3889
bir kere selçuk inan için galatasaray'ın en balonu falan diyen kişiyi bu cümlesinden sonra futbolun kitabını yazmış bile olsa kaale almam. söylediklerine de saygı duymam. *
selçuk'u eleştirmek için bir çok argüman kullanılabilir ama benim en çok takıldığım son 2 sezondur çok kötü yeaa'cılar çünkü aslında bu arkadaşlar son 2 sezondur değil son 1 sezondur memnun değillerdir selçuk'un performansından.* ama bunun sebebinin sneijder'in ve drogba'nın transferine bağlayamıyorlar mı bağlamak mı istemiyorlar emin değilim. selçuk'un ibizde oynadığı ilk 1.5 sezon işi orta saha ile hücum bölgesinin arasındaki köprü olmasıydı. yapması gereken topu en kısa sürede forvetlere çıkarmaktı. * ancak sneijder ve drogbanın gelişi sonrası selçuğun görevi melo'ya yardım ve defans ile sneijder veya drogba'nın arasında köprü olmak olarak revize edildi yani topu en kısa yoldan bu iki kişi ile buluşturmak oldu. dolayısı ile rakip kale ile arasındaki mesafe arttı. ve bunun doğal sonucu olarakta ilk sezon gördüğümüz direkt gol pası veren sık sık ceza sahası civarında içinde görünen selçuk figürü ortadan kalktı. 23 kasım 2013 galatasaray sivasspor maçı tekrar izlenerek sneijder'in ve drogba'nın yokluğunda ileri uca en yakın 3. oyuncu olarak oynayan selçuk'un perfomansını daha net olarak görebiliriz. bu görev değişikliğinin üzerine bir de hepimizin kabul ettiği/etmesi gereken yaşadığı fiziksel yorgunluk eklenince birileri çıkıp selçuk'u balon olmakla yeteneksizlikle suçlamaya başladı. (u: eleştirmek tabikide serbest olmalı ama dozunu kaçırmamak lazım mesele bundan ibaret )
ayrıca orta sahada selçuk'un rolü iniesta, pogba/vidal, lampard vs. değil xavi, xabi, pirlo vs. dir. yetenek bazında ki kıyaslama buna göre yapılmalıdır.
frikik konusuna gelince ulan uzuuuun yıllar bu taraftar frikikçi diye sadece cesar prates'i gördü. fenerbahçe rapaiç revivo van hooijdonk alex ile bize frikikten gol yağdırırken hakan şükür'ün kafasına çarpan top tek tesellimiz oldu. ufak ufak hareketlenmeler falan vardı ama devamlılık yoktu. sonra bir adam transfer ettiler. bize son 10 sezonda gördüğümüz frikik golü sayını tek sezonda gösterdi. nasıl kamaşmasın gözlerim nasıl içim ısınmasın bu adama nasıl toz kondurayım çalışayım.
karakteri konusuna zaten girmeye hiç gerek yok gol atınca sevinmemişmiş ulan benim yerime -ben çılgın atarken- antin kuntin adamları oynatacaklar sonra ben çıkıp tepki göstermeyeceğim oldu görürsem söylerim. bunun haricinde hakemle rakiple veya saha dışı rakip ve kendi taraftarı ile en ufak bir olayı olmayan gol atınca tribünlere * yada rakiplerine en ufak hareketi olmayan adama karakteri bozuk diyecek kişide art niyet ararım.
şimdilik benden bu kadar.
selçuk'u eleştirmek için bir çok argüman kullanılabilir ama benim en çok takıldığım son 2 sezondur çok kötü yeaa'cılar çünkü aslında bu arkadaşlar son 2 sezondur değil son 1 sezondur memnun değillerdir selçuk'un performansından.* ama bunun sebebinin sneijder'in ve drogba'nın transferine bağlayamıyorlar mı bağlamak mı istemiyorlar emin değilim. selçuk'un ibizde oynadığı ilk 1.5 sezon işi orta saha ile hücum bölgesinin arasındaki köprü olmasıydı. yapması gereken topu en kısa sürede forvetlere çıkarmaktı. * ancak sneijder ve drogbanın gelişi sonrası selçuğun görevi melo'ya yardım ve defans ile sneijder veya drogba'nın arasında köprü olmak olarak revize edildi yani topu en kısa yoldan bu iki kişi ile buluşturmak oldu. dolayısı ile rakip kale ile arasındaki mesafe arttı. ve bunun doğal sonucu olarakta ilk sezon gördüğümüz direkt gol pası veren sık sık ceza sahası civarında içinde görünen selçuk figürü ortadan kalktı. 23 kasım 2013 galatasaray sivasspor maçı tekrar izlenerek sneijder'in ve drogba'nın yokluğunda ileri uca en yakın 3. oyuncu olarak oynayan selçuk'un perfomansını daha net olarak görebiliriz. bu görev değişikliğinin üzerine bir de hepimizin kabul ettiği/etmesi gereken yaşadığı fiziksel yorgunluk eklenince birileri çıkıp selçuk'u balon olmakla yeteneksizlikle suçlamaya başladı. (u: eleştirmek tabikide serbest olmalı ama dozunu kaçırmamak lazım mesele bundan ibaret )
ayrıca orta sahada selçuk'un rolü iniesta, pogba/vidal, lampard vs. değil xavi, xabi, pirlo vs. dir. yetenek bazında ki kıyaslama buna göre yapılmalıdır.
frikik konusuna gelince ulan uzuuuun yıllar bu taraftar frikikçi diye sadece cesar prates'i gördü. fenerbahçe rapaiç revivo van hooijdonk alex ile bize frikikten gol yağdırırken hakan şükür'ün kafasına çarpan top tek tesellimiz oldu. ufak ufak hareketlenmeler falan vardı ama devamlılık yoktu. sonra bir adam transfer ettiler. bize son 10 sezonda gördüğümüz frikik golü sayını tek sezonda gösterdi. nasıl kamaşmasın gözlerim nasıl içim ısınmasın bu adama nasıl toz kondurayım çalışayım.
karakteri konusuna zaten girmeye hiç gerek yok gol atınca sevinmemişmiş ulan benim yerime -ben çılgın atarken- antin kuntin adamları oynatacaklar sonra ben çıkıp tepki göstermeyeceğim oldu görürsem söylerim. bunun haricinde hakemle rakiple veya saha dışı rakip ve kendi taraftarı ile en ufak bir olayı olmayan gol atınca tribünlere * yada rakiplerine en ufak hareketi olmayan adama karakteri bozuk diyecek kişide art niyet ararım.
şimdilik benden bu kadar.