• 136
    neresinden bakarsan bak elinde kalan kuraldır. tüp bu kuraldan ilk bahsederken ''şampiyonlar liginde yabancı sınırı yok orada istedikleri kadar kullanabilirler'' demişti. istediğimiz kadar ? 10 tane yabancının hepsini ligde bile kullanabiliyoruz rotasyona soksak bile ayda 2 maç en fazla oynar durumda oluyorlar. ve maç formu olmayan adamı şampiyonlar liginde oynatıp rezil mi olmamızı istemekte tff? böyle bir durumda tffye göre şampiyonlar liginde de türk ağırlıklı bir kadro düşünmeliyiz. hem üstelik oradaki rakiplerimiz kendi liglerindeki yabancı sınırının esnekliğinden ötürü formda yabancılar oynatabilecek bize karşı. üstelik tüpçü yerlileri oynatmaya teşvik etmek için kulüpte yetişen oyuncuların maçta oynaması halinde ekstra bonuslar ödeyeceklerini söylemişti. ve tabi ki bu lafını arada kaynatmış oldu :) o zaman da şöyle bir sorum olacak

    türk milli takımını şampiyonlar ligine koysan ne yapar ?

    türk milli takımı gruplarda 2. olup 2. turda gelecek rakibe elenir, en fazla ise çeyrek finale gelebilir mevcut kadro ile.
    hadi içine yabancılar serpiştirip bir karma takım yapalım seneki 5+0+3 kuralına göre. musleradan iyi türk kaleci yok, sneijder 'den de iyisi yok, sol bek zaten yok :( yardıran bruman olsa ve melo derken etti sana 5 yabancı bunlar ligde düzenli oynayacaklar. arasına milli takımın iyilerini serpiştirsen * iyi bir takım oluşturursun. bu takım da çeyrek finali zorlar ama yarı final hayal olur :(

    üstelik bu kuralın varlığı kulüplerin maliyetlerini de doğrudan etkilemekte. adam diyorki ''yahu galatasaray bizim yabancıyı bu kadar istediğine göre kesin oynatacak yani vazgeçemezler, yüksek fiyata kitleyelim'' elin avrupalısı böyle düşünecek biz yabancı transferi için kapılarını çaldığımızda. türk kulüplerinin yerli transfer piyasasındaki tutumlarına girmiyorum bile . 8 milyona alperler, 2.5 milyona yiğitler vs.

    yani sorun nerdeymiş, yabancılarda mı türklerde mi ?

    malesef ki türklerde.

    peki tff ve türk futbolu ne yapmalı ? cevap çok basit: altyapı ya yönelmeli. belçika yapıyor, ispanya yapıyor, almanya yapıyor.yazının bu bölümüne kadar hala avrupadan geriyiz.şimdi ise kendi okuduklarım, gözlemlerim ve çıkarımlarımla bir kaç madde sıralayacağım.

    türk futbolu nasıl gelişir?

    -kulüpler her sezon standart olarak bir miktar parayı altyapılarına harcamak zorunda olsalar. 1 milyon euro filan gibi. yıllar geçip futbolcular çıkarmaya başladığımızda yavaş yavaş düşebilir bu miktar.
    -avrupadan yabancı hocalar getirilebilir. yahut antrenörlerimiz avrupaya eğitim için gitmeliler . bunda utanılacak bir şey yok. ispanya başarısının büyük bir kısmını zamanında bu sistemin köklerini atan cruyff'a borçludur. zamnala kendi okullarımızı da açabiliriz.
    -altyapı okulları akademiye dönüştürülmeli *. yani sadece futbol değil genel kültür, pozitif bilimler de bir miktar öğretilmeli. ve muhakkak ki haftada en az 20 saat ingilizce dersi olmalı. ben kültürsüz değil ingilizce türkçe bile konuşamayan futbolcu görmek istemiyorum artık. siz topluma mal olmuş adamlarsınız kendinizi geliştirmeniz lazım.
    -yabancı sınırı ab vatandaşlarına serbestlikten ziyade kulüplerin kadrolarında en fazla 15 oyuncu olarak revize edilmeli. kulübesi, tribünü yok. ister on tanesi sahada olsun istersen hiçbiri. hem şampiyonlar ligi takımlarımızın diğer avrupalı takımlarla rekabet edebilmesi içinde gerekli böyle bir kural.hem kulüpler oyuncu yetiştirene kadar bu maddeyi kullanır.üstelik oyuncu yetişmeye başladıkça zaten para verip yabancı almaz ki. kendi hazır futbolcusu üstelik uyum sorunu yaşamadan kendi ülkesinde, kendi kulübünde aynı seviyedeki bir yabancıdan çok daha iyi oynar.
    -21 yaş altı yabancılar herhangi bir kısıtlamaya takılmamalı
    -18 kişilik maç kadrosunda kendi kulubunden yetişmiş en az 3 oyuncu olmalı.
    -genç oyuncuların (17-23) türkiye genelinde kendi arasında ayrı bir organizasyon düzenlemesi lazımdır. maçlar ücretsiz ya da cüzi bir miktarda fiyatlandırılıp seyirci gelmesi sağlanabilir. eleminasyon yahut lig. gençlerin tribün önünde oynaması sağlanır ve tecrübe kazanmaları kendi takımlarına çok daha hazır gelmeleri sağlanır.
    -ibne basın bu organizsyonu sürekli manşetinde yer verir ve halkın dikkatini çekerse popüleritesi de artmış olur. bir kerede hayırlı bir iş için işe yarasalar ya.
    -kısa vadede türk futbolunun temizlenmesi üzerindeki kara bulutların dağılması için şike davasının da sonuçlanması lazım
    -her şeyden önce ise sabır lazım tabiki de.

    yaşlanan avrupa 10 -15 yıl içerisinde genç futbolcu bulmakta zorlanacak ve giderek gençleşmekte olan türkiye pazarına yönelerek çare bulmak isteyecektir. dış ülkelere oyuncu ihracatı yapıp ülkenin ekonomisini dahi geliştirme şansımız doğuyor. düşünsenize avrupanın kalburüstü her takımında 2-3 türk oyuncu var. tıpkı birkaç yıl öncesine kadar ki brezilyalar tufanı gibi. üstelik bu model ile genel olarak bir gözü türkiyede olan ortadoğu ülkelerinin de benzer modelleri uygulamasını sağlarız. ve doğu da bu oyuncu pazarıyla git gide gelişir. avrupa kıta olarak yaşlanıyor farkındaysanız.

    eyyorlamam bu kadar. umarım ki bu ve benzeri uygulamalar futbolumuzda yer alır ilerleyen yıllarda. çare altyapı :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın