5409
çöpe üşüşen sinekler gibi, üzerine gidilen futbolcu. millet sinirli tabi, hıncını da alacağı adamların başında her zamanki gibi burak var. yeteneksiz, futbolcu değil, hatta karakteri de düzgün değil diyenleri okudum burda. daha önce de yazdım yine yazacağım. bir taraftarın ne mal olduğu kötü günlerde belli olur. taraftar, takımını eleştirir, beğenmez, daha iyisini ister hep eyvallah da, taraftar dediğin önce bir vefalı olur, yapılan hizmetleri unutmaz, o arma için forma için mücadele edene hakkını verir. en önemlisi bir futbolcu her maç harika oynayıp formda olamayacağı için, taraftar ona kötü oynarken de sahip çıkmalıdır, çıkar.
makul eleştirilere saygı duyarız haklı da buluruz hatta, sesimiz bile çıkmaz ama bu adamı itin bir tarafına sokmayı da kendi adıma kabullenemiyorum, hazmedemiyorum. yaptıklarını unutmuyorum çünkü. hafızam balık değil çünkü. vefasız değilim çünkü. hep aynı şeyleri yazdırır oldunuz artık. yine yazacağım. geçen sene bu zamanlar böbürleniyordun birader. şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale çıkmıştın hatırlıyor musun? senin o yeteneksiz, futbolcu bile değil dediğin adam neler yapmıştı? karambole goller mi atmıştı? ya da türkiye gibi düşük seviye bir lig miydi şampiyonlar ligi de?
bu kibirin bir sebebi daha var bence. avrupa liglerinden maçlar izliyoruz. dünyanın sayılı forvetleri top koşturuyor. top tutanı var, pas yapabileni var, ofsayta kalmayanı var, golün her türlüsünü atabileni var. kaç tane var peki? bir elin parmağını geçer mi? hadi diyelim daha fazla, bu adamlar hangi takımlarda oynuyor? dünyanın sayılı liglerindeki zirve takımlarda. senin oynadığın lig nasıl bir lig? dünyanın takip ettiği, avrupa'nın en iyi liglerinden mi? biz galatasaray olarak dünya çapında bir takımız diyelim. senin o izlediğin her şeyi yapabilen forvetler en formda zamanda türk ligini tercih eder mi? etse, alabilecek finansal güce sahip misin? yabancı kuralı var bir de. haberin var mı? düz hesap 25 kişilik bir kadronun bu sene için 15'i, seneye de 17'si türk olmak zorunda mı? evet. peki türk oyuncu yetişiyor mu yeterince? hele ki türk forvet mi kaynıyor ortalık? milli takım sence golcü diye akhisar'ın siyahi golcüsünü bile türk yapmaya neden uğraşıyor?
futbol bir takım oyunu. takım form tutmalı önce. bireysel performanslar nasıl bir takımı yukarıya taşırsa, bütün takım da oyuncuları yukarı taşır bu oyunda. hem golü hazırlayan, hem golü atan, hem pozisyona giren ya da pozisyonları engelleyen aynı oyuncular olamaz. takımca gol atarsınız ya da takımca yersiniz. takım deplasmanda yenemiyor. neden? çünkü burak atamıyor. takım şampiyon oldu, burak da gol kralı. peki nasıl? burak bizi şampiyon yaptı diyebilir miyiz? yoksa bu bir takım işi mi? takım adam gibi oynarsa, çok uzağa da gitmeyelim bir hafta önce, burak 3 gole rahatça etki eder. ama aynı takım tutukluk yapıp gereğince oynamazsa, burak da atamaz, drogba da, sneijder de, penaltıdan da olsa muslera da.
dünyada her maç üst düzey form ile mücadele edebilen kaç futbolcu vardır su an? 3-5 futbolcu en fazla. ronaldo, messi, ibrahimovic vs. sen bu adamlarla mukayese edersen kimseyi beğenmezsin birader. gerçi bir ara öyle performans koydu ki burak, ronaldo ile bile kapıştı ama o en top seviyede topçu olduğunu hiç bir zaman söyleyen olmadı. yine söylüyorum biz los galacticos değiliz. kulübün sahibi bir petrol kralımız da yok.* burası da futbolun beşiği bir ülke değil. kendimizi nereye koyuyoruz da kimseyi beğenmiyoruz ben bunu cidden anlamıyorum!
