1497
tayyip'in damadı sabah gazetesini alana kadar 15 senedir her gün okuduğum yazar. artık sabah gazetesi almadığım için her gün okuyamıyorum.
hıncal'ı medya'nın büyük bölümu sevmez, çünkü saha içi teknik/taktik analizleri abartılıdır. mesela, 2008'de fenerbahçe, sevilla'yı eleyip chelsea ile eşleştiğinde, fenerbahçe'nin kadrosu chelsea'nin kadrosu ile denk gücte diyordu. bugünkü dunya futbolunu da yaşı gereği fazla seyretmez. everton veya lazio'dan 3 oyuncu say desen sayabileceğini zannetmiyorum. kaldı ki özellikle de türkiye'de futbol, 3 temmuz sürecinden de anlayacağımız gibi sadece sahada oynanan basit bir oyun değildir. işte türkiye'de saha dışı olayları 15 senedir benim okuduğum süre boyunca bıkmadan anlatan adamdır, hıncal uluç.
saha içi teknik/taktik analiz yapan türkiye'de onlarca adam var, sonuçta maçı izliyorsun ve gördüklerini yazıyorsun. pek meziyet isteyen bir iş degil ama saha dışı olayları apaçık yazmak türkiye'de (g)üven, (ö)zveri ve (t)ecrübe isteyen bir alan. bu hususta bu gözler engin verel'in kurşun yediğini gördü, ahmet çakar'ı öldürmeye teşebbüs edenleri gördü, kaldı ki hıncal'da geçmişte yazdıkları yüzünden vurulan bir insan yani korkması için baya sebebi var.
ama hıncal hiçbir zaman korkmadı. 2001'deki fener şampiyonluğundan sonra antep maçı şike diyen de hıncal uluç'tu, aziz yıldırım'ın "fener'i denizli mi şampiyon yaptı? ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendim." dediği zamanda da aziz'den hesap soran da. "bu aziz yıldırım askerlik yaptı mı? koskoca ülkede askerde bununla tek bir resim çektiren yok mu?" diye yazdığı yazıların sayısını ben unuttum. kutsal ittifak diye galatasaray'ın üzerine oyunlar oynandığını da türkiye her zaman hıncal'dan duydu.
yani diyeceğim şudur ki; bu adamın saha içi yorumlarına, teknik/taktik analizlerine sonuna kadar itiraz edebilirsiniz katılmayabilirsiniz de, saha dışı yorumlarına %101 katılmayan adamı allah çarpar.
hıncal'ı medya'nın büyük bölümu sevmez, çünkü saha içi teknik/taktik analizleri abartılıdır. mesela, 2008'de fenerbahçe, sevilla'yı eleyip chelsea ile eşleştiğinde, fenerbahçe'nin kadrosu chelsea'nin kadrosu ile denk gücte diyordu. bugünkü dunya futbolunu da yaşı gereği fazla seyretmez. everton veya lazio'dan 3 oyuncu say desen sayabileceğini zannetmiyorum. kaldı ki özellikle de türkiye'de futbol, 3 temmuz sürecinden de anlayacağımız gibi sadece sahada oynanan basit bir oyun değildir. işte türkiye'de saha dışı olayları 15 senedir benim okuduğum süre boyunca bıkmadan anlatan adamdır, hıncal uluç.
saha içi teknik/taktik analiz yapan türkiye'de onlarca adam var, sonuçta maçı izliyorsun ve gördüklerini yazıyorsun. pek meziyet isteyen bir iş degil ama saha dışı olayları apaçık yazmak türkiye'de (g)üven, (ö)zveri ve (t)ecrübe isteyen bir alan. bu hususta bu gözler engin verel'in kurşun yediğini gördü, ahmet çakar'ı öldürmeye teşebbüs edenleri gördü, kaldı ki hıncal'da geçmişte yazdıkları yüzünden vurulan bir insan yani korkması için baya sebebi var.
ama hıncal hiçbir zaman korkmadı. 2001'deki fener şampiyonluğundan sonra antep maçı şike diyen de hıncal uluç'tu, aziz yıldırım'ın "fener'i denizli mi şampiyon yaptı? ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendim." dediği zamanda da aziz'den hesap soran da. "bu aziz yıldırım askerlik yaptı mı? koskoca ülkede askerde bununla tek bir resim çektiren yok mu?" diye yazdığı yazıların sayısını ben unuttum. kutsal ittifak diye galatasaray'ın üzerine oyunlar oynandığını da türkiye her zaman hıncal'dan duydu.
yani diyeceğim şudur ki; bu adamın saha içi yorumlarına, teknik/taktik analizlerine sonuna kadar itiraz edebilirsiniz katılmayabilirsiniz de, saha dışı yorumlarına %101 katılmayan adamı allah çarpar.