• 134
    aldığımız binlerce liralık telefonu, bilgisayarı, televizyonu vs. gibi işimize çok yarayan, heves ettiğimiz, kullanmak için can attığımız eşyaları kullanamadığımızı, öyle kenarda bekletiğimizi ve birer eski modele dönüşmelerini izlediğimizi düşünün. işte lig maçlarında tribünde yabancı oyuncularımızı otururken gördüğümde ben böyle hissediyorum. böyle de bir kural işte.
  • 136
    neresinden bakarsan bak elinde kalan kuraldır. tüp bu kuraldan ilk bahsederken ''şampiyonlar liginde yabancı sınırı yok orada istedikleri kadar kullanabilirler'' demişti. istediğimiz kadar ? 10 tane yabancının hepsini ligde bile kullanabiliyoruz rotasyona soksak bile ayda 2 maç en fazla oynar durumda oluyorlar. ve maç formu olmayan adamı şampiyonlar liginde oynatıp rezil mi olmamızı istemekte tff? böyle bir durumda tffye göre şampiyonlar liginde de türk ağırlıklı bir kadro düşünmeliyiz. hem üstelik oradaki rakiplerimiz kendi liglerindeki yabancı sınırının esnekliğinden ötürü formda yabancılar oynatabilecek bize karşı. üstelik tüpçü yerlileri oynatmaya teşvik etmek için kulüpte yetişen oyuncuların maçta oynaması halinde ekstra bonuslar ödeyeceklerini söylemişti. ve tabi ki bu lafını arada kaynatmış oldu :) o zaman da şöyle bir sorum olacak

    türk milli takımını şampiyonlar ligine koysan ne yapar ?

    türk milli takımı gruplarda 2. olup 2. turda gelecek rakibe elenir, en fazla ise çeyrek finale gelebilir mevcut kadro ile.
    hadi içine yabancılar serpiştirip bir karma takım yapalım seneki 5+0+3 kuralına göre. musleradan iyi türk kaleci yok, sneijder 'den de iyisi yok, sol bek zaten yok :( yardıran bruman olsa ve melo derken etti sana 5 yabancı bunlar ligde düzenli oynayacaklar. arasına milli takımın iyilerini serpiştirsen * iyi bir takım oluşturursun. bu takım da çeyrek finali zorlar ama yarı final hayal olur :(

    üstelik bu kuralın varlığı kulüplerin maliyetlerini de doğrudan etkilemekte. adam diyorki ''yahu galatasaray bizim yabancıyı bu kadar istediğine göre kesin oynatacak yani vazgeçemezler, yüksek fiyata kitleyelim'' elin avrupalısı böyle düşünecek biz yabancı transferi için kapılarını çaldığımızda. türk kulüplerinin yerli transfer piyasasındaki tutumlarına girmiyorum bile . 8 milyona alperler, 2.5 milyona yiğitler vs.

    yani sorun nerdeymiş, yabancılarda mı türklerde mi ?

    malesef ki türklerde.

    peki tff ve türk futbolu ne yapmalı ? cevap çok basit: altyapı ya yönelmeli. belçika yapıyor, ispanya yapıyor, almanya yapıyor.yazının bu bölümüne kadar hala avrupadan geriyiz.şimdi ise kendi okuduklarım, gözlemlerim ve çıkarımlarımla bir kaç madde sıralayacağım.

    türk futbolu nasıl gelişir?

    -kulüpler her sezon standart olarak bir miktar parayı altyapılarına harcamak zorunda olsalar. 1 milyon euro filan gibi. yıllar geçip futbolcular çıkarmaya başladığımızda yavaş yavaş düşebilir bu miktar.
    -avrupadan yabancı hocalar getirilebilir. yahut antrenörlerimiz avrupaya eğitim için gitmeliler . bunda utanılacak bir şey yok. ispanya başarısının büyük bir kısmını zamanında bu sistemin köklerini atan cruyff'a borçludur. zamnala kendi okullarımızı da açabiliriz.
    -altyapı okulları akademiye dönüştürülmeli *. yani sadece futbol değil genel kültür, pozitif bilimler de bir miktar öğretilmeli. ve muhakkak ki haftada en az 20 saat ingilizce dersi olmalı. ben kültürsüz değil ingilizce türkçe bile konuşamayan futbolcu görmek istemiyorum artık. siz topluma mal olmuş adamlarsınız kendinizi geliştirmeniz lazım.
    -yabancı sınırı ab vatandaşlarına serbestlikten ziyade kulüplerin kadrolarında en fazla 15 oyuncu olarak revize edilmeli. kulübesi, tribünü yok. ister on tanesi sahada olsun istersen hiçbiri. hem şampiyonlar ligi takımlarımızın diğer avrupalı takımlarla rekabet edebilmesi içinde gerekli böyle bir kural.hem kulüpler oyuncu yetiştirene kadar bu maddeyi kullanır.üstelik oyuncu yetişmeye başladıkça zaten para verip yabancı almaz ki. kendi hazır futbolcusu üstelik uyum sorunu yaşamadan kendi ülkesinde, kendi kulübünde aynı seviyedeki bir yabancıdan çok daha iyi oynar.
    -21 yaş altı yabancılar herhangi bir kısıtlamaya takılmamalı
    -18 kişilik maç kadrosunda kendi kulubunden yetişmiş en az 3 oyuncu olmalı.
    -genç oyuncuların (17-23) türkiye genelinde kendi arasında ayrı bir organizasyon düzenlemesi lazımdır. maçlar ücretsiz ya da cüzi bir miktarda fiyatlandırılıp seyirci gelmesi sağlanabilir. eleminasyon yahut lig. gençlerin tribün önünde oynaması sağlanır ve tecrübe kazanmaları kendi takımlarına çok daha hazır gelmeleri sağlanır.
    -ibne basın bu organizsyonu sürekli manşetinde yer verir ve halkın dikkatini çekerse popüleritesi de artmış olur. bir kerede hayırlı bir iş için işe yarasalar ya.
    -kısa vadede türk futbolunun temizlenmesi üzerindeki kara bulutların dağılması için şike davasının da sonuçlanması lazım
    -her şeyden önce ise sabır lazım tabiki de.

