3394
özellikle acımın, o kötü hissiyatımın, dünkü sinirimin geçmesini bekledim.
bunları yazmama gerek yok ama, hemen laftalanmamak için söylemem gerekli. terim fanboyu değilim, çok severim o ayrı.. aysal-mancini fanboyu da değilim, yine çok severim.. drogba delisi hiç değilim, ama karizmasına hastayım. selçuk - burak'ı kardeşlerimmiş gibi severim, ama kötü oynadıklarında çok sinirlenirim, ama daha da çok üzülürüm. sneijder sol kanat - forvet arkası tartışması da yapmam. hakan balta'nın süper karakterli olduğunu bilirim. semih bayrak adamdır.
neden o girdi bu çıktı tartışması da yapmam, içindem geçiririm sadece, bilirim ki idarecilerimiz hepsini daha iyi bilir. melo'ya ölürüm mesela, askeriyim. ama kötü oynasa(dığında) kızarım. sabri'ye hep saygım vardır. kötü oynasa da hep mücadele eder,bilirim. umut'u da çok severim. yekta'yı bizden biri gibi görür, 2 maç über, sonra 2 maç berbat oynadığında, sinir yerine üzülürüm hem bize hem kendine yazık ediyor diye. ceyhun'un öğrenme isteğini, hocasının dediklerini ve verilen görevi yeteneğince yapmasını severim.
ne olursa olsun, tribünde yerimi alır maçıma giderim. tribünde oyuncuma küfretmem, bela bile okumam. edeni duyarsam, kibarca o arkadaşı, abiyi uyarırım. bilirim ki gs taraftarı oyuncusuna kötülük etmez. rakibe ederim maksimum.
gs bonusla alış veriş yaparım takım kazansın diye. store'dan her sene forma şal vs alırım. hiç kullanmasam da gs yandex yüklerim. maça gidemeyince, (ki daha olmadı) kombine mi durumu olmayan arkadaşlarıma veririm. ki güzel para edebilecek yerde olsa bile. basket maçlarına da gitmeye çalışırım elimden geldiğince. kovulma riski olsa bile 2-3 aylık işimden izin alıp juventus maçına giderim. hasta olurum. o hafta ankarada cumartesi arkadasimin dugunune gider, pazar bi de gencler deplasman yaparım.daha istanbula mayıs'da taşındım. sapık gibi her branşa gidiyorum.askerlik sonrası sendrom gibi.
şikeyi hileyi sevmem. fm oynarken maç öncesi save bile almam ki adil olsun. fifa'da bile gs secerim barca olsa da rakip. gökhan zan'a saygı duyarım. cok da severim. koca kafa kardeş gibidir dönsün isterim. keşke benim de imkanım olsa, hayatımın anlamına (ki i da yok) sinema gibi jestler yapabilsem.
askerlik de yaptım ben taaaa doğubayazıt'ta. gerci kisa dönemdi ama izmir çocuguna o soğuk zor be. ama en zor olan askerde neydi deseler, gs'nin durumudu derim. ne -40, ne bitmeyen nöbetler, ne o kritik bölge vs.. (2010 aralik-2011 mayis arasi ordaydim, bizim kabus dönem) bana başım hep dik dolaşmamı sağlayan, yabancılara bile hava atabildiğim takımımı severim,ölürüm.
annem gs'li yapti beni, bordeaux'ya sabri koyduktan sonra beraber ağlamayı severim. ömrü hayatımda gidebildiğim, iki fb macıni kaybettikten sonra, (0-1 leo franco , 1-2 süper final) annemin 'bi daha ben hayattayken fb macina gidersen analık sütümü helal etmem'demesini, bu aşkı,bu tutkuyu severim. ulan romantik miyim neyim lan.
sarı kırmızıyı severim. bana her seferinde "ama sizin uefa kupanız var dimi ehuehueee" diyen nanelere, "bi kaç sene sonra, ama sizin şampiyonlar ligi kupanız var" diyceksiniz derim gururla. ve suratları istemsizce düşer..haz alırım.
ercan taneri severim. mutluluklarımın çoğu onunladır.umarım bu salı da bir benzeri olur. inanirim olacak.
şu hayatta bir nefretim var, oda fenerbahçe. bir cilt nefretimi anlatabilirim, ama yeri değil.
neyse, dünkü sonuçla umudum çok azalsa da, cok seviyorum be sözlük. iyi ki galatasaraylıyım. en kötü günse bugün, (ki hiç değil) bugün de galatasaray ulan. nolur nacizane size söylemim, takımımıza destek olalım. yanlarında olalım. başka galatasaray yok. çok önemli bir zafer gecesi önümüzde, ayrıca 8 puana rağmen kalan 9 maç, biri içerde fener ( ben de orda olucam ama bu sefer galibiz). sinerji, totem, secret, enerji mi dersiniz. bilmiyorum. inanın ve destekleyin, biliyorum zor bi dönem ama, atletico maçından sonra üzüntüden,vertigo oldum lan ben üzüntüden, acile kaldırıldım. ilk lafım caner naaptin olmuş. neyse. son defa, başka galatasaray yok. biliyorum sizler de en az benim kadar galatasaray aşıgısınız, neler gördünüz geçirdiniz. galatasaray
ha birde aydın yılmaz'ı da çok severim. bir an önce dönsün.
