74
uyduruk delillerle tutukluluk adı altında hayatları karartılan askerler için bağırdık faşist olduk.
"havaya" edilen ateş bahanesiyle kasten öldürülen medeni için bağırdık pkk sempatizanı olduk.
elinde taş bile olmayan ethem kasten öldürüldüğünde bağırdık dış güçlerin maşası olduk.
başörtüsüyle üniversiteye giremeyenler için bağırdık gerici-cumhuriyet düşmanı olduk.
şimdi bakıyorum, o insan demeye bin şahit, o devletin özel güvenlik görevlisi, o kara cahil, koruması gereken insanları düşmanı olarak gören, cani, biyolojik atık polislerden beraber gaz yediğim yanımdaki adamla yoldaşlık ettik diye "baskı kendine dönünce özgürlükçü" olmuşuz, aşk yaşıyor olmuşuz.
şimdi öncelikli olarak o her boku sekse bağlayan afacan ağızları, o içeriği ile, düşündükleri ile, yetiştikleri yer ve şekiller ile, savundukları ile, savunuş şekilleri ile, bildikleri ile, bilmedikleri ile, dünyaya karşı duruşları ile ilgili olarak en ufak bilgi sahibi olmadığınız insanları da "ha akpli fenerli ha gezici" diye fikretmeyi bir kenara bırakacaksınız.
hiçbir şekilde, zahmet edip aralarına karışmadığınız insanlar hakkında konuşamazsınız.
aralarına karışmadığınız diyorum çünkü aralarına karışmanıza rağmen böyle çıkarımlara ulaştıysanız, çok işimiz var demektir.
ezilene karşı benim yanımda yer aldıysa, ezilene karşı benimle beraber başkaldırdıysa fenerli de candır, beşiktaşlı da.
despotlara itaat, büyük bir günahtır.
haksızlığa karşı sessiz kalmak, büyük bir günahtır.
zalimin zulmüne sessiz kalmakla kalmayıp sessiz kalmayana iftira atmak büyük bir günahtır.
hadi diyelim inancın yok, ayıptır.
hadi diyelim ayıp bilmezsin, onursuzluktur.
hadi diyelim onur bilmezsin, insanlığa karşı bir suçtur.
hiç girmeyi istemediğim toplardı bunlar ama, tepkisiz kalamadım...
edit: ankara'da hiçbir organize atağımız olmadı. hiçbir takımın taraftar grubunun olmadı. bu söylediğim özellikle olayların başladığı ilk 1 hafta için geçerli. sonra sonra arttı biraz. biraz da ankaragücü taraftarı vardı ki onlar da çok organize değildi.
"havaya" edilen ateş bahanesiyle kasten öldürülen medeni için bağırdık pkk sempatizanı olduk.
elinde taş bile olmayan ethem kasten öldürüldüğünde bağırdık dış güçlerin maşası olduk.
başörtüsüyle üniversiteye giremeyenler için bağırdık gerici-cumhuriyet düşmanı olduk.
şimdi bakıyorum, o insan demeye bin şahit, o devletin özel güvenlik görevlisi, o kara cahil, koruması gereken insanları düşmanı olarak gören, cani, biyolojik atık polislerden beraber gaz yediğim yanımdaki adamla yoldaşlık ettik diye "baskı kendine dönünce özgürlükçü" olmuşuz, aşk yaşıyor olmuşuz.
şimdi öncelikli olarak o her boku sekse bağlayan afacan ağızları, o içeriği ile, düşündükleri ile, yetiştikleri yer ve şekiller ile, savundukları ile, savunuş şekilleri ile, bildikleri ile, bilmedikleri ile, dünyaya karşı duruşları ile ilgili olarak en ufak bilgi sahibi olmadığınız insanları da "ha akpli fenerli ha gezici" diye fikretmeyi bir kenara bırakacaksınız.
hiçbir şekilde, zahmet edip aralarına karışmadığınız insanlar hakkında konuşamazsınız.
aralarına karışmadığınız diyorum çünkü aralarına karışmanıza rağmen böyle çıkarımlara ulaştıysanız, çok işimiz var demektir.
ezilene karşı benim yanımda yer aldıysa, ezilene karşı benimle beraber başkaldırdıysa fenerli de candır, beşiktaşlı da.
despotlara itaat, büyük bir günahtır.
haksızlığa karşı sessiz kalmak, büyük bir günahtır.
zalimin zulmüne sessiz kalmakla kalmayıp sessiz kalmayana iftira atmak büyük bir günahtır.
hadi diyelim inancın yok, ayıptır.
hadi diyelim ayıp bilmezsin, onursuzluktur.
hadi diyelim onur bilmezsin, insanlığa karşı bir suçtur.
hiç girmeyi istemediğim toplardı bunlar ama, tepkisiz kalamadım...
edit: ankara'da hiçbir organize atağımız olmadı. hiçbir takımın taraftar grubunun olmadı. bu söylediğim özellikle olayların başladığı ilk 1 hafta için geçerli. sonra sonra arttı biraz. biraz da ankaragücü taraftarı vardı ki onlar da çok organize değildi.