72
ben daha 21 yaşımdayım bu tarz konularda birçok şey görmüş-geçirmiş abilerim ablalarıma karşı saygısızlık yapamam.
en azından kendim hakkında özet geçeyim;
adım sergen ve babam beşiktaşlı olduğu için koymuş bu ismi. yani bir dönem her beşiktaşlı babanın çocuğuna metin-ali-feyyaz ismini koyduğu dönem geçip yeni bir yıldızlarının olduğu zamanlar. babam öyle fanatik değildir. izmir derbilerinde maçın 10. dakikasından sonra tuvalet pencerelerinden stada girişini anlatır hep. futbolu izmirde sevmiştir. itiraf edeyim 2-3 yaşlarımda üstünde kocaman beşiktaş arması ve altında sergen yazan örme kazakla fotoğraflarım bile var.
ha ben kendimi bilmeye başladığımda sarı-kırmızı-aslan-cimbom-gaasssaray-bülent-hakan-terim simgeleri ile kendimi bütünleştirdim. öyle büyüdüm yani.
ama babam şunu öğretebildi bana. gaasssaray ayrı şey atatürk-türkiye-cumhuriyet ayrı şey.
hiçbir zaman da atatürk şu takımı tutmuş, bunu sevmiş, şu yılda şurayı daha çok ziyaret etmiş gibi takıntılarım olmadı. anlamsız geldi.
lisenin bir kısmını o öve öve bitirilemeyen tarihi olan, ama boktan karşıyaka lisesinde geçirdim. ders çıkışında çarşıya bir çıkardık. izmirli p.çler istanbulu destekler diye bağıranların arasından geçip otobüse giderdim. içimden de sürekli küfrederdim. ama konu atatürk olunca, türkiye olunca bütün izmir alsancakta toplanır gülerek, eğlenerek, bağırıp çağırarak zaman geçirirdik. kimin hangi takımı tuttuğu belli olmazdı.
bu gezi olaylarında da aynısı oldu. kıbrıs şehitlerine gider orada karşıyaka ve göztepe taraftarlarının kurduğu çemberin içinde galatasaray atkımla-formamla onlarla omuz omuza dururdum.
sonuç olarak ahkam kesemem ama şunu demek istiyorum. o an geldiğinde hangi takımlı olduğunu unutamıyorsan, ben seni anlayamıyorum.
nasıl zamanında her kökenden insan ülkesini savunmak için omuz omuza savaşabiliyosa, sen de omuz omuza diren kardeşim. sadece farklı takımı tutuyorsun. bu demek değil ki maça gittiğinde kardeş kardeş duracaksın. bu futbolun kitabına aykırı bir kere. ama sedece futbolda aykırı bu iş. dışarıda değil.
çarşılı falan değilim, çarşı sempatizanı da değilim. çarşı kim abi ben orda özgürlüğünü savunan insanlar görüyorum. konu buysa tepkim budur.
ama deplasmanlarında maç yaparız adamlar sahaya girer eboue'ye dalmaya çalışır. bilmemkaçbin kişi sahaya dalar maçı iptal eder. orda burda ezikliğinden kurtulmak için saçma hareketler yapar. tribünde hap-ot satar, bilmemne çeker. o an geldi mi onları amına koyayım.
iş türkiye ise de çarşıyı tanımam o benim için memleketlimdir. iş futbolsa da çarşıyı tanımam o sadece pisliğin teki bağımlılardan biridir.
o kadar uzun yazdım aslında tek cümleyle de özetlenebilirmiş şimdi farkediyorum.
çarşının amına koyayım sana bir şey olmasın abi.
not: bornovalıyım.
en azından kendim hakkında özet geçeyim;
adım sergen ve babam beşiktaşlı olduğu için koymuş bu ismi. yani bir dönem her beşiktaşlı babanın çocuğuna metin-ali-feyyaz ismini koyduğu dönem geçip yeni bir yıldızlarının olduğu zamanlar. babam öyle fanatik değildir. izmir derbilerinde maçın 10. dakikasından sonra tuvalet pencerelerinden stada girişini anlatır hep. futbolu izmirde sevmiştir. itiraf edeyim 2-3 yaşlarımda üstünde kocaman beşiktaş arması ve altında sergen yazan örme kazakla fotoğraflarım bile var.
ha ben kendimi bilmeye başladığımda sarı-kırmızı-aslan-cimbom-gaasssaray-bülent-hakan-terim simgeleri ile kendimi bütünleştirdim. öyle büyüdüm yani.
ama babam şunu öğretebildi bana. gaasssaray ayrı şey atatürk-türkiye-cumhuriyet ayrı şey.
hiçbir zaman da atatürk şu takımı tutmuş, bunu sevmiş, şu yılda şurayı daha çok ziyaret etmiş gibi takıntılarım olmadı. anlamsız geldi.
lisenin bir kısmını o öve öve bitirilemeyen tarihi olan, ama boktan karşıyaka lisesinde geçirdim. ders çıkışında çarşıya bir çıkardık. izmirli p.çler istanbulu destekler diye bağıranların arasından geçip otobüse giderdim. içimden de sürekli küfrederdim. ama konu atatürk olunca, türkiye olunca bütün izmir alsancakta toplanır gülerek, eğlenerek, bağırıp çağırarak zaman geçirirdik. kimin hangi takımı tuttuğu belli olmazdı.
bu gezi olaylarında da aynısı oldu. kıbrıs şehitlerine gider orada karşıyaka ve göztepe taraftarlarının kurduğu çemberin içinde galatasaray atkımla-formamla onlarla omuz omuza dururdum.
sonuç olarak ahkam kesemem ama şunu demek istiyorum. o an geldiğinde hangi takımlı olduğunu unutamıyorsan, ben seni anlayamıyorum.
nasıl zamanında her kökenden insan ülkesini savunmak için omuz omuza savaşabiliyosa, sen de omuz omuza diren kardeşim. sadece farklı takımı tutuyorsun. bu demek değil ki maça gittiğinde kardeş kardeş duracaksın. bu futbolun kitabına aykırı bir kere. ama sedece futbolda aykırı bu iş. dışarıda değil.
çarşılı falan değilim, çarşı sempatizanı da değilim. çarşı kim abi ben orda özgürlüğünü savunan insanlar görüyorum. konu buysa tepkim budur.
ama deplasmanlarında maç yaparız adamlar sahaya girer eboue'ye dalmaya çalışır. bilmemkaçbin kişi sahaya dalar maçı iptal eder. orda burda ezikliğinden kurtulmak için saçma hareketler yapar. tribünde hap-ot satar, bilmemne çeker. o an geldi mi onları amına koyayım.
iş türkiye ise de çarşıyı tanımam o benim için memleketlimdir. iş futbolsa da çarşıyı tanımam o sadece pisliğin teki bağımlılardan biridir.
o kadar uzun yazdım aslında tek cümleyle de özetlenebilirmiş şimdi farkediyorum.
çarşının amına koyayım sana bir şey olmasın abi.
not: bornovalıyım.