bunları yazmama gerek yok ama, hemen laftalanmamak için söylemem gerekli. terim fanboyu değilim, çok severim o ayrı.. aysal-mancini fanboyu da değilim, yine çok severim.. drogba delisi hiç değilim, ama karizmasına hastayım. selçuk - burak'ı kardeşlerimmiş gibi severim, ama kötü oynadıklarında çok sinirlenirim, ama daha da çok üzülürüm. sneijder sol kanat - forvet arkası tartışması da yapmam. hakan balta'nın süper karakterli olduğunu bilirim. semih bayrak adamdır.
neden o girdi bu çıktı tartışması da yapmam, içindem geçiririm sadece, bilirim ki idarecilerimiz hepsini daha iyi bilir. melo'ya ölürüm mesela, askeriyim. ama kötü oynasa(dığında) kızarım. sabri'ye hep saygım vardır. kötü oynasa da hep mücadele eder,bilirim. umut'u da çok severim. yekta'yı bizden biri gibi görür, 2 maç über, sonra 2 maç berbat oynadığında, sinir yerine üzülürüm hem bize hem kendine yazık ediyor diye. ceyhun'un öğrenme isteğini, hocasının dediklerini ve verilen görevi yeteneğince yapmasını severim.
ne olursa olsun, tribünde yerimi alır maçıma giderim. tribünde oyuncuma küfretmem, bela bile okumam. edeni duyarsam, kibarca o arkadaşı, abiyi uyarırım. bilirim ki gs taraftarı oyuncusuna kötülük etmez. rakibe ederim maksimum.
gs bonusla alış veriş yaparım takım kazansın diye. store'dan her sene forma şal vs alırım. hiç kullanmasam da gs yandex yüklerim. maça gidemeyince, (ki daha olmadı) kombine mi durumu olmayan arkadaşlarıma veririm. ki güzel para edebilecek yerde olsa bile. basket maçlarına da gitmeye çalışırım elimden geldiğince. kovulma riski olsa bile 2-3 aylık işimden izin alıp juventus maçına giderim. hasta olurum. o hafta ankarada cumartesi arkadasimin dugunune gider, pazar bi de gencler deplasman yaparım.daha istanbula mayıs'da taşındım. sapık gibi her branşa gidiyorum.askerlik sonrası sendrom gibi.
şikeyi hileyi sevmem. fm oynarken maç öncesi save bile almam ki adil olsun. fifa'da bile gs secerim barca olsa da rakip. gökhan zan'a saygı duyarım. cok da severim. koca kafa kardeş gibidir dönsün isterim. keşke benim de imkanım olsa, hayatımın anlamına (ki i da yok) sinema gibi jestler yapabilsem.
askerlik de yaptım ben taaaa doğubayazıt'ta. gerci kisa dönemdi ama izmir çocuguna o soğuk zor be. ama en zor olan askerde neydi deseler, gs'nin durumudu derim. ne -40, ne bitmeyen nöbetler, ne o kritik bölge vs.. (2010 aralik-2011 mayis arasi ordaydim, bizim kabus dönem) bana başım hep dik dolaşmamı sağlayan, yabancılara bile hava atabildiğim takımımı severim,ölürüm.
annem gs'li yapti beni, bordeaux'ya sabri koyduktan sonra beraber ağlamayı severim. ömrü hayatımda gidebildiğim, iki fb macıni kaybettikten sonra, (0-1 leo franco , 1-2 süper final) annemin 'bi daha ben hayattayken fb macina gidersen analık sütümü helal etmem'demesini, bu aşkı,bu tutkuyu severim. ulan romantik miyim neyim lan.
sarı kırmızıyı severim. bana her seferinde "ama sizin uefa kupanız var dimi ehuehueee" diyen nanelere, "bi kaç sene sonra, ama sizin şampiyonlar ligi kupanız var" diyceksiniz derim gururla. ve suratları istemsizce düşer..haz alırım.
ercan taneri severim. mutluluklarımın çoğu onunladır.umarım bu salı da bir benzeri olur. inanirim olacak.
şu hayatta bir nefretim var, oda fenerbahçe. bir cilt nefretimi anlatabilirim, ama yeri değil.
neyse, dünkü sonuçla umudum çok azalsa da, cok seviyorum be sözlük. iyi ki galatasaraylıyım. en kötü günse bugün, (ki hiç değil) bugün de galatasaray ulan. nolur nacizane size söylemim, takımımıza destek olalım. yanlarında olalım. başka galatasaray yok. çok önemli bir zafer gecesi önümüzde, ayrıca 8 puana rağmen kalan 9 maç, biri içerde fener ( ben de orda olucam ama bu sefer galibiz). sinerji, totem, secret, enerji mi dersiniz. bilmiyorum. inanın ve destekleyin, biliyorum zor bi dönem ama, atletico maçından sonra üzüntüden,vertigo oldum lan ben üzüntüden, acile kaldırıldım. ilk lafım caner naaptin olmuş. neyse. son defa, başka galatasaray yok. biliyorum sizler de en az benim kadar galatasaray aşıgısınız, neler gördünüz geçirdiniz. galatasaray
ha birde aydın yılmaz'ı da çok severim. bir an önce dönsün.
