• 227
    tsl'de 2024 yılına geldiğim oyun. mancini'nin über özellikleri ve yardımcı antrenörlerinin dünya çapında olmasından dolayı galatasaray'ı almaya kıyamadım ve kokainman daum'un yerine bursaspor'la oyuna başladım. ilk sene işler fena gitmedi ama yabancı sınırlamasından ötürü çok zorlandığım bir gerçek. dolayısıyla üçüncü ya da dördüncü olarak girdiğim devre arasında (10 sene geçti, hatırlamıyorum) batalla ve frey'i iyi sayılabilecek fiyatlara okuttum. yerlerine de gelen tüm parayı vererek sinan bolat ve hakan çalhanoğlu'nu aldım. forvete de 16 yaşında da olsa türkiye'nin en potansiyelli wonderkid'i enes ünal'ı koydum. batalla'yı yolladığım için taraftar biraz kızdı ama takım ligi ikinci bitirip şampiyonlar ligi'ne direk gidince (fenerbahçe şampiyon oldu çünkü) havalara uçtu. fmscout sitesindeki listenin en potansiyelli wonderkidlerinden silva (sol bek, arjantinli) ve casasola (stoper, arjantinli) transferleriyle şampiyonlar ligi'nde averaj takımı olmasak bari umuduyla yeni sezona başladım. türk rotasyonuna tolgay arslan'ı ekledim ama fizik yapısı gereği çok sık sakatlanıyor. bilginiz olsun. forvete de faydasız pinto'yu göndererek napoli'nin wonderkid'i zapata'yı neredeyse tüm paramı harcayarak kadroya dahil ettim. zira sadece enes'le hem lig hem cl hem de türkiye kupası'nı götüremezdim. iyi ki de almışım, zira müthiş bir forvet. cl'de 3'üncü olarak avrupa ligi'nden kariyerimize devam ederken ligde de şampiyonluk yarışını son haftaya kadar kovaladık. herkesin genel olarak şikayet ettiği sakatlık sorununu ben yıllardır fm'nin hiçbir serisinde yaşamıyorum zira fitness antrenörlerim beşer yıldızlı. albert roca (evet, eski galatasaray antrenörü, rijkaard'ın ekibindeki) inanılmaz bir coach, rating'i 5. her takıma gider. aklınızda bulunsun. ayrıca doktorlarım da kulübe katabileceğim en iyi doktorlar olunca bu sorunu çok yaşamıyorsunuz. devre arasında bonservisinin yarısı menajerinde olan belluschi'yi arjantin'e gönderirken, yerine oyunun yine en iyi wonderkidlerinden lucas evangelista'yı alarak takıma seviye atlattım. fakat ligde şampiyonluğu son haftaya kadar kovalamama rağmen son maçta karabükspor'a aldığım yenilgi sonrası 3'lüğe razı oldum. şampiyon bu sefer beşiktaş olmuş, ikinciliği galatasaray almıştı.

    yalnız oyunun başında mancini'ye kıyamadığıma pişman oldum zira takımın tabiri caizse içine ediyor. zaten football manager yapımcılarının yıllardır en anlamadığım özelliği bu. epl hariç bir türlü yapay zekayı geliştirmiyorlar. artık bilerek yaptıklarını düşünüyorum. oyunu açtıktan 15 sene sonra epl'de şampiyonluğa oynayan takımlar günümüzdeki gibi chelsea, manu, city gibi takımlar olsa da bu durum türkiye'de adanaspor'a kadar geriliyor. keza almanya'da hamburg, ispanya'da sevilla, italya'da sassoulo gibi takımlar şampiyonluğun en güçlü adayları yıllardır. mesela ispanya'da barça'nın esamesi okunmuyor. almanya'da dortmund küme düşmeye oynuyor, beşiktaş sıradan anadolu takımından farksız. fm yapımcılarının buna el atmaları şart. epl'ye yoğunlaşmaktan diğer ligleri s.klemiyorlar. mancini özelliklerinde olan bir adam, galatasaray'daki gibi bir kadroyla ortalığı öttürmesi lazımken ilk sene ancak 4'üncü olabiliyor! hiçbir mantıklı açıklaması yok.

