3456
bir galatasaray efsanesi olma aday adayıydı.
tarih: 25 mayıs 2011 saat 21:26
selçuk inan'ın galatasaray'a adım atışının tarihi.
2011-2012 sezonunda, hasan şaş ile görüşmesi, fatih terim'in varlığı, arda turan'ın etkisi ile galatasaray'a gelmişti selçuk. geldiğinde belki de hepimizin içinden geçen şey, bundan sonra orta sahamızın güvende olacağıydı.
birkaç yıldır eziyet çeken galatasaray taraftarı artık gülmeyi hak ediyordu. işi hem defansif hem de ofansif açıdan tam tamına yapabilen bir adama ihtiyacımız vardı.
ayhan, barış, mehmet topal, inamoto, mustafa sarp, mehmet güven derken sonunda "bir orta saha" bulabilmiştik.
selçuk inan'ın galatasaray forması giymesi demek aynı zamanda +1 olurken, rakibi de -1 bırakmak demekti.
nasıl sen şimdi "we have drogba, they don't" diyorsun ya, doğrusu şu: "actually, we have selcuk, they never have!" olması lazım.
ilk senesinde deli gibi oynamış, orta sahanın yükünü melo ile çekmiş, -ki bana göre bu işte elmander, barosve necati'nin bayı büyüktü- skor da fazlasıyla üretebilmişti selçuk.
hepimizin gözbebeği olmuştu. çok sevmiştik.
sene sonunda gelen şampiyonluğun en büyük pay sahiplerindendi.
2. sezonunda yani 2012-2013 sezonunda yine iyi bir performans sergiledi ancak daha az skor üretebildi. bunun en büyük nedeni ise melo'nun fiziksel açıdan yeterli olmamasıydı. selçuk'a çok yük düşüyordu. hatta bazen sol iç ve sağ iç oynayarak daha geride kaldı. bu da rakip sahaya o'nu uzak bıraktı.
her şeyden önce yıllardır çektiğimiz "duran top" sıkıntısına çözüm oldu selçuk.
kişiliği ve karakteriyle gönüllere taht kurdu selçuk.
2013 şampiyonluğunda sabri'nin çektirdiği üçlüdeki zıplayışı, sevinci gözlerimin önünden gitmiyor... "oooo cimbombom" deyişi gözyaşlarıma sebep olmuştu yıllar sonra ilk defa ağlamıştım.
hayatımda 2. kez sevinçten ağladım. ki bu tarif edilemez bir duygudur...
ilk kez romantizmse romantizm diyebiliyorum sayesinde.
işte selçuk inan, beni sevinçten ağlatabilen bir adam.
fener'e frikikten koyunca, gelip fatih terim'e hırsla sarılan adam.
şampiyonluk seremonisinde fatih terim'e dönüp, dudaklarını ısırıp "işte bu" diyen adam.
fenerbahçe'ye gitmeyen adam.
türk futbol tarihinin şeklini değiştiren adam.
8 numarayı hatırlatan adam.
belki de son metin oktay'dan sonra taraflı tarafsız herkesin sevgisini kazanan tek adam...
iyi ki bizdesin, iyi ki bizimsin, iyi ki bizdensin be "adam"
şimdiyse bir galatasaray efsanesi olma adayı.
efsanelik çok yakın.
tarih: 25 mayıs 2011 saat 21:26
selçuk inan'ın galatasaray'a adım atışının tarihi.
2011-2012 sezonunda, hasan şaş ile görüşmesi, fatih terim'in varlığı, arda turan'ın etkisi ile galatasaray'a gelmişti selçuk. geldiğinde belki de hepimizin içinden geçen şey, bundan sonra orta sahamızın güvende olacağıydı.
birkaç yıldır eziyet çeken galatasaray taraftarı artık gülmeyi hak ediyordu. işi hem defansif hem de ofansif açıdan tam tamına yapabilen bir adama ihtiyacımız vardı.
ayhan, barış, mehmet topal, inamoto, mustafa sarp, mehmet güven derken sonunda "bir orta saha" bulabilmiştik.
selçuk inan'ın galatasaray forması giymesi demek aynı zamanda +1 olurken, rakibi de -1 bırakmak demekti.
nasıl sen şimdi "we have drogba, they don't" diyorsun ya, doğrusu şu: "actually, we have selcuk, they never have!" olması lazım.
ilk senesinde deli gibi oynamış, orta sahanın yükünü melo ile çekmiş, -ki bana göre bu işte elmander, barosve necati'nin bayı büyüktü- skor da fazlasıyla üretebilmişti selçuk.
hepimizin gözbebeği olmuştu. çok sevmiştik.
sene sonunda gelen şampiyonluğun en büyük pay sahiplerindendi.
2. sezonunda yani 2012-2013 sezonunda yine iyi bir performans sergiledi ancak daha az skor üretebildi. bunun en büyük nedeni ise melo'nun fiziksel açıdan yeterli olmamasıydı. selçuk'a çok yük düşüyordu. hatta bazen sol iç ve sağ iç oynayarak daha geride kaldı. bu da rakip sahaya o'nu uzak bıraktı.
her şeyden önce yıllardır çektiğimiz "duran top" sıkıntısına çözüm oldu selçuk.
kişiliği ve karakteriyle gönüllere taht kurdu selçuk.
2013 şampiyonluğunda sabri'nin çektirdiği üçlüdeki zıplayışı, sevinci gözlerimin önünden gitmiyor... "oooo cimbombom" deyişi gözyaşlarıma sebep olmuştu yıllar sonra ilk defa ağlamıştım.
hayatımda 2. kez sevinçten ağladım. ki bu tarif edilemez bir duygudur...
ilk kez romantizmse romantizm diyebiliyorum sayesinde.
işte selçuk inan, beni sevinçten ağlatabilen bir adam.
fener'e frikikten koyunca, gelip fatih terim'e hırsla sarılan adam.
şampiyonluk seremonisinde fatih terim'e dönüp, dudaklarını ısırıp "işte bu" diyen adam.
fenerbahçe'ye gitmeyen adam.
türk futbol tarihinin şeklini değiştiren adam.
8 numarayı hatırlatan adam.
belki de son metin oktay'dan sonra taraflı tarafsız herkesin sevgisini kazanan tek adam...
iyi ki bizdesin, iyi ki bizimsin, iyi ki bizdensin be "adam"
şimdiyse bir galatasaray efsanesi olma adayı.
efsanelik çok yakın.