    yaşlanan avrupa 10 -15 yıl içerisinde genç futbolcu bulmakta zorlanacak ve giderek gençleşmekte olan türkiye pazarına yönelerek çare bulmak isteyecektir. dış ülkelere oyuncu ihracatı yapıp ülkenin ekonomisini dahi geliştirme şansımız doğuyor. düşünsenize avrupanın kalburüstü her takımında 2-3 türk oyuncu var. tıpkı birkaç yıl öncesine kadar ki brezilyalar tufanı gibi. üstelik bu model ile genel olarak bir gözü türkiyede olan ortadoğu ülkelerinin de benzer modelleri uygulamasını sağlarız. ve doğu da bu oyuncu pazarıyla git gide gelişir. avrupa kıta olarak yaşlanıyor farkındaysanız.

    eyyorlamam bu kadar. umarım ki bu ve benzeri uygulamalar futbolumuzda yer alır ilerleyen yıllarda. çare altyapı :(
  • 137
    ilk okul hocamız derste su içmemizi bile yasaklamıştı*. ben bunu niye anlatıyorum? çünkü hayatım boyunca gördüğüm en saçma kuraldı ta ki 6+0+4'ü görene kadar. :( (u: beden eğitimi dersinde de matematik işletiyordu sınıfta 5 sene boyunca 5 defa beden yapamamışızdır aq.) (u: veya halk oyunları hazırlıkları yaptırıyordu 23 nisan için falan, tüm halk oyunlarından nefret ediyorum hepsini de oynattılar aq) * *
  • 138
    6+0+4 iptal edilecek , ab kuralı sacmalıklarıyla avutulup sezonu yarıladığımız kural.

    ayrıca değinmek istediğim şey niye bu bizi mahvetti olgusu yaratılıyor?
    sneijder = yabanci sınırından kesilmedi. sakatlıgı yüzünden ara veriyor.
    drogba= hep 11 de fakat iyi oynadığı maç gecen senede kaldı. madrid macında sivas maçında kasımpaşa maçında fb macinda ne yapti?
    dany + chedjou + eboue + riera = varliklari neye yariyor ki hepsinin?
    melo= yabanci siniri yuzunden hic kadro dışı kalmadı.
    bruma + amrabat= yabanci sınırı olmasa kurtaricimiz bunlar mi?

    6+0+4 kuralinda bi elmandere uzuldum. o dagitti kurtardi kendini canım cigerim giderken bile para kazandirdi.
    ah 6+0+4 vah 6+0+4 demeyelim artik. bi gokhan bi selcuk bi semih bi engin calissa ve yeteneklerini sergilese eboue dany riera diye dilenmemize gerek kalmayacak zaten.

    not:saniyesinde ver ofsayti helal süper devam.
  • 140
    tff'nin herhangi bir spordan* dahi anlamayan insanlar tarafından yönetildiğinin göstergesi uygulama.

    bu uygulamanın asıl hedefi neydi hatırlayalım : türk milli futbol takımının daha başarılı olmasını , takımlarda sürekli oynayan türk futbolcu sayısını arttırarak sağlamak.

    hayatında en az bir spor dalıyla amatörce bile uğraşmış bir insan bilirki kendini geliştirmek için antreman veya antrenör haricindeki en büyük etken rakip/takım arkadaşıdır. insan doğası gereği bir şeyi taklik ederek öğrenir ; konuşma, yürüme, koşma vs. ilk başta taklit ederiz. daha sonra gelişim süreci başlar.

