28
1990 ların başında amcamın oğluna okan ismini verme sebebimizdi. benim gözümde ve gönlümde her zaman "1990 lardaki okan buruk" sempatisiyle varolacaktır. yeni doğan potansiyel cim bomlu bebeğe öyle büyük bir istek ve hevesle okan ismini koymayı istemiştim ki; bir ara halamın kızı ile isim tartışmasına girmiş ve kazanan olmuştum. (efendim, halakızı -o dönemler ortaokul çağında- ilk aşk geyiğiyle benim amcaoğluna, (sözde) sevgilisinin adını koyacakmış, bir de deli gibi diretmez mi! ortalığı yıkıyor. nasıl bir hırs yaptıysam, kıza; -senin kafanı gözünü patlatırım! dediğimi hatırlıyorum bir de artık nüfus cüzdanının isim hanesinde "okan" yazdığını.)
ne zaman sahada ayağı kırılan bir futbolcu görüntüsü yada fotoğrafı görsem okan buruk un ayağının kırıldığı, o ayağını havaya kaldırdığında ayağın yana yatması görüntüsü gelir gözümün önüne, içim burkulur; sonra yukarıdaki anı canlanır gözümde yüzüm gülümser.
ne zaman sahada ayağı kırılan bir futbolcu görüntüsü yada fotoğrafı görsem okan buruk un ayağının kırıldığı, o ayağını havaya kaldırdığında ayağın yana yatması görüntüsü gelir gözümün önüne, içim burkulur; sonra yukarıdaki anı canlanır gözümde yüzüm gülümser.


