1329
galatasaray'in eski cesur kaptani. teknik direktor olarak basarisi olmamasi futbolu bilmedigine dalalet degil, kotu bir ogretici kotu bir yonetici olduguna dalalettir ki bu sebeple sportif direktor olmasini istemem. ancak semih ve emre colak gibi futbolculara "tutor"luk edebilir. cunku bu adamlarin futbolu ogrenmekten once rakibe karsi nasil baskin olunur, kendini psikolojik olarak buyuk maclara nasil hazirlarsin bunlari ogrenmesi gerekiyor.
bulent kadro disi birakilmasinin da altyapi oyuncularina yemek bile yedirmemesinden dolayi demek yanlistir. bunu yapan kisi icin bakmaniz gereken kisi : hakan unsal. fatih terim bulent'i kadro disi birakmak icin hep bahane aradi. ilk kadro disi biraktiginda bu vedat icindi. tandemi bilmiyorsun dedi, bulent de turk futbol tarihinin en iyi tandem defansi olana kadar calisti ve formayi geri kapti. fatih terim (kendisini ne kadar sevsem de bu yaptiklarini hicbir zaman anlam veremedim) arif'i ve okan'i da prk sevmezdi. hatta tugay'a da yapmadigini birakmazdi. akdeniz oyunlarini kazandiginda takimda suan nefret ettigimiz bulent uygun'u oynatirdi hakan'in yaninda arif'i degil. ve biz yine ne kadar nefret etsek de terim emre belozoglunu sevdi, tugay'i degil. euro96'ya giderken defansinda rahim vardi bulent degil. suan belki yasi tutmayan kimse rahim'i hatirlamazken bulent bir efsane. yine de terim bulent'i dusunmemisti bile. mert'i gondertmisti ve elinde olsa bulent'i de gonderecekti. ancak bulent baska bir takimin formasini giymeyi kendine yediremedi. gitmedigi icin kadro disi birakildi, calisti ve formayi zorla geri aldi. ikinci seferde de gitmemeyi tercih etmesi cok normal. bunu sectigi icin kimse ona kizmasin. ayrica son senesinde bulent kotu de degildi, oynamiyordu. bir defans oyuncusu surekli oynamazsa istikrarini ve konsantrasyonunu kaybeder. suan methiyeler duzdugumuz, profesyonel dedigimiz gokhan zan ancak son senesindeki bulent kadar oynayabiliyorken bulent'e kotuydu demek abarti bir elestiri olur.
arif'in de kadro disi kalmasi tamamen terim'in onu sevmemesiyle ilgili. hatta son dakikada 35mt'den gol atip galibiyet kazandirdigi bir mactan sonra soyle demisti terim: bu adami surekli kesmek istiyorum ama ma sonunda 40 mt'den vuracak cesareti olan ve bunu da basaran bir o var takimda" iste bunu demisti terim acik acik. hasan sas'i takima getirir getirmez kestigi kisi de arif'ti. isin ilginctani arif de bulent gibi turk futbol tarihinde esi olmayan bir futbcuydu ve yerinin dolmasi imkansizdi. kafasini kaldirip pas atan, oyunu sadece dikine dusunen ve aklinda kaleye en kisa surede gitmekten baska bir sey olmayan bir forvetti arif. hareketli toplara en iyi orta yapan futbolcuydu ayni zamanda. (hagi'yle birlikte hakan'in kafasina carptirarak bir cok kez gol attigini bilirim) ama terim arif'i de kesmek icin bir cok kez ugrasti.
terim ergun'u umit'i severdi, sessiz hicbir seye karismayan adamlari. emre'yi severdi kafasi da calismayan ve biatla yetismis bir adami. bulent'i arif'i ve tugay'i asla kendisinden benimsemedi. kimse yazmamis belliki kimse hatirlamiyor ancak terimli sezonda ve sonraki sene takimin en kotusu ergun'du. 2 sene icinde kaybettirdigi mac sayisi galatasaray'in bir sezonki galibiyet sayisindan fazladir. suanki hakan balta o ergun'den daha iyidir gerisini siz dusunun. yine de ergun'u surekli sol bek oynatirdi. artik kosmaya degil yurumeye mecali olmayan ergun takimda kalirken bir onceki sezon gol krali olmus arif'i kadro disi birakmasi akilla, mantikla aciklanamaz. bulent'in genclerbirligi macinda cikardigi kolu da kime cikardigini yasi 30 ustu olan herkes az cok biliyordur diye dusunuyorum. evet biz de sasirdik uzulduk ama sonra idrak ettik durumu. bulent tataftara ya da galatasaraya kol cikaracak adam degil emre gibi. o kol bulent'i kucuk goren onemsiz goren birine cikmisti. (terim degil. terim bulent'i kazma buluyordu dogru hatta vedat bunun icin alindi, rahim cagirildi onun yerine ama bulent'i asla onemsiz gormedi terim)
bulent sportif direktor olmasin, kendisine de yazik eder. bulent'in saf bir yaklasimi var futbolcuya, fazla iyimser. ayrica sneijder'e veya drogba'ya verebilecegi hicbir sey yok bulent'in. belki alt yapi oyunculariyla ilgilenebilir profesyonel yasamalari ve kendilerini bir ust kademeye hazirlamalariyla ilgili telkinlerde bulunabilir ama hepsi o. yine de kimse bulent'in futbolculugunu, galatasarayliligini, takima ve armaya bagliligini ve mumkunse futbol bilgisi i de tartismasin. ulkede futbolu bilen insan sayisi cince bilenle ayni miktardayken bulent'i tartismak sacmaliktir. bulent klasik turk futbolcusu(ogrencisi) , bildigini anlatamayan, baskasina aktaramayan, anlatim ozuru olan biri, hepsi bu.
bulent kadro disi birakilmasinin da altyapi oyuncularina yemek bile yedirmemesinden dolayi demek yanlistir. bunu yapan kisi icin bakmaniz gereken kisi : hakan unsal. fatih terim bulent'i kadro disi birakmak icin hep bahane aradi. ilk kadro disi biraktiginda bu vedat icindi. tandemi bilmiyorsun dedi, bulent de turk futbol tarihinin en iyi tandem defansi olana kadar calisti ve formayi geri kapti. fatih terim (kendisini ne kadar sevsem de bu yaptiklarini hicbir zaman anlam veremedim) arif'i ve okan'i da prk sevmezdi. hatta tugay'a da yapmadigini birakmazdi. akdeniz oyunlarini kazandiginda takimda suan nefret ettigimiz bulent uygun'u oynatirdi hakan'in yaninda arif'i degil. ve biz yine ne kadar nefret etsek de terim emre belozoglunu sevdi, tugay'i degil. euro96'ya giderken defansinda rahim vardi bulent degil. suan belki yasi tutmayan kimse rahim'i hatirlamazken bulent bir efsane. yine de terim bulent'i dusunmemisti bile. mert'i gondertmisti ve elinde olsa bulent'i de gonderecekti. ancak bulent baska bir takimin formasini giymeyi kendine yediremedi. gitmedigi icin kadro disi birakildi, calisti ve formayi zorla geri aldi. ikinci seferde de gitmemeyi tercih etmesi cok normal. bunu sectigi icin kimse ona kizmasin. ayrica son senesinde bulent kotu de degildi, oynamiyordu. bir defans oyuncusu surekli oynamazsa istikrarini ve konsantrasyonunu kaybeder. suan methiyeler duzdugumuz, profesyonel dedigimiz gokhan zan ancak son senesindeki bulent kadar oynayabiliyorken bulent'e kotuydu demek abarti bir elestiri olur.
arif'in de kadro disi kalmasi tamamen terim'in onu sevmemesiyle ilgili. hatta son dakikada 35mt'den gol atip galibiyet kazandirdigi bir mactan sonra soyle demisti terim: bu adami surekli kesmek istiyorum ama ma sonunda 40 mt'den vuracak cesareti olan ve bunu da basaran bir o var takimda" iste bunu demisti terim acik acik. hasan sas'i takima getirir getirmez kestigi kisi de arif'ti. isin ilginctani arif de bulent gibi turk futbol tarihinde esi olmayan bir futbcuydu ve yerinin dolmasi imkansizdi. kafasini kaldirip pas atan, oyunu sadece dikine dusunen ve aklinda kaleye en kisa surede gitmekten baska bir sey olmayan bir forvetti arif. hareketli toplara en iyi orta yapan futbolcuydu ayni zamanda. (hagi'yle birlikte hakan'in kafasina carptirarak bir cok kez gol attigini bilirim) ama terim arif'i de kesmek icin bir cok kez ugrasti.
terim ergun'u umit'i severdi, sessiz hicbir seye karismayan adamlari. emre'yi severdi kafasi da calismayan ve biatla yetismis bir adami. bulent'i arif'i ve tugay'i asla kendisinden benimsemedi. kimse yazmamis belliki kimse hatirlamiyor ancak terimli sezonda ve sonraki sene takimin en kotusu ergun'du. 2 sene icinde kaybettirdigi mac sayisi galatasaray'in bir sezonki galibiyet sayisindan fazladir. suanki hakan balta o ergun'den daha iyidir gerisini siz dusunun. yine de ergun'u surekli sol bek oynatirdi. artik kosmaya degil yurumeye mecali olmayan ergun takimda kalirken bir onceki sezon gol krali olmus arif'i kadro disi birakmasi akilla, mantikla aciklanamaz. bulent'in genclerbirligi macinda cikardigi kolu da kime cikardigini yasi 30 ustu olan herkes az cok biliyordur diye dusunuyorum. evet biz de sasirdik uzulduk ama sonra idrak ettik durumu. bulent tataftara ya da galatasaraya kol cikaracak adam degil emre gibi. o kol bulent'i kucuk goren onemsiz goren birine cikmisti. (terim degil. terim bulent'i kazma buluyordu dogru hatta vedat bunun icin alindi, rahim cagirildi onun yerine ama bulent'i asla onemsiz gormedi terim)
bulent sportif direktor olmasin, kendisine de yazik eder. bulent'in saf bir yaklasimi var futbolcuya, fazla iyimser. ayrica sneijder'e veya drogba'ya verebilecegi hicbir sey yok bulent'in. belki alt yapi oyunculariyla ilgilenebilir profesyonel yasamalari ve kendilerini bir ust kademeye hazirlamalariyla ilgili telkinlerde bulunabilir ama hepsi o. yine de kimse bulent'in futbolculugunu, galatasarayliligini, takima ve armaya bagliligini ve mumkunse futbol bilgisi i de tartismasin. ulkede futbolu bilen insan sayisi cince bilenle ayni miktardayken bulent'i tartismak sacmaliktir. bulent klasik turk futbolcusu(ogrencisi) , bildigini anlatamayan, baskasina aktaramayan, anlatim ozuru olan biri, hepsi bu.