79
dün* akşamüzeri, bir inşaat mühendisi abimin yanına gittim. malum şu autocad programı zımbırtısı var, bir endüstri mühendisi bile gün gelip bu programa ihtiyaç duyabiliyor. neyse, programı alıp yükledik falan, derken koyu fenerbahçeli abim ile birbirimize laf sokmaya başladık. tam o sırada iş fatih terim'e geldi. "zamanla anlaşılacak ancak ilk tepkilere göre yanlış yaptığını düşünüyorum" dedim.
o sırada yan masada bizi dinleyen başka bir mühendis abimiz atladı lafa, beşiktaşlıymış.
"siz" dedi, "efsanenizi bir günde rezil ettiniz".
"valla" dedim "rezillik falan değil, hala efsane ancak süreç onu haksız çıkartacak, en sonki sözleşme fotoğrafından sonra daha netim" dedim.
işte o sırada, beşiktaşlı abi bir laf etti, aslında hepimizin bildiği ancak farklı yerlerden çekiştirdiği konuya fikrimce son sözü söyledi;
"herkes aysal'ı, terim'i konuşuyor. ama talimat başbakandan, bunu neden kimse konuşmuyor?"
yukarıda anlattığım anektod, yaklaşık 24 saat önce, denizli'nin bir mühendislik bürosunda yaşandı.
hayatın merkezinde, sadece kendi işinde gücünde insanların bile ayan beyan bildiği bir gerçeği medyada kimse konuşmadı.
sözlüğe yazsan "siyaset karıştırmak" vb. dendi.
terim'e sorsan "ben çok galatasaraylıyım, acayip hem de" dedi.
aysal'a sorsan "telefonlarımı açmadı, whatsapp'ta çevrimiçiydi ama bana yazmadı" falan dedi.
aslında kökümüze dinamit koyan, başkanı ve teknik ekibiyle 2 yıldır büyük bir şahlanma yaşayan galatasaray'ı kendi içinde birbirine düşüren asıl kişiyi kimse konuşmadı.
konuşanlar azınlıkta kaldı.
biz de burada birbirimizi yedik.
o sırada yan masada bizi dinleyen başka bir mühendis abimiz atladı lafa, beşiktaşlıymış.
"siz" dedi, "efsanenizi bir günde rezil ettiniz".
"valla" dedim "rezillik falan değil, hala efsane ancak süreç onu haksız çıkartacak, en sonki sözleşme fotoğrafından sonra daha netim" dedim.
işte o sırada, beşiktaşlı abi bir laf etti, aslında hepimizin bildiği ancak farklı yerlerden çekiştirdiği konuya fikrimce son sözü söyledi;
"herkes aysal'ı, terim'i konuşuyor. ama talimat başbakandan, bunu neden kimse konuşmuyor?"
yukarıda anlattığım anektod, yaklaşık 24 saat önce, denizli'nin bir mühendislik bürosunda yaşandı.
hayatın merkezinde, sadece kendi işinde gücünde insanların bile ayan beyan bildiği bir gerçeği medyada kimse konuşmadı.
sözlüğe yazsan "siyaset karıştırmak" vb. dendi.
terim'e sorsan "ben çok galatasaraylıyım, acayip hem de" dedi.
aysal'a sorsan "telefonlarımı açmadı, whatsapp'ta çevrimiçiydi ama bana yazmadı" falan dedi.
aslında kökümüze dinamit koyan, başkanı ve teknik ekibiyle 2 yıldır büyük bir şahlanma yaşayan galatasaray'ı kendi içinde birbirine düşüren asıl kişiyi kimse konuşmadı.
konuşanlar azınlıkta kaldı.
biz de burada birbirimizi yedik.