    tsl'deki üçüncü sezonuma fenerbahçe'den gelen şok teklifle başladım. daha evvel schalke ve stuttgart'dan da teklifler almış fakat takıma uygulatmak istediğim anlayışlar ve transfer bütçelerinde anlaşamadığım için transferim olmamıştı. fenerbahçe ise istediğim tüm şartları kabul etti ve içten içe hiç istemesem de 'bu galatasaray'ımın başına geçmek için başka bir fırsat olabilir' diyerek teklifi kabul ettim. yaptığım ilk iş tabi ki antrenörleri ayarlamak ve yıllanmış şikeciler ayı volkan, ırkçı emre, sahtekar gökhan ve kasap alves'i takımdan yollamak oldu. böylece hem biraz bonservis hem de rahat bir maaş skalam olmuştu. 2 yıldır kiralarda sürünen salih ve recep niyaz gibi wonderkidleri takımın direk 11 oyuncusu yaptım. kaleye mert günok'u, sağbek'e kayserispor'dan bizim salih dursun'u ve sol bek'e de psg'nin kiralık önerdiği digne'yi koydum. stopere arjantin'den tobio'yu getirdim ki hem oyunculuğu hem de bonservisi açısından mükemmel bir oyuncu, tavsiye ederim. galatasary'ın satışa koyduğu bruma ve arjantin'in bir başka über yıldız rodrigo gomez'i kanantlara transfer ettim. bursa'dan eski öğrencilerim koray günter ve ömer kahveci, gençlerbirliği'nin uçan kanat oyuncusu mervan, leverkusen'in süper orta sahası emre can (15m euro'ya aldım), manu'dan adnan januzaj (çok tavsiye etmem zira yapısı gereği ne yaparsanız yapın çok sık sakatlanıyor) ve porto'dan abdoulaye yaptığım diğer transferlerdi. açıkcası kağıt üzerinde müthiş bir takım oluşturdum. merkez forvet sow'un yedeğine de cenk tosun'u alarak transferi kapadım ve lige hızlı bir giriş yaptım. devre arasına açık ara girdik. sow'u eski takımı lille istedi ve iyi bir paraya okutarak yerine daha ucuz olan başka bir wonderkid carlos fierro'yu aldım. kendisi oyunun bu gibi takımları için uçan forveti. oynadığı maç kadar gol atıyor. ligi de yaklaşık 7-8 hafta önceden şampiyon bitirdim. ama hiç mutlu değildim doğal olarak.

    tabi ezeli rakibin bu kadar hafta önceden şampiyon olması galatasaray camiasını karıştırdı ve mancini kovuldu. yerine hemen başvuru yaptım ve görüşmeye çağrıldım. ünal aysal tüm şartlarımı kabul etti zira başka bi hocanın gelmemesi için sunabileceğim en düşük şartları sunmuştum. son 3 sene 2 farklı takımla lige damga vurmam galatasaray'ın beni tercih etmesinde etkili olmuştur diye düşünüyorum. sonunda hayallerim gerçek olmuştu ve galatasaray'ın yeni hocasıydım. ezeli rakibine menajerini kaptırmak istemeyen şikeci aziz son anda büyük bir kontrat önermesine rağmen teklifle 1 saniye bile ilgilenmedim. zira canım kulübümle büyük hedeflerim vardı ve bunları gerçekleştirecektim.