sadece burak değil takım da bir dönemden geçti, geçiyor. sadece teknik direktör değişmedi, bütün florya'nın tamamen havası değişti kulüpte. sezon ortası değişimlerin riski de burda zaten. başka bir teknik ekip tarafından kurulmuş bir kadroyu, gençleştirme adına gelecek için yapılan transferleri saymazsak, bambaşka bir teknik ekip idare ediyor şu an. bunlar kolay geçişler değil. hele ki türk futbolcuların her zaman gereğinden fazla duygusal olduğunu biliyoruz. kendilerine yakın hissedebildikleri bir teknik direktör gitti sezon ortasında. burak, fatih terim zamanında da beğenilmedi zaman zaman. yeterli bulunmadığı oldu performansının. kızağa çekilmişti hatta birkaç maç. ama özellikle türklerin duygularına iyi hitap etmesini bilen terim, onu bu şekilde motive ederek üst düzey bir form yakalamasına büyük katkıda bulunmuştu. oynatmıyorken bile "burak daha iyisini yapabilecek bir futbolcu, bu kadarı ile yetinmemeli" diyordu onun için. şenol güneş ve fatih terim ile yüksek performanslar koydu burak bugüne kadar. onun da gayet duygusal olduğunu bildiğimiz için, form tutması sadece fiziksel durumuna bağlı değil burak'ın.
istatistik ile yorumlamayın diyen arkadaşlar, bir golcüyü bütün dünyada ilk önce attığı ve attırdığı gol sayıları ile değerlendirirler. ronaldo, messi, zlatan demiştik. bu adamlar kullandıkları taç sayıları, kornerler, aldıkları fauller ya da düşmedikleri ofsaytlar ile rekor üstüne rekor kırmıyorlar. yani istatistik herşey değildir ama önemlidir. burak'ın önceki 2 sezon gol kralı olması, şampiyonlar ligi'nde en iyi oyuncu seçilip krallığa oynaması. bunlardan çok bahsedildi, ben de bahsetmiştim. bunları unutalım şimdiye bakalım peki. şu an için hiç beğenmediğimiz, futbolcu bile değil denilen, yeteneksizlik abidesi burak, takımın en çok gol atanı ve asist yapanı. bunları yapabilecek 2. bir türk var mı şu an yeryüzünde peki? mevlüt erdinç diyenler var mesela. ya allah aşkına, bu adamı takip edenler vardır muhakkak, fransa'da takım takım dolaşıyor, ne katkı veriyor, galatasaray golcüsü olabilecek kalibrede mi söyleyin ya?!
dediğim gibi burak da diğer oyuncular gibi bir dönemden geçiyor hala. selçuk ile ikisinin birden form düşüklüğünün aynı zamanlara denk gelmesi tesadüf değil. bu çocuk daha önce yaptı, başardı. dünyaya kendini konuşturdu. şimdilerde yerden yere vurduğun o adamın salt yetenek ve atletizm kokan gollerinde sen de havalara uçmuştun o zaman. o günlerin hatrına sahip çık en azından. sana, bizlere yaşattıkları için. yine yapabilir çünkü. yine bizi sevinçten çılgına çevirebilir. işte o zaman yüzün olsun. "buraaaakk" diye bağırabilmen için! anladın mı?
makul eleştirilere saygı duyarız haklı da buluruz hatta, sesimiz bile çıkmaz ama bu adamı itin bir tarafına sokmayı da kendi adıma kabullenemiyorum, hazmedemiyorum. yaptıklarını unutmuyorum çünkü. hafızam balık değil çünkü. vefasız değilim çünkü. hep aynı şeyleri yazdırır oldunuz artık. yine yazacağım. geçen sene bu zamanlar böbürleniyordun birader. şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale çıkmıştın hatırlıyor musun? senin o yeteneksiz, futbolcu bile değil dediğin adam neler yapmıştı? karambole goller mi atmıştı? ya da türkiye gibi düşük seviye bir lig miydi şampiyonlar ligi de?
bu kibirin bir sebebi daha var bence. avrupa liglerinden maçlar izliyoruz. dünyanın sayılı forvetleri top koşturuyor. top tutanı var, pas yapabileni var, ofsayta kalmayanı var, golün her türlüsünü atabileni var. kaç tane var peki? bir elin parmağını geçer mi? hadi diyelim daha fazla, bu adamlar hangi takımlarda oynuyor? dünyanın sayılı liglerindeki zirve takımlarda. senin oynadığın lig nasıl bir lig? dünyanın takip ettiği, avrupa'nın en iyi liglerinden mi? biz galatasaray olarak dünya çapında bir takımız diyelim. senin o izlediğin her şeyi yapabilen forvetler en formda zamanda türk ligini tercih eder mi? etse, alabilecek finansal güce sahip misin? yabancı kuralı var bir de. haberin var mı? düz hesap 25 kişilik bir kadronun bu sene için 15'i, seneye de 17'si türk olmak zorunda mı? evet. peki türk oyuncu yetişiyor mu yeterince? hele ki türk forvet mi kaynıyor ortalık? milli takım sence golcü diye akhisar'ın siyahi golcüsünü bile türk yapmaya neden uğraşıyor?
