine çok şaşırıyordum. gittim mustafa denizli’nin yanına, “ya hocam ben kimlerle oynuyorum. bunlarla maç kazanamayız.” dedim. ali sami yen’e neredeyse 50 bin kişi gelmiş. inanın gollerin nasıl geldiğini hiç hatırlamıyorum. yalnızca 4 tanesinin asistini ben yaptım, onu biliyorum.
-bir şeyi çok merak ediyorum. çok sıskaydınız. o şutlar o bacaklardan nasıl çıkıyordu?
cp: herkes bunu merak ediyor. benim iki ağabeyim vardı. onlar da futbolcuydu. ben onlarla birlikte idman yapardım ve sürekli şut çalışırdım. allah vergisi bir yetenektir bu. roberto carlos da topa çok iyi vuruyor; ama benim attığım frikikleri atamıyor!