    2016'da başlayan galatasaray kariyerim başarılarla dolu. 8 senede kimi alıp sattığımı tek tek anlatamam takdir edersiniz ki. ilk sene kendi kurduğum o müthiş fener kadrosunun 3 puan ardında 2'nci olsam da takip eden 7 senedir şampiyon oluyoruz. yine aynı dönemde 4 türkiye kupası, 1 avrupa ligi, 1 şampiyonlar ligi, 2 avrupa süper kupası, 1 kıtalararası kupa, 1 kez de finalde kaybettiğim başka bir şampiyonlar ligi finali yaşadık. artık oyunun %90'ı regenlerden oluşuyor. eskilerden sadece semih kaya, ömer toprak, onur kıvrak, hakan çalhanoğlu, lucas evangelista ve enes ünal kaldı takımda. bu kadar büyük başarılardan sonra felsefeyi tamamen altyapının gelişimine çevirdim. training facilities'leri sürekli geliştiriyorum. geliştirdikçe youth recruitment ve junior coaching'e daha fazla bütçe ayırarak barcelona altyapısı gibi bir altyapı oluşturmak üzereyim. ama bu bahsettiğim şeyler milyon eurolarınız olsa da 1-2 senede olmuyor. gerçekçilik burada had safhada. geçirdiğim 8 senede junior coaching'i adequate(yeterli) seviyesinden ancak good(iyi)'a getirebildim. daha excellent ve exceptional seviyeleri var. bir de youth recruitment'ı extensive'e getirmem lazım ki şu an kastığım 2 şey de tam olarak bu. bunları da başarırsam belki başka maceralara yelken açabilirim zira tam bağımsız galatasaray, altyapısından messi, fabregas, iniesta, xavi çıkmasını istediğim canım galatasaray'da misyonumu tamamlamış olacağımı düşünüyorum.

    altyapıyla ilgili kulübün gelişimini sağlamak isteyen menajer yazar ve okurlara tavsiye edebileceğim bir link; http://www.mypassion4footballmanager.com/...get-best-regens.html

    şu ana kadar hem eski takımlarımda hem de galatasaray'da aldığım oyuncular daha sonrasında fahiş fiyatlara avrupa'nın dev kulüplerine satıldı. mesela enes ünal man. city'nin vazgeçilmez oyuncusuydu ki kendisini türkiye'ye galatasaray formasıyla geri döndürmek zorunda kaldım. aslında spektekular transfer yanlısı değilim, takımı alttan yetiştirdiğim oyunculardan kuruyorum fakat o kadar iyi oyuncular yetiştirdim ve avrupa'nın iyi kulüplerine o kadar iyi paralarına sattım ki alttan ispanyollar ya da brezilyalılar gibi oluk oluk türk oyuncu da gelmediği için bazı türk oyuncuları geri getirdim zira s.ktiminin yabancı sınırlaması beni buna zorladı.

    şu an kulübün kasasında 200m euro var. yaklaşık 2 yıl önce de o civarda bir rakam vardı fakat yönetim böyle bir para görünce hemen yeni stad yapmaya karar verdi. dolayısıyla o paralar yeni ali sami yen'e gitti. şu an 75000 kişilik bir stadyumumuz var ve artık bir cl finali oynanabilecek seviyede. devre arası transfer dönemi yaklaşıyor. 17-18 yaşında aldığım potansiyelli yabancı oyuncularım şu an 22-23 yaşlarında ve potansiyellerini tamamen kinetiğe çevirdikleri için kulübe astronomik fiyatlar teklif edilecek. en sevdiğim dönem bu dönem anlayacağınız. onları yollayıp yerine yine gençleri monte etmek ve gelişimlerini görmek apayrı bir zevk. bir de dediğim gibi youth recruitment ve junior coaching'i top seviyeye getirirsem tadından yenmez bir altyapısı olacak kulübümüzün.

    son alarak, eskiden olmayan bir başka detayı size vereyim. kazandığım büyük başarılardan sonra takımın mevcut saygınlığı oldukça arttı ve real madrid, barcelona, man utd gibi takımların seviyelerine yaklaştı. tam olarak onlar kadar değil ama eskiden ne yaparsanız yapın bu saygınlığı artıramıyordunuz. bu durumun düzeltilmesi çok iyi olmuş zira bu sayede avrupa'nın iyi takımlarında oynayan çok iyi oyuncuları türkiye'ye getirme şansınız oluyor. ayrıca dünyanın en zengin kulüpleri sıralamsında 520m euro bedelle 13'üncülüğe kadar ilerledim. cl torbasında da city'den (td'si mourinho) sonra 2'nci sıradayım. anlayacağınız, aldım başımı gidiyorum. forza cimbom!
App Store'dan indirin Google Play'den alın