265
(bkz: extensor/@james)
uzgunum, extensor da soylediginde haksiz, james de.
extensor'in begendigi filmler, icerik-metin filmleri. bicimi gozardi edip tek basina icerige bakarsaniz dunyanin en iyi sinemasi yesilcamdir onermesinde buyuk bir dogruluk payi olur. matrix'i 20 yil once cekseydi wachowski kardesler eminim o ozel efektler yerine baska cozumler bulacaklardi ve ortaya cikan seye daha fazla saygiyla yaklasabilirdi extensor da. matrix sinema tarihinde ozel efektleriyle degil, anlatimi, metni ve bicimiyle kilometre tasi olmus bir filmdir. film okullarinda ders kitabi gibi anlatilir.
yuzuklerin efendisi tam bir hollywood filmidir. sinema tarihindeki yeri populer kulture kattiklarindan dolayidir. yonetmenin ozel imzasi bir cekim icermez, anlatimi daha once yapilmis filmlerden cok daha farkli degildir, sanatsal bir ozelligi yoktur. bu ayrimi soyle anlatmaya calisayim. avrupalilar bir ara sinemayi ikiye ayirip aciklamaya baslamisti: film ve movie. art-house, author sinemasi, cinematographer sinemasi vs vs film diye adlandirilirken, box-office sinemasi, hollywood, produksiyon sirketleri sinemasi movie olarak adlandiriliyordu. yuzuklerin efendisi bir movie. matrix de bir movie, aksini soyleyemez kimse. ancak matrix sinemaya populer kulture katkisinin disinda bir seyler sunabilirken yuzuklerin efendisinin sundugu kitabin sundugundan farkli bir sey degildi.
lotr'in en iyi kitap uyarlamasi olmasi izafi bir durum. ondan cok daha iyi kitap uyarlamasi en az 10 film sayabilirim. tabi bu benim gorusum olur, ayni lotr'in en iyi kitap uyarlamasi denmesi gibi.
"tamamen yeni bir dünya yaratmış tolkien bunu sadece yüzüklerin efendisi serisini izleyip anlayamazsınız tabi ki.
(bkz: silmarillion) diye bir şey var sanırım duymamış kendisi.
yüzüklerin efendisinde ki tüm baş karakterlerin tarihi bellidir dedesinin dedesi bile bellidir soyu sopu bellidir boşluk yoktur hikayede. tüm taşlar yerine oturur elfler insanlar maialar cüceler hobitler ve daha sayamadığım bir çok ırk inanılmaz korur dengeyi tolkien. zamanı olursa kitapları okumasını tavsiye ederim." burasi tamamen kitapla ilgili, filmle degil.
film gorsel ve isitsel bir malzeme oldugu icin kisiye gore begenilmesi fazlaca degiskendir. zevkler tabi ki tartisilmaz ancak isin sanat kismina girip, sinema degil, ya da film degil demek icin onun arkasini iyi doldurmak ve bilmek gerekir. lotr sinema sanatinin konusturuldugu bir film degildir. basarili bir produksiyon filmidir. matrix'in de sinema tarihindeki yeri american beauty'den cok daha onemlidir. ayrica american beauty kendisinden bir sene once cikmis "happiness" filminin farkli bir versiyonu gibidir. sanatsal ve oyunculuk anlaminda happiness daha karanlik ve daha vurucu bir filmdir. american beauty, happiness'e gore fazla hollywood'dur.
sinemayi anlamak istiyorsaniz neden sinemacilarin "citizen kane"i sinemanin gelebilecegi en ust nokta saydigini anlamaya calisin. bunu cozdugunuzde bir filmin sinemasal degerini olcmeniz daha kolaylasacaktir.
uzgunum, extensor da soylediginde haksiz, james de.
extensor'in begendigi filmler, icerik-metin filmleri. bicimi gozardi edip tek basina icerige bakarsaniz dunyanin en iyi sinemasi yesilcamdir onermesinde buyuk bir dogruluk payi olur. matrix'i 20 yil once cekseydi wachowski kardesler eminim o ozel efektler yerine baska cozumler bulacaklardi ve ortaya cikan seye daha fazla saygiyla yaklasabilirdi extensor da. matrix sinema tarihinde ozel efektleriyle degil, anlatimi, metni ve bicimiyle kilometre tasi olmus bir filmdir. film okullarinda ders kitabi gibi anlatilir.
yuzuklerin efendisi tam bir hollywood filmidir. sinema tarihindeki yeri populer kulture kattiklarindan dolayidir. yonetmenin ozel imzasi bir cekim icermez, anlatimi daha once yapilmis filmlerden cok daha farkli degildir, sanatsal bir ozelligi yoktur. bu ayrimi soyle anlatmaya calisayim. avrupalilar bir ara sinemayi ikiye ayirip aciklamaya baslamisti: film ve movie. art-house, author sinemasi, cinematographer sinemasi vs vs film diye adlandirilirken, box-office sinemasi, hollywood, produksiyon sirketleri sinemasi movie olarak adlandiriliyordu. yuzuklerin efendisi bir movie. matrix de bir movie, aksini soyleyemez kimse. ancak matrix sinemaya populer kulture katkisinin disinda bir seyler sunabilirken yuzuklerin efendisinin sundugu kitabin sundugundan farkli bir sey degildi.
lotr'in en iyi kitap uyarlamasi olmasi izafi bir durum. ondan cok daha iyi kitap uyarlamasi en az 10 film sayabilirim. tabi bu benim gorusum olur, ayni lotr'in en iyi kitap uyarlamasi denmesi gibi.
"tamamen yeni bir dünya yaratmış tolkien bunu sadece yüzüklerin efendisi serisini izleyip anlayamazsınız tabi ki.
(bkz: silmarillion) diye bir şey var sanırım duymamış kendisi.
yüzüklerin efendisinde ki tüm baş karakterlerin tarihi bellidir dedesinin dedesi bile bellidir soyu sopu bellidir boşluk yoktur hikayede. tüm taşlar yerine oturur elfler insanlar maialar cüceler hobitler ve daha sayamadığım bir çok ırk inanılmaz korur dengeyi tolkien. zamanı olursa kitapları okumasını tavsiye ederim." burasi tamamen kitapla ilgili, filmle degil.
film gorsel ve isitsel bir malzeme oldugu icin kisiye gore begenilmesi fazlaca degiskendir. zevkler tabi ki tartisilmaz ancak isin sanat kismina girip, sinema degil, ya da film degil demek icin onun arkasini iyi doldurmak ve bilmek gerekir. lotr sinema sanatinin konusturuldugu bir film degildir. basarili bir produksiyon filmidir. matrix'in de sinema tarihindeki yeri american beauty'den cok daha onemlidir. ayrica american beauty kendisinden bir sene once cikmis "happiness" filminin farkli bir versiyonu gibidir. sanatsal ve oyunculuk anlaminda happiness daha karanlik ve daha vurucu bir filmdir. american beauty, happiness'e gore fazla hollywood'dur.
sinemayi anlamak istiyorsaniz neden sinemacilarin "citizen kane"i sinemanin gelebilecegi en ust nokta saydigini anlamaya calisin. bunu cozdugunuzde bir filmin sinemasal degerini olcmeniz daha kolaylasacaktir.