futbol bir takım oyunu. takım form tutmalı önce. bireysel performanslar nasıl bir takımı yukarıya taşırsa, bütün takım da oyuncuları yukarı taşır bu oyunda. hem golü hazırlayan, hem golü atan, hem pozisyona giren ya da pozisyonları engelleyen aynı oyuncular olamaz. takımca gol atarsınız ya da takımca yersiniz. takım deplasmanda yenemiyor. neden? çünkü burak atamıyor. takım şampiyon oldu, burak da gol kralı. peki nasıl? burak bizi şampiyon yaptı diyebilir miyiz? yoksa bu bir takım işi mi? takım adam gibi oynarsa, çok uzağa da gitmeyelim bir hafta önce, burak 3 gole rahatça etki eder. ama aynı takım tutukluk yapıp gereğince oynamazsa, burak da atamaz, drogba da, sneijder de, penaltıdan da olsa muslera da.
dünyada her maç üst düzey form ile mücadele edebilen kaç futbolcu vardır su an? 3-5 futbolcu en fazla. ronaldo, messi, ibrahimovic vs. sen bu adamlarla mukayese edersen kimseyi beğenmezsin birader. gerçi bir ara öyle performans koydu ki burak, ronaldo ile bile kapıştı ama o en top seviyede topçu olduğunu hiç bir zaman söyleyen olmadı. yine söylüyorum biz los galacticos değiliz. kulübün sahibi bir petrol kralımız da yok.* burası da futbolun beşiği bir ülke değil. kendimizi nereye koyuyoruz da kimseyi beğenmiyoruz ben bunu cidden anlamıyorum!
sadece burak değil takım da bir dönemden geçti, geçiyor. sadece teknik direktör değişmedi, bütün florya'nın tamamen havası değişti kulüpte. sezon ortası değişimlerin riski de burda zaten. başka bir teknik ekip tarafından kurulmuş bir kadroyu, gençleştirme adına gelecek için yapılan transferleri saymazsak, bambaşka bir teknik ekip idare ediyor şu an. bunlar kolay geçişler değil. hele ki türk futbolcuların her zaman gereğinden fazla duygusal olduğunu biliyoruz. kendilerine yakın hissedebildikleri bir teknik direktör gitti sezon ortasında. burak, fatih terim zamanında da beğenilmedi zaman zaman. yeterli bulunmadığı oldu performansının. kızağa çekilmişti hatta birkaç maç. ama özellikle türklerin duygularına iyi hitap etmesini bilen terim, onu bu şekilde motive ederek üst düzey bir form yakalamasına büyük katkıda bulunmuştu. oynatmıyorken bile "burak daha iyisini yapabilecek bir futbolcu, bu kadarı ile yetinmemeli" diyordu onun için. şenol güneş ve fatih terim ile yüksek performanslar koydu burak bugüne kadar. onun da gayet duygusal olduğunu bildiğimiz için, form tutması sadece fiziksel durumuna bağlı değil burak'ın.
istatistik ile yorumlamayın diyen arkadaşlar, bir golcüyü bütün dünyada ilk önce attığı ve attırdığı gol sayıları ile değerlendirirler. ronaldo, messi, zlatan demiştik. bu adamlar kullandıkları taç sayıları, kornerler, aldıkları fauller ya da düşmedikleri ofsaytlar ile rekor üstüne rekor kırmıyorlar. yani istatistik herşey değildir ama önemlidir. burak'ın önceki 2 sezon gol kralı olması, şampiyonlar ligi'nde en iyi oyuncu seçilip krallığa oynaması. bunlardan çok bahsedildi, ben de bahsetmiştim. bunları unutalım şimdiye bakalım peki. şu an için hiç beğenmediğimiz, futbolcu bile değil denilen, yeteneksizlik abidesi burak, takımın en çok gol atanı ve asist yapanı. bunları yapabilecek 2. bir türk var mı şu an yeryüzünde peki? mevlüt erdinç diyenler var mesela. ya allah aşkına, bu adamı takip edenler vardır muhakkak, fransa'da takım takım dolaşıyor, ne katkı veriyor, galatasaray golcüsü olabilecek kalibrede mi söyleyin ya?!
dediğim gibi burak da diğer oyuncular gibi bir dönemden geçiyor hala. selçuk ile ikisinin birden form düşüklüğünün aynı zamanlara denk gelmesi tesadüf değil. bu çocuk daha önce yaptı, başardı. dünyaya kendini konuşturdu. şimdilerde yerden yere vurduğun o adamın salt yetenek ve atletizm kokan gollerinde sen de havalara uçmuştun o zaman. o günlerin hatrına sahip çık en azından. sana, bizlere yaşattıkları için. yine yapabilir çünkü. yine bizi sevinçten çılgına çevirebilir. işte o zaman yüzün olsun. "buraaaakk" diye bağırabilmen için! anladın mı?