    ben uğraştığım herhangi bir spor dalında rakibimin hep benden iyi olmasını isterim, onu izleyerek onu taklit ederek ondan daha iyi olma amacıyla.*

    bizim ülkeye üst düzey bir yabancı top oynama geldiğinde ne diyoruz hep ; emre* hagi'den çok şey öğrendi. semih ujfalusi'den çok şey öğrendi vs. ardanın atletico madrid sonrası kendini nasıl geliştirdiğini izliyoruz. ayrıca bu yabancılar buraya türk futbolculardan daha iyi olduğu için alınmıyor mu ? tabi bu kuraldan sonra daha ucuzolduğu için alınmaya başlanıcak , o ayrı.

    demek istediğim şey yabancı sayısı azalınca bu adamlar kendini daha mı iyi geliştiricek ? sen zaten altyapıda o gelişimi sağlayamıyorsun.(u: altyapı da ne olaki ?) antrönerler desen 3 tane isim haricinde türk futboluna bişeyler katmış adam yok. mesela ben bir tane türk futbolcunun şöyle bir demecini görmedim : "her gün antremandan sonra kendimi geliştirmek için 1 saat şut/frikik/ağırlık/dribbling çalışıyorum". bu kısımda eksik. kaldık mı yine o istemediğimiz yabancılardan bişeyler öğrenmeye ?

    gelelim milli takım mevzusuna.sonuçta 18 takımda onlarca türk oyuncu var , artı avrupadaki oyuncular. milli takım kadrosu 100 kişiden mi oluşuyor ? 22 kişilik kadroya bu takımların yarısından mevkisinde kendini çok iyi geliştirmiş 1-2 adam çağırabilsen zaten başarı gelir.*

    şimdi benim tff denen saçma oluşuma bir-iki sorum var :

    - milli takımavrupa üçüncüsü veya dünya üçünsü olduğunda 3 büyük takımda yabancılar yokmuydu, sayıları neydi ?
    - her turnuvada sürekli başarılı olan avrupa ülkelerindeki yabancı kuralları nelerdir ?
    - acaba üstteki başarıların sebebi altyapıdan(!) beri beraber oynayan, çok iyi yabancılarla çalışmış, birbirini tanıyan topçular olabilir mi ?*

    he birde ; yıldırım demirören veya suat kılıç hayatında hiç topa* değmiş mi ? *
  • 147
    kural halen geçerliliğini korurken, ve biz 10 yabancı oyuncuya sahipken, 2 yabancı oyunu transferi daha yaptık ve yabancı sayısını 12'ye tamamladık. 2 oyuncu ile yollarımızı ayırmak zorundayız artık. hatta seneye sınırının 5+0+3'e düşeceğini düşünürsek, daha fazla yabancıyla yollarımızı ayırmamız gerekecek.

    dany, amrabat gibi oyuncular ile yolları ayırmak istediğimiz ortada. ama bu oyuncuların avrupa piyasasının olmadığını da unutmamak gerekir. yani iç pazarda satmamız lazım bu iki ismi. ama işte sen 2 ekstra yabancı alıp, 2 oyuncuyu göndermek zorunda kalırsan, amiyane tabirle "yok pahasına" satmış olursun bu oyuncuları. gerçi zaten bir gelir ummuyoruz ama anadolu kulüpleri çakal, sen zorunda kaldığın için 100 bin euro önerirler, maaşın da 4/3'ünü senin üstlenmeni isterler. kısacası yabancı göndermeden yaptığımız yabancı tranferleri (her ne kadar elzem olsalar da) elimizi epeyce zayıflattı. umarım yönetim bir şekilde iteleyebilir gereksiz yabancıları. yoksa işimiz iş.
  • 150
    bence bu kuralın uygalınışındaki ana saçmalık süper ligde uygulanması. daha önce bahsedildi mi bilmiyorum ama bence eğer aşağılardan futbolcu yetişssin istiyorsanız bu kuralı süper lige değil alt liglere uygulamalısınız.

    olaya şurdan bakalım. bugün kulüpler türk futbolcuları ya yabancı memleketlerden ya da 1. lig takımlarından topluyorlar. daha küçük yaşlarda olanları ise seçmeler aracılığı ile alt yapıya koyuyorlar.
    ama bizim kurallarımıza göre alt liglerde yabancı futbolcu oynatabilme kuralı var. bu kuralda değişikliğe gidilip kısıtlama yapılsa o yabancı futbolcular yerine illaki türk futbolcu kullanılacak. böylece afrikadan alınıp sırf deli gibi koşuyor diye oynayan futbolcunun yerine genç ali'ler ahmet'ler çıkacak oynayacak. bakacaksın ki bu adam hızlı değil ama iyi pas yapıyo ya da rakibi iyi karşılıyor ona göre bir ayar çekeceksin, çekmek zorunda olacaksın ve neticede üst liglere gelen türk oyuncu sayısı gittikçe artacak. en azından süperlig scout larının gözü hep alt liglerde olabilecek.

    velhasıl zaten alt ligden çıkacak olan adam türk oyuncularla bu işi görecek, memleketten daha fazla genç oyuncu çıkmaya başlayacak.

    bana çok mantıklı geliyor . aksini düşünürseniz mesaj kutumu yeşillendirebilirsiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın